Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '13

 
Kategori
İlişkiler
 

" Çünkü o, istediğim her şeyi yapıyor."

" Çünkü o, istediğim her şeyi yapıyor."
 

" Sus bakayım Cem! Sırlarımızı erkeklere verme sakın! Sen sırlarımızı verirsen, biz dünyayı nasıl yönetiriz? "


Bundan yıllar önceydi... Çok sevdiğim bir kadın arkadaşımla sevgilisi üzerine laflıyorduk...

- Kızım! Sen, eli, yüzü düzgün, kariyerli, zeki, çalışkan, güzel ve çekici bir kadınsın. Türkiye'de, İstanbul'da milyonlarca erkeğin köküne kıran mı girdi de, yılda sadece bir ay görebildiğin bir adamın peşinden, binlerce kilometre ötelerdeki başka bir ülkenin, başka bir kentine gidiyorsun?

- Evet ben, yılda sadece bir ay görebildiğim, binlerce kilometre uzağımdaki bir adamın peşinden gidiyorum. Evet... Çünkü o, istediğim her şeyi yapıyor."

Bu, arkadaşımın, işin söylebildiği tarafıydı... İşin söylemediği tarafındaysa, arkadaşım bana, şunu da söylemek istiyordu aslında:

- Çünkü o, istemediğim hiçbir şeyi de yapmıyor bana.

O bana bunları söylerken, aslında tüm kadınlarda ortak olduğunu düşündüğüm bir gerçeği de dile getiriyordu; sözlerinde belki de:

- Biz kadınlar, her istediğimizi yapacak, istemediğimiz hiçbir şeyi yapmayacak ve sevdiğimiz bir adamın peşinden, dünyanın öbür ucuna bile gideriz canım! Anlaşıldı mı şimdi?!!

Evet, ben de biliyordum ki, hemen hemen tüm kadınların böyle bir yanı vardı... Kadınların çoğu, kontrol edebileceği, söz geçirebileceği, hatta avucunun içinde tutabileceği erkekleri tercih ederdi... Bugüne kadar, gücünün yetmediği, diş geçirebileceğini düşünmediği bir adamın peşinden koşan bir tek kadın bile görmedim ben! Aradığı gibi birini bulduğunda, kadın, gerekirse, dünyanın öbür ucuna bile gidebilirdi...

Ancak, arkadaşımın ya unuttuğu ya da farkında bile olmadığı bir gerçek daha vardı; o da: Dünyadaki bütün adamları, kadınları yönetirdi; Maaalesef ki!... özellikle de o kadınların, akıllı olanları...

Dünyada bilinen, tanınan, tarihin yazdığı, insanların efsaneleştirdiği ne kadar lider, komutan, tarihi kişilik varsa, bunların neredeyse tamamı, erkeklerden oluşur. Ancak, bütün bu adamlara dünyanın hayran olmasını sağlayan da, o adamları bile yönetebilen, belki de yönettikleri o tarihi şahsiyetlerden bile daha güçlü, daha üstün olan kadınlarıdır. O adamların ve kadınların kimileri bu gerçeği bilerek yaşamıştır hayatını; kimileri de bunun farkına bile varamadan bu dünyadan ayrılmak zorunda kalmıştır; ne yazık ki.

Yani aslında dünyayı, kurulduğu günden beri, insanlık yeryüzünde görüldü görüleli, erkekler değil, o erkeklerden de güçlü olan kadınları yönetmiştir.

Erkeğe karşı sahip olduğu silahların, en sıradan kadın bile farkındadır: evlilik, yuva, annelik ( hem çocuklarına, hem adamın kendisine! ), cinsellik, gözyaşı, duygu sömürüsü, bedensel yönden zayıflık, bir erkeğin kadınını korumak ve kollamak zorunda olması gibi binlerce silahını kadının; sayabilirim size ben... Ve bütün bu silahlarının farkında olan en sıradan kadın bile, yaşamı boyunca, erkeğini yönetmenin derdine düşmüştür.

Kadının kendisini ha bire aldatan bir erkeği, her seferinde affedebilmesi, tam da buradan gelir aslında. Çünkü kadın, aldatıldığı için sevdiği adama değil, adamı yönetemediği için kendine kızmaktadır aslında. Kadın, aldatılmayı, erkeğin işlediği bir suçtan çok, kendisinin onu yönetememesinden kaynaklan bir sorun olarak algılamaktadır çünkü.

Arkadaşım bu gerçeklerin farkına varabilseydi, erkeğin patronunun her zaman kadın olduğunu ve bu kuralın dünyanın her yerinde geçerli, evrensel bir gerçek olduğunu bilseydi; belki de yılda sadece bir ay görebildiği bir  adamın peşinden, ülkesinden binlerce kilometre uzaklara gitmek zorunda kalmazdı.

Benimki de kendime göre bir düşünce işte!

Merak edenler için hemen söyleyeyim: Arkadaşım, yıllarca peşinden koştuğu adamla 10 yıldan uzun bir zaman sonra bile olsa, evlenmeyi başardı.

Eeee... Doğruya doğru şimdi... Kadının azminden, kadının fendinden bugüne kadar kim kaçabilmiş, kim kurtulabilmiş ki?

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır. 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..