Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '13

 
Kategori
Deneme
 

Kader oyunu

Kader oyunu
 

Dilerim, talihin ve cesaretin, kaderin tüm oyunlarını senden yana oynatır; ey güzel çocuk!


Kimi zaman, şarkı sözüdür Kader oyunu; Kenan Doğulu'nun da söylediği gibi; kimi zaman, büyük bir hayal kırıklığı... Kimi zaman, en yüksek tepenin, dağın eteklerinden yuvarlayıverir insanı; kimi zaman, en umudu kestiğinde insandan, yaşamdan; kanatlandırıp birden; en zirvelere konduruverir adamı... Adı üstünde: Kader oyunu işte!

 Plan yaptıkça, kader gülermiş insana... Hakikaten de bazen bana da böyle gelir; en akılcı biçimde açıklanabilmesi gereken bazı olayların, en akıl almaz hallere düşmesi...

Siz de düşünmüşsünüzdür muhakkak; benim düşündüklerimi... Yaşamımızda ne kadar büyük, ani, değiştirilemez boyutta bir başkalaşma yaşanmışsa; kaderin oyunu demekten başka çare gelmez insanın elinden; her ne hikmetse!...

Öyle ya!... Kader yalnızca bizim gibi sıradan insanlara oyun oynamaz ki! İster Büyük İskender'e bakın, ister Napolyon'a; ister Sezar'a bakın, ister Fatih Sultan Mehmet'e; kaderin oyun oynarken insanın küçüğünü, büyüğünü ayırmadan, hepimizle canının istediği, gönlünün dilediği gibi oynadığını göreceksiniz. Ve kader oyunu karşısında her türden insanoğlunun yaşamak zorunda kaldığı çaresizliğin dayanılmaz ağırlığını, karşı konulmazlığını...

Kader oyunu, büyük - küçük; yaşlı - genç; kadın - erkek ayırımı da yapmaz üstelik. Binbir fırıldağını döndüre döndüre; hoplata zıplata salıverir insanın üzerine üzerine.

Kader oyunu yüzünden: " Başardım! " derken, en büyük başarısızlığa uğrarar insan... " Kazandım! " diyen, yaşamının en büyük kayıplarını yaşar. " Yendim işte seni hayat! " ya da " Bozguna uğrattım seni, ey alçak düşman! " diyerek en anlatılmaz sevinçleri yaşarken, havada taklalar atarken adam; en tarifsiz yenilgilerin acınılası kahramanı oluverir!; hem de aniden...

Adı üstünde: Kader oyunu bu... Kimine gam verip, keder üstüne keder yükler. Kimine yalvarsa da kötü gün göstermez. Sek sek de oynasanız, Rus ruleti de; kazananın adı değişmez bir türlü. Aaaa! Sen nerden bildin hemen? Evet, evet; kader oyunudur kazananın her zaman adı...

Miskin bir kadercilik değildir yaptığım... Sakın yanlış anlaşılmasın. Demek istediğim, yaşadığı sürece herkes, kaderin türlü türlü, binbir türlü oyununa hazır olsun. Ve kimse kendini kaderden büyük sanmasın.

" Ben! Ben! Ben! " diyerek koska koska ortalıkta dolanan, kendini ölümsüz; hatta bazen tanrı bile sanan nice faniyi; nasıl da rezil rüsva, nasıl da un ufak ediverdi kader oyunu; kimse bunu aklından çıkarmasın; olur mu?

Şu kavanoz dipli dünyanın, bitmedi gitti kader oyunu... O oyun, Karaman'ın koyununa da hiç benzemez üstelik! En başı göğe erenin alıverir anında boyunun ölçüsünü!; kesiverir hesabını!; zerrece yüksünmeden hem de.

Kimse kader oyununu unutmasın; ona göre haaa!...  Yaşamınızın sonunu görmeden şanslı mı, şansız mı olduğunuza karar vermeyin. Unutmayın... Küçücük bir kader oyunuyla, değişiverir bir anda yaşamınızdaki her şey. Ne tarifsiz kederlere, ne ölçüsüz sevinçlere kaptırın kendinizi; işte tam da bu sebepten... İyi gün de, kötü gün de hepimiz için... Unutmayın; olur mu?

En büyük dileğim, kaderin herkese en güzel oyunlarını oynamasıdır; başka bir şey değil...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

  

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..