Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '13

 
Kategori
İstanbul
 

İstanbul yazıları - 2 / Eylül ah Eylül...

İstanbul yazıları - 2 / Eylül ah Eylül...
 

Eylül ayı en sevdiğim aydır. Hele İstanbul'da yaşanıyorsa.. Baharın en güzel ayı olan mayıs veya tatilin başladığını müjdeleyen haziran değil de neden eylül? Eylül'de şimdiye kadar çözemediğim bir gizem vardır. Yazın sıcak günlerinin yavaş yavaş geride kalması hatta yaşlanmayı ve ölümü simgeleyen yaprakların sararması ve ilk dökülmeler bu ayda başlamasına rağmen Eylül benim için hep apansız yenilenmelerin, heyecanlı başlangıçların mevsimidir. Belki de bu bana artık çok geride kalan okul yıllarımdan miras kalmıştır. Uzun yaz tatilinin sona ermesi, okulların açılması ve arkadaşlarımıza tekrar kavuşmamız.. Hele bunların içinde bir gönül yangınınız varsa..

Çocukluğumu ve ilk gençliğimi yaşadığım memleketimde Eylül simsiyah üzüm demektir. Mısırların iyice olgunlaşması ve kor ateşte yapılan taze mısır kebaplarıdır. Yaz boyu ter dökülen çaylıkların ıssızlaşması, çayın bitişi ve sarfedilen bunca emeğin karşılığı için fabrika kapılarında bekleyiştir. O zamanlar " Avlanma yasağı " olmamasına rağmen yaz aylarında barınaklarda yatan balıkçıların birden canlanıp balığa çıkışıdır. Denizlerin de şenlenmesidir. Gökyüzüne baş çekmiş yaylalardan dönüşün başlamasıdır. Şunun şurasında ilk kara ne kaldı? Ekim gelir gelmez apansız bastırıverir.. Tepelerden düze inen sonu gelmez çıngırak sesleridir. Pazarda birden bollaşan tereyağıdır, kolot peyniridir.

Bugünlerde şu koca şehrin her köşesinde tatlı bir Eylül heyecanı yaşanıyor. Okullar peyderpey açılmakta. Park, bahçe ve koruluklarda sağa sola savrulan sarı sarı yapraklar, ıssızlaşan plajlar ve mesire yerleri... Zaman zaman sürpriz yapmayı seven yağmur ve çılgın bulutların sağa sola koşuşturması... Çarşı pazarda hiç olmadığı kadar bir sebze, meyve bolluğu. Üstelik fiyatlar da o kadar fazla değil. Bu yıl ne oldu anlamadım? Şöyle ağız tadıyla bir karpuz yemeden Eylül geliverdi. Karpuzlar ortadan kaybolmakta..

Eylül deyince bir de Mehmet Rauf'un " Eylül " romanı gelir aklıma. İlk bakışta derin ruh tahlillerinin ağır bastığı sıkıcı bir kitap gibi görünür ama birden Boğaziçi'ni o kadar güzel tasvir eder ki son sayfasına gelmeden edemezsiniz.

Hasılı Eylül bu yurdun en güzel demlerinden biridir. Yaşanılası bir aydır. Ah, bir de şu ortalığı karıştırıp " demokratik hakla, yakıp yıkmayı, kırıp dökmeyi birbirine karıştıranlar olmasa İstanbul'un insanı canından bezdiren trafğine bile katlanacağız. 

 
Toplam blog
: 343
: 446
Kayıt tarihi
: 19.02.11
 
 

Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Teknoloji Yönetimi dalında mast..