Kadınlar ve erkerler ne düşünür ne söyler

Günlük yaşamda, erkeklerin kadınlar hakkında, kadınların da erkekler hakkında söyledikleri bir çok cümleyi duyma imkanı olmuştur. "Erkek değil mi işte en iyisinin...", "Kadın işte, anlamaz bu işlerden..." gibi. Genelde her iki cins için de söylenenler birbirlerinin aleyhindedir... ancak ortaklaştıkları tek husus ise "onlarla da olmuyor, onlarsız da olmuyor" cümlesidir. Bu cümlede hemfikir olmalarından pekala şu sonuçları çıkartabiliriz.

1- Var olan durumu kabul ediyoruz ve birlikte yaşamaya böyle devam edeceğiz
2- Birbirimizi anlamıyoruz ve anlamak için çaba göstermeye de lüzum yok

Bugün - modern çağımızda bile - kadın-erkek ilişkisi böyle özetlendiğine göre, demek ki dünyanın var oluşundan bu yana kadın-erkek meselesine hep böyle bakılmış anlaşılan. Oysa bilimin bugün geldiği noktaya baktığımızda bu sorunun çözülmüş olması gerekirdi. Kanımca, bilim bu sorunu çözmüştür. Çözmüştür de, kadınlarımız ve erkeklerimiz bu durumdan habersizdir.
Kadınla erkek ilişkisinden söz ettiğimize göre, bu ilişkinin en önemli aracı olan "DİL"i ele alalım. Kadın ve erkeğin dil kullanım tarzı, düşüncelerini kodlama yöntemi, isteklerini dillendirme şekli gibi bir çok konuda dilbilim araştırmaları mevcuttur. Örneğin konuşma ve kodlama arasındaki fark neredeyse mizahi bir durum oluşturmaktadır.

Kadın, erkeğe
" Kalk bana bir bardak su ver" derken, düşünce balonunda şöyle yazar:
"Neden benimle ilgilenmiyorsun, senin ilgine ihtiyacım var"

Erkek kadına
" Kalk bana bir bardak su ver" derken, düşünce balonunda şöyle yazar:
"Kalk bana bir bardak su ver"

Elbette bu şekilde gerçekleşen iletişimin yaratacağı artçı sorunlar olacaktır. Örneğin, erkek "suyunu verdim işte, daha ne suratını asıyorsun, sana da yaranmıyor..." diyecektir. Kadın "Geri zekalı sanki suyumu kendim alamazdım...." diyecektir ve mesele uzayıp gidecektir.

Oysa... İyi teşhis etmek iyi tedavi etmek demektir (Bene diagnoscitur, bene curatur)

(devam edecek)