İstanbul Havaalanı ve Anıtkabir

Bir gün Recep Tayyip Erdoğan da tıpkı Merkel gibi 'Aktif siyasetten ayrılıyorum' derse kimse şaşırmasın.

Yaklaşık 15 yıldır Almanya'yı yöneten Angela Merkel az önce açıkladı bir dahaki seçimlere katılmayacağını ve aktif siyasetten uzaklaşacağını.

Putin de hatta Esat da pek yakında görevlerinden yavaş yavaş ayrılacağını öngörebiliriz. Sonrasında Erdoğan da aktif siyasetten çekileceğini düşünüyorum.

Daha önce de yazmıştım. 11 Eylül ikiz kulelerin yerle bir olmasından sonra ABD'nin dış politikası Ortadoğu'ya odaklanarak Rusya Almanya ve Türkiye üçgeninde şekillendirmeye çalışarak bugünlere gelindi.

Çok yakın zamanda Esat'ın görevinden ayrılması sonrasında küresel sermaye gücü farklı formata girerek Ortadoğu eksen doğrultusunda yeni bir dünya ekonomisi ve politikasına kapı aralayacağından dolayı Almanya Rusya ve Türkiye yöneticilerin de yenileneceğini düşünmekteyim.

Küresel ekonomide son 15 yıl içinde bu üç ülkenin kayda değer fonksiyonlarıyla katkı sağlamış olduğunu unutmamamız gerekir.

Mesela bugün açılışı yapılan İstanbul havalimanı küresel sermayenin ve küresel ekonominin bir göstergesi olup her ne kadar İstanbul için açılmış olan bir havaalanı olmuş olsa da aslında gelişmekte olan dünya ekonomisine ve dünya ülkelerine katkı sağlayacağı muhakkaktır. Yani Ortadoğu yeniden şekillenerek piyasa ekonomisi modeline geçildikten sonra ticari işlevini İstanbul havaalanı üzerinden gerçekleştirecektir. Aynı şey Orta Asya için de geçerlidir.

Demem şu ki, İstanbul havalimanı küresel ekonominin aynı zamanda dünya merkezli kargo taşımacılığının da noktası olacağını öngörmekteyim.

Ülke yatırımlarının bir çoğu rantsal ekonomiye bağlı olduğunu söylerken İstanbul havalimanı gibi uluslararası yatırımların gerçekleşiyor olması ülke adına sevindirici bir durum olduğunu söylemeden geçmek istemem.

Havaalanı ile ilgili rantsal düşünceleri bir kenara koyarsak yapılan iş gerçekten alkışı hak ettiğini düşünüyorum.

Eğriye eğri doğruya doğru.

İstanbul havalimanı doğru iştir.

Dış hatlarda dış ülkelerde İstanbul havalimanı olarak anılması da güzel.

Demokrasimiz demokrasi gibi çok sesli kültüre sahip olmuş olsa ve diğer siyasi parti liderlerinin katılımıyla açılış yapılabilseydi çok isterdim doğrusunu isterseniz.

Şimdi dönelim asıl konumuza..

İster metal yorgunluğu deyiniz, ister civatalar aşındı deyiniz ne derseniz deyiniz 15 yılda küresel sermaye gücü yukarıda sözünü etmiş olduğum ülkelerin desteğiyle ivme kazanmıştır. Bundan sonra farklı yönetim kadrolarıyla devamlılığını sürdüreceğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Bugüne dönersek, Cumhuriyetimizin 95. yılında hem Ankara'da Anıtkabir'de büyük coşkuyla Atatürk'ün huzurunda Cumhuriyet bayramı kutlanırken İstanbul'da İstanbul havalimanı'nın açılışının gerçekleşmesi beni duygulandırdı doğrusunu isterseniz.

Uçakla seyahat etmeyi sevdiğimin de katkısı olabilir belki ama dünya'nın en büyük ve modern havaalanı ünvanıyla açılmış olmasına ülkem adına sevindim..

Atatürk her yerde..

Atatürk ve Cumhuriyet mahallemizde okulumuzda mağazamızda tiyatro salonumuzda ibadethanemizde hatta İstanbul havalimanı'nda..

Evet Atatürk olmasaydı İstanbul havalimanı olmayacaktı.

Nokta..