Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '15

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İyi bir Koç nasıl olmalı?

İyi bir Koç nasıl olmalı?
 

Zirve performansı


Geçtiğimiz 20 yıl içinde yurt dışındaki koçluk trendi güzel Türkiyemize de sıçradı ve her yıl artan sayıda koç çeşitli ekollerden Koçluk Sertifikası alarak ya kendi hayatında, ya kurumsal iş yaşamında veyahut koçluğu meslek edinerek insanlara dokunmak adına kullanıyorlar.

Bu noktada koçluk nedir ne değildir diye soranlar için aşağıdaki linkteki yazıyı okumalarını tavsiye ediyorum.

http://blog.milliyet.com.tr/-kocluk--nedir-/Blog/?BlogNo=462002

Evet sevgili dostlar...

Her geçen yıl aha fazla insan koçluğa merak salıyor ve eğitim alıp piyasaya çıkıyor. Hatta suyun kaldırma kuvvetini bulan Arşimed gibi Koçluk eğitimi sırasındaki bilgi bombardımanı sonrası büyük bir heves ile hemen piyasaya çıkan veya kitap yazan ya da işinden gücünden ayrılıp kendi yolunu çizen bir çok insan görüyoruz.

İnsanın kendine ve yaşama dair farkındalık kazanması ve kendisini mutlu eden şeyleri yapması ne güzel bir yoldur. Ve her yol doğru...Nasreddin Hoca’nın dediği gibi “sen de haklısın, sen de haklısın.”

Ancak iş koçluk almaya gelince, insanın aradığı gerçek dönüşümde ona katalizör olacak bir koç veyahut mentör aramasına gelince maalesef çok az sayıda koç kalıyor elinizde.

Ne kadar ilginç bunca çok koç ve koçluk eğitimi almakta olan insan arasında yine de fark yaratabilecek az sayıda insan olması?

Lütfen yazdıklarımı kimseyi hakir görmek için yazdığımı düşünmeyin. Zira amacım bu değil.

Ancak üstüne basmak istediğim konu şu ki, bana göre koçluk yapmakta olan kişilerde fark yaratan şey kendi içsel yolculuklarında ne kadar ilerledikleri.

Koçun amacı bir şey göstermek veya öğretmek değil; ama güçlü sorular ve doğru araçlarla kişinin kendi cevaplarını bulmasını sağlamak. Zaten kim kime bir şey dikte etme hakkına sahip ki. Hz. Peygamber bile kendisinin görevinin sadece tebliğ etmek olduğunu söylememiş mi?

Yapabileceğimiz tek şey paylaşmak ve isteyen kabı kadar alır. Burada istek ve çaba çok önemli.

Kısacası koçun fark yaratması için kendini bilmesi elzem. Bu da  yüksek bir farkındalık ve bilinç seviyesi kazanarak elde edilebilir.

Salt koçluk eğitimi ve koçluk saati yapmak yetmiyor maalesef. Koç bu yolculukta içsel ışığını artırdıkça diğer insanlara daha berrak bir ayna olabileceği için, kendi perdelerini keşfetmesi ve onları birer birer kaldırması gerekiyor. O zaman işte “kaldır kendini aradan, çıksın ortaya Yaradan” sözü ile anlatılmaya çalıştığı gibi zaten insanın içinde olan o eşsiz potansiyel ve ışık perdesiz, filtresiz ve kesintisiz bir şekilde dışarı çıkabilir.

İşte bu yüzden bana göre iyi bir koçu diğerlerinden ayıran, fark yaratan şey kendi tavşan deliğinde ne denli derinlere indiği, gölge tarafı ile ne kadar fazla yüzleşip ışık tutabildiği. Yüzleştiklerini ne denli aşabildiği. Kendi peçelerini ne denli kaldırabildiği...

Bunu nasıl anlayabilir peki insan?

Kalbiniz size doğruyu söyleyecektir. Yeter ki egonuzu sesi olan içsel eleştirmeniz o derinden gelen sesi arka plana atmasın.

Herkes kendine uygun koç veya mentörü bulacaktır. Yeter ki isteyin. Öğrenci hazır olduğunda, öğretmen gelecektir” derler ya, işte o misal hayat sizin karşınıza hayat doğru insanı çıkartacaktır.

Biliyorum bu biraz muğlak oldu ve o yüzden biraz daha açayım...

Anlattıklarını bir insan mümkün olduğunda hal edebiliyorsa doğru koçtur. Hal etmek nedir peki? Evliyalıktan bahsetmiyorum. Bir insan bildiklerini ve konuştuklarını hayatında neşe, iç huzur, yüksek farkındalık, şefkat, kabul ve kudret dolu bir nezaketle uygulayabiliyorsa, hal etme adımlarını atmaktadır.

 

Sevgiler,

Kenan

 

https://twitter.com/Naacel

https://www.facebook.com/public/Kenan-Kolday

https://instagram.com/naacel/

http://naacel.blogspot.co.uk/

http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday

 

 
Toplam blog
: 245
: 1347
Kayıt tarihi
: 29.10.12
 
 

Çocukluğumdan beri kendimden büyük bir şeyleri arayıp durdum. Ve 1999 yılında yaşadığım şoklar il..