Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Kadın olmak 3 ( Yetişkin kadın )

Kadın olmak 3 ( Yetişkin kadın )
 

Canı nasıl çekerse, öyle ister!


Bu yazı dizimin ilk iki bölümünde, ergen ve genç kadını anlatmaya çalışmıştım sizlere... Bugünkü yazımaysa, yetişkin kadının kim olduğunu tanımlayarak başlamak istiyorum izninizle:

Yetişkin kadın, 25 yaş ve üzeri, temel bedensel, ruhsal, düşünsel gelişimini tamamlamış veya tamamlamış olması gereken, ilk olgunlaşma dönemini bitirmiş kadındır; kısaca özetlemem gerekirse.

Yetişkin kadın, yaşamıyla ilgili her sorumluluğu tek başına alabilecek kişisel yeterliliğe ulaşmış olmalıdır artık. Bu olgunluğa ulaşırken, kişilerarası sayısız farklılıklar görülse de, yaşamının 25.yılına girmiş bir kadın, hayatının geri kalanında yapacağı icraatlarından birinci derecede sorumludur; bundan böyle.

Yetişkin kadın, hayattan ne istediğini bilen, kendini en doğru biçimde anlatabilen, gelecek plan ve beklentileri netleşmiş, yaşam vizyonu oturmuş, anneliğe hazır, bilinçli bir evlilik tercihi yapabilme iradesine sahip, bireysel ve toplumsal duruşu netleşmiş, kişisel gelişimi yolunda giden veya bunun tam tersi bir, olmamışlığın, oturmamışlığın en tipik örneklerinden biridir; yaşamının geri kalanında artık.

Sağlıklı bir bireyselliği varsa, dengeli bir sosyal kişiliğe sahipse, yeterli duygusal ve düşünsel bütünlüğe ulaşmışsa, yetişkin kadın, öngörülebilir bir hayat çizgisinin istikrarlı ve başarılı bir yolcusu olabilir. Ya da bu yaşlarda kendini koyvermişse eğer, onu ömür boyu sürecek bir belirsizliğin kimi zaman en talihlisi, kimi zaman da en talihsiz bedevisi olacaktır; hiç şüphesiz.

" 25 Yıllık bir ömre, ne de çok şey sığdırdın böyle? " diye, şaşırmayın hemen bana öyle. Bugün bize yaşamının en genç, en güzel yıllarını hatırlatırken; 20.yüzyılın başlarında 25 yaş, ortalama insan ömrünün yarısına denk gelmekteydi. Dolayısıyla 25 yaş, bir kadının da, bir insanın da kişiliğinin temel taşlarını oturtmasına, iç ve dış dünyasının anlam bütünlüğünü oluşturmasına fazlasıyla yeter bence.

Cinsel tercihlerinden yaşam biçimine, sosyal çevresinden iş dünyasına, duygusal olgunluğundan zihinsel yeterliliğine kadar bundan sonra yapacağı her hareketin, vereceği her kararın yaşamının geri kalanını şekillendireceği yılları, yaşamaya başlamıştır; artık yetişkin, normal bir kadın...

Bazen de biyolojik yaşı 25'leri, 30'ları çoktan devirse de, her yönden yerinde sayan, bazen yetişemeyen, gelişemeyen, bazen de yetişmeyi ve gelişmeyi istemeyen, toptan reddeden, çocukluğunun masum, naif; ama bir o kadar da bilgisiz ve bilinçsiz dünyasında kalmaya, yaşamaya yeminli hatun kişiler çıkar karşınıza; insanlığın sonsuz yaşam yolculuğunda...

Hayatı her zaman gereğinden fazla ciddiye almış, taşıdığı yaşının üzerinde bir olgunluğu her daim üzerinde taşımış, kural, kanun ve sosyal normların fazlasıyla robotik, kendine yabancı hale getirdiği adamlara, bu çocuksu kadınları, yaşamlarını bir şekilde dengeleyebilsinler diye tavsiye edebilirsem belki de... Ancak, yaşı ilerlemiş; ama hep çocuk kalmış bir kadın, sosyal çevresinin tüm fertlerine yaşamı olduğundan çok daha zor hale getirebilir çoğu zaman; bunu da hemen söylemeliyim bence.

Bütün bu anlattıklarım, yetişkin kadınlar için olduğu kadar yetişkin adamlar için de geçerlidir elbette. Ancak, benim ilgi alanıma erkeklerden çok kadınlar girdiğinden!, her zaman olduğu gibi, bu yazımda da kadınları anlatmayı tercih ettim ben!

Huyum kurusun! Çünkü ben, kadınları sevmekten bir türlü vazgeçemiyorum! Bilmem ki bunu nasıl anlatsam!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..