İyi ki, Çin’de yazmıyoruz… İyi ki, Türkiye’de türkü çağırıyoruz…

Çin'de Bir Yazılım Şirketti, Blog Yazıları Yazanların Çalışma Mahallerine Gizli Kamera Yerleştirmiş…

Haberi okuduğumda vay anasına ne blog denetimcileri varmış diye hayretlere düştüm.

Tüm Danya Ajanslarının geçtiği bu haber ülkemizde de, büyük medya guruplarının yayın organlarında küçük birer haber olarak yayınlandı.

Türkiye’ye haberi geçen ajans, haber başlığını şöyle kullanmış..

ÇİN’DEN 'YUH BE' DEDİRTEN KARAR, …

Bizdeki genel haber başlığı böyle olmakla birlikte, BBC World Haber Merkezinde, Türkçe Programlarda sık sık konuşmalarım yayınlandığı için, editörle sohbetimiz arasında bu mevzuu açıldı.

Oysa haberin esas şekli benim sizlere aktarmak istediğim şekilde imiş.

Bu şirket, Çin’deki internet mecrasında birçok sitenin alt yazılımlarını yapmakta imiş.

Yanı sıra da, önemli haber, blog ve forum siteleri de kendisinin denetimindeymiş.

Hal böyle olunca da, bu şirket blog yazıları yazanların çalışma mahallerine gizli kamera yerleştirmekle kalmamış, ofislerinde çalışanlarının tuvalette geçirdikleri süreyi de kamera kayıtlarıyla kontrol ederek, çalışanlarına kısıt getirmiş.

Çatlarım gülmesem….

Hahhhhhhhhhhhh.

Hahhhhhhhhhhh…

Haaaaaaaaaaaaaa.

Düşünsenize üşütmüşsünüz sık sık çişiniz gelebilir, WC’ye gidebilirsiniz.

Yahut gazınız vardır, ulu orta mı yapacaksınız…

Zarta zurta…

Ayıp.

Ne yapacak o çalışan, gidip kenefinde iyice bir rahatlayacak ki, rahat da çalışacak…

Hadi gözlenmeyi bir tarafa bırakalım.

Onlara en iyisi şöyle güzel tereyağlı bir “ANKARA GÖZLEMESİ” gönderelim.

AMA BU DURUM İÇLER ACISI…

İnşallah başımıza gelmez.

Bu şirket bunlarla da kalmayıp, çalışanların her türlü hareketini izleyerek hatalarını yakalayan ve bunu yöneticilere bildiren yeni bir mekanizma da oluşturmuş.

Blogda, forumda ve haber sitelerinde yazanlar gerçekten kendi görüş ve düşüncelerini mi yazıyorlar yoksa oradan buradan aşırma mı yapıyorlar diye…

AMA BURASINI BEĞENDİM BİZİMKİLER ÖRNEK ALSINLAR

Genellikle bizim yazan çizenlerimiz onun bunun tapulanmamış fikir ve sanat eserlerini cukkalamakta çok mahirdirler.

Şöyle bir bakıyorum, yazım alanlarına bir sürü tırtıklama, tırnaklama…

Kardeşim sen iyi tırtıklıyor musun…?

Kardeşim sen iyi tırnaklıyor musun..?

Niye böyle kendini yoruyorsun ..?

Gel seni, bizim sokağın diğer tarafında, Adıyaman Gölbaşı’lı Nedim Usta’ya götüreyim.

Çok güzel pide, lavaş yapıyorlar.

Deriz ki;

Nedim Usta,

BU ARKADAŞLAR ÇOK GÜZEL TIRNAKLIYOR, TIRTIKLIYORLAR MIŞ

Bundan sonra uygun bir haftalık verin kendilerine.

Pideleri tırnaklayıp, tırtıklayarak tatmin olsunlar.

