Kadınlar erkeklerin olmaz ise olmazıdır

Emin olun on yıllık evli olmama rağmen ve evlenmeden önce birçok defalar duygusal ilişkiler yaşamış olmama rağmen halen kadınların ne istediğine dair ciddi bir şeyler anlayabilmiş ve algılayabilmiş değilim. Ve sanırım doğru olanda, sorunun bende olduğu ve benim algılama tarzımda ayrıntıların yattığı gerçeğini kabul etmemden geçiyor.

Ama hala kendime şu menem soruları sormadan edemiyorum.

Gerçekten kadınlar ne ister? Kadınlar bir erkekten ne bekler? Bir erkek kadın için ne ifade eder? Erkek için kadın ne ifade eder?

Aşkmı ister dolu dolu yaşanan veya dolu dolu sevgi ve incelik ve zerafetmi ister, yoksa derinden bir saygı beklentisi içerisindemidir?

Henüz bunları çözememiş olsamda, uzlaşmaz karşıtların birliği olan temel doğa yasasının gerekleri doğrultusunda düşünürsek eğer; Erkek kadınsız olmaz, kadın erkeksiz olmaz gerçeğine ulaşırız.

Emin olun dünya sadece erkeklerden kurulu olsa idi, eminimki yaşanılır olmaktan çok ama çok uzak olurdu. Veya dünya sadece kadınlardan kurulu olsa idi, dünya aynı şekilde sıkıcılıklar anıtı olarak uzayın boşluğunda döner dururdu.
Ve bence en güzeli hem kadınların olması, hem erkeklerin olması ve birbirlerine doymalı, hem kadın hem erkek. Bol bol eğlenmeli, birlikteliklerinin tadını çıkarmalı bol bol, dedikodu yapmalı ama sadece iki insana özel kalırcasına, ve keyifle romantizmin tadını çıkarmalı hem erkek hem kadın.

Hani birbirlerine atıp tutmalarını hep espirili bir gözlemle incelemişimdir ve o atıp tutmaların, kavgaların münakaşaların, kadın erkek arasındaki doğal yakınlaşmanın bir parçası olduğuna inanırım. Ve ne güzeldir bir kadınla bir erkeğin kavgasını izlemek. Hele birde birbirlerine sırıl sıklam aşıklarsa, değmeyin izlencenin keyfine. İşte o zaman kavganın keyfine diyecek olmaz. En güzel filmlere taş çıkartır bence, ve bence karşılıklı ince ayaklı balon bardak içerisindeki şarap kadehlerini tokuşturmanın tadı, ancak kadın ve erkeğin romantizm arayışında kendisini gösterir. Ve şarap kadehlerini tokuştururken, ortada yanan kandilin ateşindeki derinlik yakmalı kadınıda erkeğide. Birbirlerine bakışlarındaki derinlik, kandil ateşinin derinliğindende derin olmalı.

Ateşin derinliği beni hep etkilemiştirde, ateşin kenarında oturan baygın bakışlı sevgililerin ruhunda gezen romantizm beni dahada etkilemiştir.
Kırmızı şarabı ince uzun ayaklı balon bardak içeirisinde içerek birbirlerine en güzel aşk sözlerini fısıldayan sevgililerin mutluluğu, öyle sanıyorumki yaşamın hiç bir döneminde insanı bu denli derinden etkilemez. En güzel aşklardır ve biz ekekler ne kadarda kadınları anlamazsakda benim algıladığım ve anladığım tarzı ile kadınlar, romantizm isterler gibime geliyor. Ve romantizmi kadının kucağına koydunuzmu, sizden önemlisi yoktur o kadın için. Ve ne yapıp etmeli erkek milleti, romantizmin kıyısından köşesinden yakalamalı ve kadınına romantizmi sunmanın tüm ince ayrıntılarına ulaşmalı.

