Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '09

 
Kategori
Siyaset
 

İzmir'i anlamak...

İzmir'i anlamak...
 

Başka bir şehirdir İzmir. Milattan önce 6000 lere dayanan geçmişiyle, bu güne kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, her sahibinden bir şeyler alıp kültürünü oluşturmuş, buram buram tarih kokan bir şehirdir İzmir. İmbatı ile ferahlığın, mavisi ve yeşili ile güzelliğin timsalidir İzmir.

İzmirin insanı da bir başkadır. Sabah evden çıktığında tanısın tanımasın ilk karşılaştığına gülerek selam verir İzmirli. Adeta bir höşgörü örneğidir İzmirli. Bütün körfezi bostanlıdan üç kuyulara kadar saran park ve kafelerinde, yürüyüş yollarında elele dolaşan sevgililer, balık tutma bahanesiyle denizin sağlık kaynağı iyotunu içine çeken amatör balıkçılar, çeşitli kıyafetlerle sahilde yürüyüş yapan erkek ve kadınlar özgürlüğün tadını çıkarırlar. Hatta kendini islami kesimden sayan kız ve erkeklerin belkide sarmaş dolaş gezebildikleri ender yerlerden biridir İzmir.

Şu sıralar seçim dönemine girildi ya, caddeler parti bayrakları ile örtülmüş durumda. Gerçi çok fazla bir heyecan yok ama yinede partiler kazanabilme çabasındalar. Bu seçim en çok işsizlikten dolayı kapanan dükkanlara yaradı. Çoğu iki aylığına da olsa seçim bürosu olarak partiler tarafından kiralandı. Farklı partilerin seçim bürolarını yanyana dükkanlarda görmek mümkün. Bu da İzmirlinin olgunluğunu gösteriyor. Dostça ve sevgiyle.

Sabah yürüyüşümde Nergis caddesinde yanyana olan iki partinin seçim bürosunun birer görevlisi, kapı önünde oturmuş demli çaylarını içerken muhabbet ediyorlar. Geçerken selam veriyorum, çok hoşuma gidiyor.

İşte böyle bir şehir İzmir. Atatürk ilkelerini sadece içine sindirmiş değil, savunan, özgürlük ve laiklik aşıklısı, modern ve çağdaş yaşam tutkunu, ülkemizin batıya açılan aydınlık penceresi İzmir.

***

Geçtiğimiz Pazar, sayın başbakanı ağırladı İzmir. Umarım memnun kalmışlardır. Gerçi oldukça kalabalık gelmişlerdi ama, İzmir alışıktır misafir ağırlamaya. Bir basın emekçisinin yazdığına göre 300 civarı otobüs ve midibüsle gelmişler. Bu da ortalama 12000 kişi yapar. İnşallah gelen konuklar gitmeden sahilde bir kafede oturup, ince belli bardaktan çaylarını yudumlamış, kumrularını veya çıtır gevreklerini ve de nefis kokareçlerini yemişlerdir.

Sayın başbakanın konuşmasını dinledim. Gerçi beklediğim bazı sorulara cevap alamadım ama olsun. Konuğu fazla da eleştirmeyelim. 1950 öncesi CHP nin ekmeği karneyle verdiğini bu yüzden şimdi artık onlara oy vermemek gerektiğini vurguladı. Herhalde bu günkü hür yaşamımıza, o günkü iktidarın (halkı bir müddet sıkıntıya sokmak pahasına) akıllı politkalarla ülkeyi savaşa sokmayarak ulaşmamızdaki büyük katkısını bilmiyor. Belkide imamhatipde bunlar öğretilmedi. Çok görmemek lazım. Ben aslında, hatalı politikaları nedeniyle son yıllarda hızla kan kaybedip, kriz gelincede kapanmak zorunda kalan iş yerlerinin madurları olan masum insanlardan özür diler diye bekledimdi açıkçası.

***

Karşıyaka sahilde yolun karşı tarafına geçeceğim. Işıkları bekliyorum. Epey kalabalık. Kırmızı yanınca araçlar durdu. Biri dalgındı herhalde, biraz geç durdu. Yarısı yayalara ait kısımda kaldı. Bu yüzden de herkes gibi benimde dikkatimi çekti. Son derece lüks, siyah bir jeep. Sürücüsü hörgüç modeli saçlarını türbanla örtmüş bir bayan. Yanındaki koltuğun üzerinde AKP Karşıyaka belediye başkan adayı Cenk bey ve başı açık modern giyisili (!) eşinin büyük boy resmi olan seçim bildirgesi. Acı acı gülümsedim.

Sonra aklıma mahalle aralarında seçim yatırımı olarak dağıtılan sadakalar geldi.

Bu kadar tezatı bir araya getiren çıkar ilişkisinden başka ne olabilirdiki?

Çağdaş, demokrat, aydınlık yüzlü İzmirli’nin bu tür yanlışlıklara prim vermeyeceğine inanıyorum.

Esen kalın…17/3/2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..