ANNEM ANNEM, NE İNSAFSIZ VİCDANSIZLAR VARMIŞ…

İyi ki öyle bir mecrada bedavasına çalışmıyoruz.

Pardon parasına…

Her gün otur saatlerce gündemi düşün, memleket, ülke, meselelerinin altından gir üstünden çıkmak kimi zaman çok zor olsun, ama başar ve çık yukarıdan başarıyla vaizini ver.

E sonra sık tuvalete gittin…

Saat ücretinizden düştük, 5 Yuan…

Saat ücretinizden düştük, 10 Yuan…

Yani geçinmek değil adam dövmek gibi bir şey…

Daha bitmedi,

İşçilerden birinin hata yapması halinde alarm veren alet sayesinde çalışanları sürekli kontrol eden şirket yetkilileri, şaşırtıcı bir kısıtlamaya da imza atmışlar.

Şirket, işçilerin tuvalette geçirdikleri süreye de kısıtlama getirdi. Şirket, tuvalette ayda 400 dakikadan fazla kalan işçilerinin saat ücretlerinden 5 yuan kesiyormuş.

NEDİR SAAT ÜCRETİNİZ 6 YUAN…

O ay cezalısınız.

Saat ücretinizden 5 Yuan kesilince,

Sizin ücret çarpanınız 1 Yuan…

Şu ana kadar şirkette 400 dakika süresini aşan 133 işçinin uyarı aldığı tespit edilmiş.

Ay dayanamıyorum;

Hahhhhhhhhhhhh.

Hahhhhhhhhhhh…

Haaaaaaaaaaaaaa.

Duydunuz değil mi…?

Elde neler var…

Blog Editörleri var

Forum Editörleri var…

Yazı İşleri Koordinatörleri var…

Ya sahi bizim blogdaki, Hasan Çakalkurt beyefendi kardeşim benim epostama cep telefonunu bir atsa da kendisinin mübarek günlerde hatırını sorsam.

Ah keşkem bugün mesela Kadir Gecesi….

MÜBAREK KANDİLİ(N/M)İZ HAYIRLARI ÇAĞRIŞTIRSIN…!

Gizli kameralar var…

Helaya gittiğinizde zaman aşımı var…

Yevmi-yemden saat ücreti kesintileri var…

Ay vallahi kaşıntı tuttu.

Daha önce de yazmıştım oysa bizde durum öyle mi…?

ALLAH KORUSUN BİZİKİLER BU HUSUSLARDA ÇOK ANLAYIŞLI…

Benim Yazı İşleri Müdürüm;

Sabah akşam saygıyla telefon ederek, halimi hatırımı sorarlar…

Çayımı kahvemi yollarlar…

Her konuşmalarının sonunda da şu cümleyi kullanırlar…

Başkaca bir emriniz var mı, Semra Hanım Hocam..!

İŞTE BU NOKTA ÇOK ÖNEMLİ BİR “KEYNESSEL REKREASYON DURUMU”

“KEYNESSEL REKREASYON DURUMU” Hakkında, Blogda vefat etmezsek yazacağım.,

· “Dişi Sineğe Tecavüz Eden Boğayı Erkek Sinek Nasıl Öldürdü”

· “Edison Durumlar”

· Zılgıt çekilir mi, yenilir mi..?”

· Blogmatikli Sendromiks Senzosizulis”

· “Yespliss (Yes Please) Sendromiks Attentioniks”

· Charles Darvin Durumların, AB Nezdindeki Son Tezahürü”

· Anayasa Referandumunda, 13 Eylül Sonuçlarını En İyi Tahminleyen Zevatlar ile Edemeyen Kavatlar”

· “Yok öyle Lolipspop, Çubuğu Boğazına Kaçar Dikkat Et”

· “Baklayı Oduna Vurmakta Cevahir Olanlar, Bakla Suyu İçsin, Baltasını Bilesin.”

