Kadın, 8 Mart Kadın günü mü geldi yine ...

Oysa ki kadınlar, Cumhuriyet'i omuzlarında taşıyanlar onlar... Devrimlerin esin kaynağı onlar.

Hayatları şekillendiren onlar. Aşkı yaratanlar, onlar. Kadınlar yeryüzünün göreceği savaşçıları. Bayrakçıları.

Barışın, sevginin, geleceğin teminatı onlar. Kadınlar, çok çalışan onlar...Kadın toplumun her alanında. Kırsalda kadın, kentte kadın.

Tarlada çalışan üreten, ekonomide, bilimde, kültürde, edebiyatta kadın. Evde ücretsiz emekçi, alınteri. Kadın sevgili.

Kadın siyasetin de erki olmalıdır daha çok, daha çok. Demokrasiyi, gelişmişliği özleyen toplumlar kadınla yurtlarını, ülkülerini tutabilirler.

Türkiye'de toplumun yarısından fazlası kadın. Toplum ve ülke tam kapasite ile çalışmalıdır el ele siyasette, kadın-erkek.

Uygarlığın, çağdaşlığın, kültürlerin temeli kadın. Dünyadaki kadının Türkiye ayağındaki o güçlü omuzlarıdır, güçlü yürekler, çelik elleri. Avrupa Birliği normları nasıl gelişecektir Türkiye için? Büyük Atatürk'ün izinde siyasal - sosyal uygarlığa, medeniyete, eğitime, batıya açılabilecek kadın haklarına çok önce kavuşmuştur. Ancak siyasal, sosyal haklar yerleşeceği fışkıracağı zeminleri kaybetmiştir.

O nedenle kadın cinsel tema gibi, kadın şiddet görüyorsa, kadın cinayetleri varsa kadın hala ikincil konumda kalıyorsa. Kazanımlarını kaybetmişse, kadın kadar erkek te kadının birincil duygu ile beraber yürüneceği olgularını öne çıkarmalıdır, taşımalıdır.

8 Mart kutlamaları, dilekleri, duyguları sadece o sözlerde kalan, varlığı le yer tutmamış ayrıcalıklı görülendir.

Kadın yeryüzünün gökyüzü ile kucaklaştığı, toprağın yıldızlar ile karıştığı, sevginin yükselen bir değeri, varlığı, varsılıdır. Samanyolu geçididir. İkinci yüzyıla kadınla girmek gerektir. (N.K)