Kader birliği edenler!

Bakmayın siz Fenerbahçe ve Galatasaray’ın birbirlerine söylediklerine ve yaptıklarına.

Onlar bu günlerde, aynı Senfoniyi dinleyip, aynı boruyu öttürüyorlar!

Hatta hatta aynı deliğe i.... yorlar!

Onları en iyi, yine onlar anlıyor!

Aslandı onlar kader birliği etmiş, çevresinde olup bitene duyarsız iki kulüp!

Bu iki kulübün sporcuları, (Futbolda olduğu gibi Basketbolda da aynı kaderi paylaşarak, yarı finalde elendiler) kafalarının estiği gibi oynayıp, taraftarmış, Borsada hisseleri işlem görüyormuş, şampiyonlukmuş vs. Onlar için hiçbir önemi yok.

Bu iki kulübün oyuncuları, kafalarının estiği gibi, bir sporcuya uymayacak şekilde yaşayıp, geceleri alemlere akarak, gündüzleri ve maç günleri sahada ve evde yatarak günlerini gün eden, zamanında alacakları milyon Dolarlar veya Aurolar, bankadaki hesaplarına yatırılan, sorumsuzlar.

Ben Fenerbahçe ve Galatasaray’ın bu kadar birbirlerini sevdiklerini bilmezdim. Baksanıza Lig maratonundaki 4. ve 5. lik yerlerini birbirlerine ikram edip duruyorlar. Eğer bu şekilde ikramlar devam ederse, sezon sonunda büyük ihtimalle ligi 14. ve 15 sırada bitirme olasılıkları da bir hayli yüksek!

Baksanıza ligin dibindeki takımlar, tepeye en yakın takımları bir, bir yerlerde süründürüyorlar! Herkes canla başla ligde kalma ve Avrupa kupalarından birine katılma mücadelesi verirken, Fenerbahçe ve Galatasaray, adeta Avrupa kupalarına katılmama mücadelesi veriyor!

Cumartesi günü Fenerbahçe Gençlerbirliğine 1-0 kaybetti. Bakmayın siz maçın 1-0 lık sonucuna. Aslında, Fenerbahçe Galatasaray’dan da beter olacaktı. Gençlerbirliği takımının oyuncuları beceriksiz(!) çıktı. Bir de tabi kaleci kalitesi var(!)

Fenerbahçeli yöneticiler, Galatasaray’ın gösterdiği cesareti gösterip, Aragones’i tazminatını verip kovamadılar! Ama Galatasaray, aslanlar(!) gibi Skibbe’yi kovarak, Bülent Korkmaz’ı yerine Teknik Direktör olarak getirdiler. Ancak kaptana yanlış yaptıklarını düşünüyorum. Kaptan için henüz zaman gelmemişti. Beşiktaş’ın Rıza’ya, Fenerbahçe’nin Rıdvan’a yaptıklarını, bunlarda Bülent Korkmaz’a yaptılar. Kaptana yazık ediyorlar.

Evet, kader birliği edenler, aynı kaderi paylaşmak durumundalar! Ancak birisi teknik direktörü aslanlar gibi(!) kovarken, diğeri ödeyeceği yüksek tazminatı göze alamadı.

Bu iki takımın başarısızlığında, teknik direktörleri suçlarken, sahaya çıkıp gezinenlerin hiç mi suçu yok? Faturalar niye paylaştırılmıyor? Evet, faturaların bir kısmı oyunculara niye kesilmiyor.

Örneğin Galatasaray’da Lincolin, Ümit Karan, Nonda, Sabri gibi… Fenerbahçe’de Roberto Carlos, Emre Belezoğlu, Deivit, Guiza gibi… Teknik direktörlerin yanında bunlarada gerekli cezalar verilerek, sert bir şekilde uyarılırlarsa, Türk Futboluna katkı yapmış olurlar. Bu oyuncular, arkalarındaki oyuncuların önünü kesmekle meşguller. Size bir örnekle açıklamaya çalışayım. Fenerbahçe’de Gürhan diye sol ayaklı bir oyuncu var. Bırakın lig maçlarını, hazırlık maçlarında bile oynatılmıyor. Bu oyuncu ne yaptı? Tek suçu; canla başla mücadele etmesine rağmen, Türk olması mı?

Son günlerde aynı kaderi paylaşan bir diğer takım Beşiktaş’ta biraz kıpırdanma göründü. Hakem yardımı ile de olsa Gaziantep’i yenmeyi başardı!

Bu kader birliği yapan kulüpleri bir an önce birbirinden ayırmak(!) gerekiyor. Biraz da başkaları kader birliği yapsın!