Kadınlar... Kadınlarımız

Günümüzde kadınlar bir çok alanda başarılı oluyorlar. Ama başarılı olmalarının yanı sıra pek çok konuda da kıskaç içine sokulmaya, engellenmeye çalışıyorlar. Kısacası, kadınlar ülkemizde her geçen gün daha da artarak- ikinci sınıf vatandaş muamalesi ile karşı karşıya kalıyorlar. Şu anda iktidarda bulunan hükümet türban sorununun doruk noktaya çıkmasını sağladı. Bu soruna hiç bir açıdan olumlu bakmıyoruz, bakamayız. Daha da önemlisi izinde veremeyiz.

Fakat , iyi ya da kötü kulaktan dolma ya da çocukluğumuzda duyduğumuz bazı sözler vardır ki genelde herkes tarafından bilinir.Örn; Saçı uzun aklı kısa, eksik etek, vb. Yukarıda da belirttiğim gibi kadınlar her yönden engelleniyor, türban takmaya, çarşaf giymeye zorlanıyor. Kız çocuklarımızın en fazla ilk okulu bitirmesine izin veriliyor. Hatta kimi yerlerde ekonomik nedenler vb. ileri sürülerek okula gitmelerine engel olunuyor. Kısaca, kadınlara mümkün olduğunca az söz hakkı veriliyor ve verilmekte.

Oysa, kadınlar, kadınlarımız…çok değerli, yetenekli ve zeki.Kadınlar duygularıyla olduğu kadar mantıklar ile de hareket edebiliyor.Çözüm geliştirme, herhangi bir konuya değişik açılardan bakabilme yetenekleri daha fazla.Yeniliklere karşı açık, geniş açıdan görebilme, düşünebilme kapasiteleri;Sezgileri kuvvetli, düşüncelerini uygulamaya geçirme kapasiteleri yüksek. Analiz yapma, gözlemleme ve daha gerçekçi sonuçlara ulaşabilme yetenekleri karşı cinse göre daha fazla diyebiliriz. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı kadınlar ülkemizde her geçen gün-daha da artarak- ikinci sınıf vatandaş olarak gösterilmeye çalışılıyor.Ve bunun için büyük bir çaba harcanıyor.Kadınların, kız çocuklarının bilmesi, öğrenmesi, düşünmesi, herhangi bir konuda fikir yürütmesi istenilmiyor.

Asıl gerçek şu ki kadınlardan korkuluyor.Eğer daha aydınlık, barışçıl, huzur dolu bir ülke de yaşamak istiyorsak.Kadınlara karşı oynanan oyunlara, kurulan tuzaklara karşı çok daha dikkatli olmalıyız. Çünkü, güzel, mutlu, huzur ve barış dolu bir ülke ve dünya için kadınların daha çok söz sahibi olmaları gerekiyor. Gelecek kadınlarımızın ve onların yetiştireceği çocuk ve gençlerin elinde.

Unutmayalım ki tarih süreci içerisinde bir çok toplumlarda kadınlar uzun süre ülkeleri yönetmişlerdir. Taa ki anaerkil toplumdan ataerkil topluma geçene kadar.

(Not: Bu arada ben erkek düşmanı değilim.Sadece, acizane bu konuyla ilgili fikirlerimi yazıya dökmek istedim.) (Fotoğraf:http://www.fotograf.net-Erdal Yazıcı)