Evet efendim kim ne derse desin kadın romantizm ister. Kadının en materyaslistide, en idealistide romantizm ister. Dünya görüşü ne olursa olsun, hayata hangi pencereden bakarsa baksın, ister kentli olsun, ister köylü olsun, kadın kadındır ve kadın için en iyi erkek, kendisine romantizmi yaşatan erkektir. Yok eğer romantizmi yaşatamıyorsa erkek, kadın erkeğe cehennem azabı yaşatır, söylemedi demeyin. Ne zamanki romantizmi atladı erkek milleti, o ilişkinin tadı tuzu kalmaz. Ve illaki kadına seni seviyorum diyeceksin. Ve ilaki diyeceksin kadına sana tapıyorum diye. Ve kadının gönlünü fethedeceksin.
Ve bunların hepsi bir yana kadınsız hayat tuzsuz yemek gibidir. Bir kadınla dertleşmenin tadını yaşamın hiç bir anında yakalayamazsınız. Ve bir kadınla yenen yemeğin tadı, yaşamın hiç bir anında insana o denli tad vermez. Ve erkeğin baş ucu kahramanıdır kadın ve baş ucu kahramanı olan kadın, erkek tarafından değerlerin en yücesine tabi tutulmalıdır. Kadın incinmeye gelmez ve hayatın bana öğrettiği en önemli şeydir kadın erkek ilişkilerindeki davranış tarzlarına yönelik. Evet kadını incitmeyeceksin ve onu en nadide çiçeği okşarcasına ve koklarcasna özenle seveceksinki, kadına verilen değerin ne olduğu anlaşılsın.

Kadın tabiat içeirisindeki en değerli varlıktır. Ve bir erkeğin olmaz ise olmazıdır. Bir toplumun aynasıdır kadın. Bir toplumu var eden, geleceğe hazırlayandır kadın ve toplumun ilerleme motorudur kadın.
O yüzdendirki kadın en nadide pırlantadır. Ve o en nadide pırlantanın değeri, ben öyle sanıyorumki erkeklerin gözünde inanılmaz bir noktadır. Hani siz bakmayın kendini bilmez münferit erkek tiplemelerine. Onlar istisnai erkeklerdir diye düşünürüm. Ve kadınların o istisnai münferit erkek tiplerine göre pozisyon almalarını içime sindiremem. Gerçi doğu toplumlarının şimdilik kaderi olsada kadına bakış açısındaki yoz yapı, tarihsel sürecin kaçınılmaz sonu kadınların tüm dünya üzerinde yüceleceği gerçeğidir. Ve o öyle erkeklere atıp tutan kadınlarada bakmayın. Ne kadar atıp tutsalarda, ben eminimki kadınlarda erkeklerin kendilerine verdiği değerin en yücesini erkeklere sunma mücadelesi içerisinde olurlar.

Ve en güzelidir kadınla geçirilen anların tadı. Düşünsenize deniz kenarında mehtabı birikte izlemenin tadını, veya elde bira kutusu sevgili ile bir dalgakıran üzerinde yudum yudum içilen biranın tadını ve gökyüzündeki yıldızları izlemenin keyfini. Bence düşünülesi bir arayıştır. Sarmaş dolaş yağmur altında ıslak yerlerde yürümenin keyfini yaşamın hangi anlarında yaşayabilirsiniz? Birlikte denize girmenin tadı başkaca bir şeylerde varmıdır? Veya birlikte güzel bir konser salonunda klasik müzik dinlemenin tadı neyde vardır? Veya sevgili ile gidilen bir sinemada izlenen film hayat boyu hatırdan çıkarmı. Evde sevgili ile yemek yapmanın tadı yaşamın hangi noktasında vardır?
Birlikte hazırlanan yemeğin servisini yapmanın tadı neyde vardır? Neyde vardır akşam yastığa başını koyupta sarmaş dolaş uyumanın tadı?

Bence kadınların değerini bilmek hayatı anlamakla eş anlamlıdır. Kadını değerini bilmeyen erkek hayatı anlamamıştır. Kadının değerini anlama çabası göstermeyen erkek, yaşamıda anlama ve algılama çabası içerisinde olamaz.

Kadının olmadığı bir dünya, erkekle bir anlam ifade etmez, erkeksiz bir dünya, kadınla bir anlam ifade etmez ve yaşamın insanoğluna sunacağı en ağır yaptırımdır bu iki cinsi birbirinden yoksun bırakmak.