· “ Kızım zalata nar eşkisiz olmazsa tadsız olur”

· “Dam Başında Saksağan Vur Beline Kazmayı Durumlarından Ötürü İşinden Ettiklerim”

(Daha önce de yazmıştım. Yazılarımı Süleyman Ekim, kardeşimiz ve diğer cevval-i umum, güzel şeyler yazmakta üstat kardeşlerim işleyebilir ve televizyon örtüsü olarak da Blogumuz üzerine örtebilirler…)

Alo alo….

Semra Şahin ile mi görüşüyorum.

Buyurun benim efendim.

BİR DAKİKA SEN O SUN, DEĞİL Mİ…

Hahhhhhhhhhhhh.

Hahhhhhhhhhhh…

Haaaaaaaaaaaaaa.

….

…..

Hocam benim ben, geçen kesilmiş ti, ya…

Evet anladım sen “Ahkam Bloklok” sun…

“Dandikistan” dan arıyorsun değil mi..?

Anladım, şimdi anladım…

Hahhhhhhhhhhhh.

Hahhhhhhhhhhh…

Haaaaaaaaaaaaaa.

Ay kusura bakma, Ahkam Bloklok,

İyi misin evladım…

İyiyim hocam, ellerinizden öperim…

Anlat bakayım, konu nedir canım kardeşim,

“Hocam ben; Türkiye’nin ve Dünyanın En Büyük Blog Stesini yapan, Webmasterim…

Tebrik ederim…

Adı ne o blogun…

“Doğu Blog” u hocam…

Birde bunun “Batı Blog”u var…!

Evladım madem bu işi biliyorsun da neden tek aşamada yapmadın bu işi…?

“Doğu ve Batı Blog” diye…

Milliyetin ne senin evladım..?

Aloooooo…..

Alo alo….

Aloooooooooooooo…….

Telefon kesildi , tekrar ararsa öğrenir size de aktarırım.

“Ahkam Bloklok” u ve, Türkiye’nin ve Dünyanın En Büyük Blog Stesini…

Anlaştık mı..?

Bir dakika…

“Dandikistan” dı değil mi…???

Unuttuk araştırıp incelemeyi,

Beni benden, daha önce, bu yer neredeymiş, bilgilendiren olursa, kitaplarımdan birisi hediye…

Yine bir ülke bölündü büyük bir olasılıkla…

DOĞRU SÖZE YORUM YOK:

Haydi sizlerde gülünüz biraz…

Hahhhhhhhhhhhhhhh, Hahhhhhhhhhh. Haaaaaaaaaaaaaaaaa.

ÖNEMLİ OLAN HAKKIYLA VE İNSANCA GÜLMEK…
HAKKIYLA VE İNSANCA…
AMA İNSANLARA ALAYCILIKLA DEĞİL…
Fıkra: Öner Samanlı Hocamızdan...

Kadın, elinde köşesinden bir pislik gibi tutulmuş ipek bir mendili sallayarak, sert bir ifade ile

-Bu.." demiş kocasına.

-Bu mendil senin sekreterinin değil mi?.."

-N.. Ne?.. Nereden buldun?.." diye kekeleyerek cevap vermiş kocası..

-Ben bulmadım.." demiş kadın alaylı ve manalı bir ses tonu ile,

-Bizim pizza kuryesi delikanlı senin pijamanın sağ cebinde bulmuş

Saygılarımla…

Semra ŞAHİN

TÜKETİCİ KÖŞESİNDE

“SEMRA ABLANIZ”

E-BİLGİ İÇİN: bizebilgi@hotmail.com

ÖNEMLİ DİPNOT BİLGİSİ:

Tüketici Köşesinde, “Semra Ablanız” Milliyet Blog sayfalarımdaki yazı ve resimlerimi,

İsmim, Soy İsmim ve yazının Kaynak linkinin gösterilmesi suretiyle alabilirsiniz.

Yazılarımın tüm telif hakları, “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi’ne aittir.