Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '06

 
Kategori
Felsefe
 

Kadere bak

Kadere bak
 

İstanbul Ümraniye'de, aniden yoluna çıkan bir kadına çarpmamak için direksiyonu kıran bir vatandaş, karşı şeritten gelen kum yüklü TIR’ın altına girince, eşi ve iki aylık bebeği ile birlikte hayatını kaybediyor.

Böylesine feci bir kaza, ister istemez insana "kadere bak" dedirtiyor.

Kader İslâm'da inanılması gereken altı temel esastan biridir... Allah'ın varlığına, birliğine, Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve peygamberi olduğuna inanan her müslüman, kadere de inanmış sayılır.

İrade ve akıl sahibi olarak yaratılmış olan insan, sorumluluklarını üstlenerek, iyi veya kötü her şeyi yapma kabiliyetine ve özgürlüğüne sahiptir. Bu bağlamda kendimizi korumak için elimizden gelen her türlü tedbiri almak da bizim insanlık borcumuzdur.

Hayatımız boyunca kendi sağlığımız, zevkimiz, heyecanımız, merakımız, geleceğimiz ve hayallerimiz için her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Ama öyle bir an geliyor ki, elimizde olmayan bir engel, bizim için çok kolay olabilecek bir işi güçleştirirken, bazan da imkânsız zannettiğimiz şeyler kolayca çözülüveriyor.

İşte bizim irademiz dışında gerçekleşen iyi veya kötü bu olayları kader olarak kabul ediyor ve onlara boyun eğiyoruz. Çünkü, aksine yapacak bir şeyimiz zaten yok. Elimizden bir şey gelmiyor. Kadere inanmanın ve sığınmanın dışında burada yapılabilecek tek şey, isyan etmektir ve kendimizi daha da beter üzüp yormaktır.

Hiçbir açıdan bu tür eylemlerin insana fayda getirmediği ortadadır. Ne kadar üzülseniz, ne kadar ağlasanız, ne kadar kendinizi perişan etseniz, hiçbir şeyin asla geri gelmesi sözkonusu değildir. İşte böyle bir ortamda kader inancı, insana teselli olur, rahatlık verir.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..