Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '14

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

"Koçluk" nedir?

"Koçluk" nedir?
 

Koçluk değişim ve dönüşüm yaratır


Sorgulanmamış bir hayat süren insanların hayatı kendi ellerinde ya da kendi kontrollerinde değildir; onların denetimi dışarıdan gelmektedir.” - Sokrates

“İnsanın nasıl yaşaması gerektiği sorusu üzerinde düşünmemesi, onun değersiz ve dolayısıyla mutsuz bir hayat sürmesiyle eş anlamlıdır” – Sokrates

“Düşünüyorum, öyleyse varım.” - Descartes

19-25 Mayıs tarihleri arasında içinde bulunduğumuz bu hafta “Koçluk Haftası” olarak kutlanıyor.  Beyzbol koçları, basketbol koçları, futbol koçları gibi başarılı koçları anlatan fimlerin yapılmasıyla hayatımıza giren bir koçluk kavramı var. Bir takımı alan, ona liderlik eden ve başarılı sonuçlara götüren, yeri gelince ödüllendirmesini bilen, yeri geldiğinde cezasını esirgemeyen, herkesin başarılarını konuştuğu ama başarısızlık anında da yerlere vurduğu, liderlik ettiği takıma örnek olan bir lider resmidir çizilen hep.

Ancak “iş hayatında koçluk” veya “yaşam koçluğu” dediğimizde yukarıdaki tanım değişiyor. Zira bir takımın koçu olan kişi o takıma liderlik edip, istenen sonuçların alınması için bilfiil işin içine kendisi girip, takım üyelerini etkiliyor. Yani takım koçu o takımın sonuçlarının elde edilmesinden kendisi sorumlu. Övgü de ona, sövgü de ona. Sonuçların hayrını da kahrını da o çekiyor. Nema da ona gidiyor, cefa da. Bu zaten moden iş dünyasındaki yönetimin de temel yapı taşı.

Benim bahsettiğim koç ise, bir kişinin olduğu yerden, olmak istediği yere gitmesine onu yüreklendiren, güçlü yönlerini keşfettiren ve onun adım atmasında yardımcı olan kişidir. Bir spor takımı koçunun tersine burada koç işin içine işi yapan olarak girmez. Adımları atan danışandır. Sonuçlardan koç değil, danışan sorumludur, çünkü sorun ya da durum danışanına aittir ve koç sadece bir aracıdır. Koç, danışanının ilerlemek istediği yönde onu sene sonu balosunda eşinin elini tutup onu dans pistine götüren centilmen kavalyesi gibidir. Aynı kimya bilimindeki bir katalizör gibi danışanının gelişim/dönüşüm için yolculuk sürecine girer, süreci olumlu etkiler ve bu süreçten etkilenmeden çıkar. Yani sorunu veya durumu üstlenmez ve danışanın ilerlemesinde aracı olur.

Öncelikle şunu açıklığa kavuşturmak lazımdır ki; eğitim kişide farkındalık yaratır ama gelişim sağlamada eksik kalır, ancak koçluk değişim/dönüşüm yaratır. Koçluk bir danışmanlık, mentörlük (akıl hocalığı) değildir. Koçluğun danışmanlık ve mentörlükten farkı danışana kendi sonuçlarını üretmesi için müdahale etmemesidir. NEDEN? Çünkü koçluk her insanın eşsiz ve biricik, muhteşem bir potansiyele sahip olduğunu kabul eder. Bu iç potansiyel öyle büyüktür ki, kişi “kaldır kendin aradan, çıksın ortaya Yaratan” sözüyle anlatıldığı gibi, kendi direnç unsurlarını ortadan kaldırarak, farklı açılardan düşünerek, kendi içsel potansiyeline ulaşabilir ve onu aktive edebilir. VE BÖYLECE, kendi imkanlarıyla muhteşem sonuçlar üretebilir.

Bir koçun, sağlam temelleri olan amaçları dile getirmede ve anlamlı sonuçlara yönlendirecek  eylemleri tasarlamada danışana kılavuzluk etme yeteneği vardır. Koçluk etkin koçluk bir dizi davranış özelliğidir. Söylemekten çok sormaktır. Konuşmaktan çok dinlemektir. Yönetmektense güçlendirmek, yetki vermektir. Sadece basit bir beceri değil, bir kafa yapısıdır. Koçluk modeli içinde farkındalığı arttırmayı ve müşterinin sorumluluk alması temel ilkelerini barındırır.

Koçluğun temel ilkeleri şunlardır...

Her insan yaratıcıdır ve kendi kendini yaratır.
Her insan doğası gereği anlam arayan ve anlam yaratandır.
Her insanın onlarla anlamlı bir hayat yarattığı eşsiz güçlü yönleri ve yetileri vardır.
Çalışırken ve yaşamımızı sürdürürken daha fazla anlam arayışında kilit nokta olan düşünme ve sorgulama, farkındalık için gereklidir.
İnsan birçok farklı yönden oluşan ayrılmaz bir bütündür: zihin, beden ve ruh; düşünce, duygu ve hayal gücü, v.b. Etkili ve anlamı çalışma ve yaşam bu farklı unsurlar arasında ahenk ve sinerji olmasını gerektirir.
İnsanlar olarak, daima seçme özgürlüğümüz ve sorumluluğumuz vardır.
Gerçekliğe öznel bakış açımız- inançlarımız, varsayımlarımız, zihinsel modellerimiz, kendimize, başkalarına ve içinde faaliyet gösterdiğimiz dünyaya dair ‘hikayelerimiz’ – seçimlerimizi ve eylemlerimizi etkiler.
İnsanlar olarak, çok yönlü bir yaşamın ayrılmaz bir parçasıyızdır ve birçok farklı ilişkiler sisteminin bir kısmını oluştururuz.
Koçluğun kılavuz ilkeleri, anlamlı sonuçların oluşmasına yol açan seçilmiş eylem için temel oluşturur.

