Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '12

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Kadınlar yandı adı 8 Mart oldu

Kutlu olsun. Kadınlar günümüz kutlu olsun& Bilirsiniz bu tür günlere karşı benim bir merakım vardır. Nedeni, çıkışı, zamanı hep ilgimi çeker. Bizler için de neyi kutluyoruz acaba diyerek 8 Martın tarihçesini araştırdım. Yine tarihin yaprakları arasında bir dram çıktı karşıma& Gelin hep beraber neyi kutluyoruz bir görelim&

19. yüzyıldayız. ABD’nin New York eyaletinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları için COTTON  tekstil fabrikasında greve başlar. Bu işçiler 1800’lü yılların ortalarından beri, daha iyi çalışma koşullar, emeklerinin karşılığında hak ettikleri ücret ve daha iyi yaşam için mücadele vermektedir. Ama onca yıllık mücadele sonuçsuz kalır. En sonunda 8 Mart 1877 günü, haklarını alabilmek için son çare olarak greve başlarlar. Bu durum fabrika sahibinin hiç de hoşuna gitmez ve devreye polis girer. Polisler işçilere saldırarak onları fabrikaya hapseder, kilitler. Patronlar bu şekilde grevin başka fabrikalara sıçramasını engellemeyi düşünürler.  Arkasından hiç hesapta olmayan bir gelişme olur. Fabrikada yangın çıkar. İşçiler  yanan fabrikanın önünde kurulan barikatları aşamaz ve çoğu kadın 129 kişi bu vahim kazada can verir.  Cenaze törenine 100 binler katılır. Aynı yıl diğer endüstri kollarındaki kadınlar da mücadeleye devam ederler. Kadınlar, seçme seçilme hakları, günlük çalışma saatlerinin koşullarının ve ücretlendirmenin yeniden düzenlenmesi için uğraşırlar. Yani kısacası eşitlik için…

26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı  kadınlar toplantısında yani Türkçe karşılığı Uluslar arası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda, Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857’e feci şekilde can veren tekstil işçisi kadınların anısına 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasını önerir. Bu öneri oy birliğiyle kabul edilir ancak ilk yıllarda belli bir tarih saptanmaz. Genelde ilkbaharda kutlan bu günün 8 Mart olarak kabul edilişi ise, 1921’deki Moskova 3. Uluslar arası Kadınlar Konferansı’na rastlar.

I. ve II. Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kadınlar günü  yasaklanır. Ancak 1960’lı yılların sonunda ABD’nin de kutlamaları kabul etmesiyle kadınlar günü daha etkin bir şekilde gündemdeki yerini alır.

Son olarak 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart “Dünya Kadınlar Günü” olarak Birleşmiş  Milletler tarafından ilan edilir ve kutlama 1857’de ölen işçilerin anısına ithaf edilir.

Türkiye’de 8 Mart, ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanır. 1975 yılında kutlamalar sokağa taşınarak yaygınlaşır. BM Kadınlar On Yılı programından etkilenen Türkiye’de 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapılır. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle hiçbir yerde herhangi bir kutlama yapılmaz. 1984’ten itibaren her yıl ülkemizde de tüm dünyada olduğu gibi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanır.

Yani kadınlar, böyle bir güne kavuşabilmek için tarih içinde yine acı çekmiş  olarak karşımızda… Diyorum ya bir güne sığdırılmayacak değerler bunlar. Her gün anneler günü, her gün kadınlar günü, her gün insanlık, sevgi, anlayış günü olmalı beyinlerimizde. Komşusu açken tok yatmayacak duyarlılıkta olunsa, yetimin hakkını  yemenin ateşten lokma olduğu düşünülse, eşine-evladına Allah-u Teala’nın emaneti olgusuyla yaklaşılsa, anneye “öfff” bile demenin yasak olduğu anlaşılsa, ne gerek var böyle günlere. Dünya bir gün, bir gece değil ki!!!

Neslihan Sultan PALA

 
Toplam blog
: 35
: 2068
Kayıt tarihi
: 03.09.11
 
 

1970'li yıllarda başlayan yaşam serüvenimde yazmak daima benim için itici bir güç oldu. İstanbul ..