İşsizlikte Fatura kime?

Hamdolsun ayaklarımız yere sağlam basıyormuş!
Hamdolsun kriz bizi dünyada olduğu gibi etkilememişmiş!

Şöyle bir bakalım. Dünya’ya krizin faturası ne kadar çıkartıldı? Kaba taslak 1.5 Trilyon $.

Bu kriz Türkiye’den ne kadar alıp götürdü? Kabataslak 50 milyar $.

Hamdolsun ekonomi sağlam olduğu için iki üç günde bu kadar götürmüş. Daha kriz devam ediyor ve daha ne kadar götüreceği kesinlikle bilinmiyor.

Global olarak düşünecek olursak, tüm dünyadaki kaybın yanında bizimki biraz yüksek değil mi?

Hani hamdolsun ayaklarımız yere sağlam basıyordu!

Gerçi bu krizin asıl nedeni, krizle ilgili haberlerin gazete ve Televizyonlarda gösterilmesi. Yazılmasa ve söylenmese vatandaşın nerden haberi olacak değil mi?

Hele, şu boykotu istenilen gazeteler yok mu? Her şeyi berbat ediyorlar. Sizin ne işiniz var krizle falan. Siz de Türk Silahlı Kuvvetlerine saldırıp! Oradan getirim elde etmeye çalışmıyorsunuz? Bakın bu işleri yapan besleme basın bu günlerde ne kadar popüler!

Bakın tam ekonomik kriz falan derken ve hamdolsun işlerin iyi gittiğini halka anlatmaya, yakında kömür falan dağıtımının başlayacağının müjdesini vermeye hazırlanırken, ortaya bir kurum çıkıp, sıka bildiği kadar sıkıp, işsizlikle ilgili istatistikî verileri açıklıyor.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) üçer aylık dönemler itibarıyla her ay açıkladığı Hane halkı İşgücü Anketinin, “haziran-temmuz-ağustos” dönemini kapsayan, bölümde; Temmuz ayı sonuçlarına göre, bu dönemde iş gücüne katılım oranını yüzde 49, 9 olarak hesaplamış.

İşsizlik oranı kentlerde yüzde 11, 9, kırsal kesimde yüzde 5, 6 olarak belirlenmiş.

Bilindiği üzere 2005 yılından itibaren Hane halkı İşgücü Anketinin tahminleri, hareketli üçer aylık dönem ortalamaları esas alınmak kaydıyla aylık olarak yayınlanıyor.

Bu seride ilgili üç aylık dönemin ağırlıkları, dönem ortası aya ilişkin nüfus projeksiyonları esas alınarak hesaplanırken, ifade kolaylığı açısından tahminler de dönem ortası ay adıyla ifade ediliyor. Yani Temmuz ayının baz alınmasının nedeni ortada olması.

Türkiye genelinde işsiz sayısı, temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 202 bin kişi artarak 2 milyon 353 bin kişiye yükselmiş.

İşsizlik oranı ise 0, 6 puanlık artış ile yüzde 9, 4 olarak gerçekleşmiş.

Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0, 7 puanlık artışla yüzde 11, 9, kırsal yerlerde ise 0, 2 puanlık artışla yüzde 5, 6 olmuş.

Temmuz 2008 döneminde genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 18, 3 olarak hesaplanmış.

Bu oran 2007 yılının aynı döneminde yüzde 18, 6 imiş. İşte bir düşüş görüldü. Bunun baz alınarak, yeni söylemlerin geliştirilmesi artık bir zaruret oldu!

Türkiye'de tarım dışı işsizlik oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0, 7 puanlık artışla yüzde 12, 3 seviyesinde gerçekleşmiş. İşte bu kötü oldu.

Bu dönemdeki işsizlerin 69, 9'unu erkek nüfus oluşturmuş.

Anket sonuçlarına göre, işsizlerin profili şöyleymiş:

-İşsizlerin yüzde 56, 1'i lise altı eğitimliymiş.

-Yüzde 27, 3'ü bir yıl ve daha uzun süredir iş arıyormuş.

-İşsizler sıklıkla (yüzde 30, 4) “eş-dost” vasıtasıyla iş arıyorlarmış.

-Bu işsizlerin yüzde 82, 7'si (1 milyon 945 bin kişi) daha önce bir işte çalışmış.

-Daha önce bir işte çalışmış olan işsizlerin yüzde 50, 9'u “hizmetler”, yüzde 22, 8'i “sanayi”, yüzde 18, 9'u “inşaat”, yüzde 7, 4'ü ise “tarım” sektöründe görev alan işsizlerden oluşuyormuş.

Söz konusu dönemde istihdam edilenlerin de yüzde 72, 7'sini erkek nüfus meydana getiriyormuş.

İstihdam edilenlerin yüzde 60, 8'ini lise altı eğitimliler oluşturuyormuş. Tabi askari ücretle çalıştırmak herkesin işine geliyor.

İstihdam yapısına ilişkin diğer bazı veriler şöyleymiş:

-Yüzde 57, 8'i ücretli, maaşlı ve yevmiyeli, yüzde 26, 6'sı kendi hesabına ve işveren, yüzde 15, 6'sı ücretsiz aile işçisiymiş.

-Yüzde 61, 9'u “1-9 kişi arası” çalışanı olan iş yerlerinde çalışıyormuş.

-Yüzde 3, 2'sinin ek bir işi varmış.

-Yüzde 4, 1'i mevcut işini değiştirmek için veya mevcut işine ek olarak bir iş arıyormuş.

TÜİK'e göre, kayıt dışı istihdam edilenlerin oranı, Temmuz 2008 döneminde, 2007 yılının aynı dönemine göre 2, 2 puanlık azalışla yüzde 46, 7 olarak gerçekleşmiş. Kayıt dışı için çok, çok önemli bir düşüş!

Bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre tarım sektöründe kayıt dışılık yüzde 88, 2'den yüzde 87, 9'a, tarım dışı sektörlerde ise yüzde 33, 2'den yüzde 30, 8'e gerilemiş.

Bu haberler aslında hiç de iyi olmadı. Biliyorsunuz yakında (6ay sonra) yerel seçimler var!

Seçi önünde, geçim düşünülecek zaman mı? Nasıl olsa Sadaka Ekonomisi yakında faaliyete geçip, hamdolsun açlarımızın karınlarını doyuracak ortamlar yaratılıyordu.

Bu kurumların hepsi iktidar düşmanı olmuş! Hamdolsun durum devamlı olarak iyiye gidiyor! Ayaklarımız yere sağlam basarken, ortalığı karıştıranlar bir gün bunun hesabını elbette verirler!