Bu ilkeler bir nevi insanın büyük potansiyelinin ve külli iradeden gelen cüz’i iradesinden gelir. Allah’da zaten bizlere biz cüz’i irade vermemiş midir? İnsan olarak, daima seçim özgürlüğümüz ve sorumluluğumuz vardır.

Bir koç bunu nasıl yapar peki? Temel koçluk becerileri nedir?

Koçluk danışanda istenen değişimi etkili dinleme, güçlü açık uçu sorular sormak (5N1K),  sorumluluk yaratmak , cesaretlendirmek, geribildirim vermek ve özyönetim becerileri ile sağlar.

Koçun en temel becerisi bir çocuğun merakı ile soru sormak ve danışanını düşündürmektir. Zira dönüşüm ve değişim her zaman kişinin kendi içinde filizlenir. Bu basitçe soru sormanın ötesinde bir süreçtir. Zira doğru ve güçlü soruları sormak, normal soru sormaktan farklıdır. Bu soruları sorma biçimi danışanın kendi cevaplarını üretmesinde önemlidir. Bunları yaparken yaratıcı düşünmeyi tetikleyen araçların kullanımı büyük fark yaratır. Ve koçluğun kendi disiplini içinde bir sistematiği vardır ki, bu da çözüme ve eyleme doğru ilermeleyi sağlar. İşte bu şekilde koçluk fark yaratır ama değişimi yapan hep danışandır, koç değil.

Koçluk nerelerde kullanılabilir?

Koçluk, liderlik gelişimini sağlamak, birey ve takım performansını artırmak, verimliliği yükseltmek, ihtiyaç duyulan alanlarda beceri geliştirmek, çalışan bağlılığını artırmak, motivasyon ve sahiplenme sağlamak gibi alanlarda kullanılan en önemli araçlardan biri haline gelmiştir. İş hayatında kullanımı olduğu kadar kişini nasıl daha mutlu, özgün, farkındalıklı ve huzurlu bir yaşam süreceği, kendi hayat amacını bularak ve bu yüksek amaç ile uyumlu nasıl yaşayacağı alanını kapsayan yaşam koçluğunda da kullanılır. Bir anne-baba çocuklarını yetiştirirken de bunu çok ciddi kullanır; çünkü bizim çocuklarımız daha doğar doğmaz özgün ve özgür bireylerdir ve bizler onların yaşamlarına ne kadar müdahale etsek de onlar kendi kaderlerini kendileri belirleyeceklerdir. Yani çocuklarımıza yapabileceğimiz tek ve en iyi şey koçluk etmektir.

Ben koçluk eğitimi almış ve uygulayan bir kişi olarak koçluğun nefes alınan her an, her durum, her koşul ve karşıılaşılan her insan ile yapılabileceğine inanıyorum ve bunu yapıyorum. Koçluk için 2 kişinin karşılıklı 90 derece açıyla belli bir düzende, belirlenen saat ve mekanda oturmasına her zaman gerek yoktur. Tasavvufta “halk içinde Hak ile yürümek” ile anlatıldığı gibi hayatın her anında, içinde koçluk yapılabilir.

Ama en önemli şey insanın kendi kendine koçluk yapmasıdır. Koçluk, koça kullanması için bir çok araç gösterir ve öğretir, ama her şeyin başında bu araçları kendisine uygulaması ve koçun kendi farkındalığını artırmasına yardımcı olur.

Macchiavelli’nin “Prens” adlı kitabında dediği gibi, zamanında talih kendini gösterdiğinde onu yakalayacak erdemlerinizle hazır olmalısınız. İşte bu hazırlığı yapmayan, gelişim yolunda çabalamayan kişi talih treninin gözleri önünden geçip gitmesine seyirci kalır. Hatta bunu fark etmez bile. O yüzden “gelecek öylesine gideceğimiz bir yer değildir, o bizim yaratacağımız yerdir” deriz. İşinizi şansa bırakmayın. Niyet, gayret ve kısmet ile tevekkül edin. Her şey doğru sorularla başlar. Ve herkes koçluk yapabilir. O yüzden Descartes’in o meşhur sözünü biraz değiştirerek, “soruyorum öyleyse varım” demek belki daha doğrudur.

Sevgiler,

Kenan

https://twitter.com/Naacel

http://naacel.blogspot.co.uk/

http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday/

https://www.facebook.com/public/Kenan-Kolday

 

Bkz http://blog.milliyet.com.tr/kader-ve-hur-irade/Blog/?BlogNo=432204

Bkz http://blog.milliyet.com.tr/kaldir-kendini-aradan--ciksin-ortaya-yaradan/Blog/?BlogNo=437522

 
Toplam blog
: 245
: 1347
Kayıt tarihi
: 29.10.12
 
 

Çocukluğumdan beri kendimden büyük bir şeyleri arayıp durdum. Ve 1999 yılında yaşadığım şoklar il..