Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Kaç yıl geçti aradan

Kaç yıl geçti aradan
 

özel çalışmam


Yetmişli yıllar.

Bir yazımda belirtmiştim. Rize’ye çay isyanı için gönderilen birliklerin görevi hakkında yazmıştım. Ve orada bir yüzbaşı bana birliklerinin görevini anlatmıştı kısaca. Rejime karşı halk hareketlerini kontrol etmek.

Nato’ya bağlı bu birlik şimdi yok yerinde.

Can Dündar 31 yıl önce Başbakanla konuşuyor; Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren…

Benden tam 4 yıl sonra gerçekleşiyor bu görüşme ve o zamanlar yayınlıyor bu görüşmeyi.

Benim bildiklerim, gördüklerim bana kalıyor bu zamana kadar.

Can DÜNDAR yazısında:

Kontrgerilla dosyası” 32. Gün’de yayınlanır yayınlanmaz Genelkurmay soruşturma açtırdı.

Tabii ki kontrgerilla iddiaları hakkında değil, bizim hakkımızda…

Örgütü değil, onun marifetlerini araştıranları soruşturdular.

Kontrgerilla tüm Avrupa’da açığa çıkarılıp lağvedilirken Türkiye’de icraata devam etti.

* * *

Türk Silahlı Kuvvetleri, bünyesindeki bu şaibeli yapılaşmayı sorgulamalı, yargılamalı, temizlemeliydi.

Bunu yapmadı.

O yüzden de iddialardan kurtulamadı.

Şimdi onun yapmadığını Hükümet, yargı ve polis yapıyor.

Ben şahsen o kapının paslı mührünün kırılmış olmasından memnunum. Başbakan’dan habersiz ve Meclis denetimi dışında “iç düşman”la savaşan bir “özel harp” yapılanması ve onun terörüne dayalı bir askeri vesayet rejimi istemiyorum artık…

Sorun şu ki; onun yerine, Hükümet’i payidar kılacak bir “polis devleti” kurulmasını da istemiyorum.

Düzü yok mu bunun? Diyor …

Şimdide sizlere çok ilginç bulduğum bir başka köşe yazısından bir bölüm sunayım.

Yıldıray OĞUR, Rizeli … Arkadaşım Sinan Oğur’un oğlu…

Son zamanlarda yıldızı parlayan Rizeli bir yazar.

Tarafın Gazetesinin yazarı.

TV lerde açık oturumların müdavimi olmuş çok başarılı bana göre.

Köşe yazısının başında:

Çok uğraşıldı, çok didinildi ama 2009 yılında da o başlık atılamadı. Ama merkez medya kararlı 2010’da mutlaka atacak o başlığı: Ergenekon balonu söndü.

Bundan tam 51 yıl önce başka bir dava için aynı başlığın büyük bir iştahla atılmasının bedelini Türkiye acı bir şekilde ödemişti.

Tarih 5 Aralık 1958.

Ali İhsan Göğüş tarafından çıkarılan haftalık haber dergisi Kim, kapaktan ‘müjdeli’ haberi okuyucularıyla paylaşıyordu: 9 Subay Davası: Sönen Balon.” Diye devam ediyor Yıldıray OĞUR.

Can Dündarın 31 yıl öncesini 51 yıl öncesine götüren bir derinlik kazandırıyor bu gün yaşananlara…

Merkez medyanın o zaman ki müjdesinden bahsederken kaybedilen acı 51 yılı işaret ediyor.

Ve köşe yazısının kuyruğuna Can Dündar gibi “Sorun şu ki; onun yerine, Hükümet’i payidar kılacak bir “polis devleti” kurulmasını da istemiyorum” demiyordu.

Can Dündar Merkezin adamı bu belli. Polis devleti istemiyor.

Yıldıray yeğenim beni 51 yıl geriye götürerek bu güne bir fotograf ekliyor, Can DÜNDAR’IN ezile büzüle kaleme aldığı yazısına daha temkinli yaklaşıyorum.

Asker Devleti, Polis devleti, Hukuk Devleti.

Ben hukuk devletinden yanayım. Eğer sonucu henüz belli olmayan Ergenekon’un yerini yukarıda saydıklarım dışında bir mergenekonlaşma yani sivil çeteleşme alacaksa buna da şiddetle karşıyım.

Çeşitli köşe yazılarımda açıkça yazdım.

Devletin eliyle devletin imkanları ile yeni yeni sivil odakların mafyalaşma eğiliminde olduklarını görüyorum ve yaşıyorum. Güya siviller bunlar. Güçlü iktidarların kuvvetini kendilerine yöneltenler Asker devletinden de polis devletinden de daha zararlıdırlar.

Umarım Yıldıray OĞUR’un işaret ettiği manada o başlık atılmaz, Can Dündar’ın dediği polis devleti olmaz, benim ve her aklı-selimin rüyası hukuk devleti oluruz.

Mutlu Yıllar efendim.

Sevgi ve saygılarımla

 
Toplam blog
: 449
: 609
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

Rizede yayınlanan ilk renkli gazete ViraHaberin kurucusuyum 5 sene baş yazarlığını yaptım. İLESAM..