Kalitesi Belli, Sonucu Belirsiz Maç

Fenerbahçe’nin muhtemel onbirinin Trabzonspor karşısında ne yapacağı muamma… Zira takımın omurgasını oluşturan merkezi beyin sistemi Bekir-Egemen-Baroni ve Mehmet Topal gibi top kullanma  ve hızlı oynama becerileri zayıf olan futbolculardan kurulu olması Fenerbahçe’nin en ciddi zaafı… Zira bu futbolcuların merkezi beyin sisteminde görev aldıkları maçların büyük bölümünde Fenerbahçe’nin ilk golü yemesi hatta ve hatta maçları çevirmekte zorlandıkları bilinen bir gerçek… Buna rağmen Fenerbahçe’nin en büyük avantajı Emre… Emre’nin orta sahadaki ve takımdaki varlığı Fenerbahçe’ye önemli ölçüde özgüven sağlıyor. Yeterli mi? Hayır, yeterli değil.

Bu maça da bildik bir kadroyla çıkmayı göze alan Aykut Kocaman’ın, takımına göz dolduran bir futbol oynatmayacağı malum. Aykut’un pek de öyle bir derdi yok. En nihayetinde kendisinin dahi açıklayamadığı ve kendisinin de tatmin olmadığı bir futbolu Fenerbahçe ortaya koyuyor. Elindeki kadroyu verimli kullanmaktan uzak bir teknik hocanın hedefinin ne olduğu pek de anlaşılabilir değil.

Fenerbahçe’nin en ciddi zafiyetinin defans olduğunu söylemiştik. Defansta en büyük sürpriz Hasan Ali oldu. Ziegler’in onbir dışında kalıp yerini Hasan Ali’ye bırakması, sol kanattaki hücum gücünü bir nebze olsun olumsuz etkileyecektir. Ama yine de en ciddi sorunun Bekir ve Egemen ikilisi olduğunu belirtelim. Bu ikilinin ateşten top olması ve hem top kullanmadaki yetersizlikleri, hem de rakibin ileri uç elemanlarının prese dayalı bir baskı kurması söz konusu olursa, Fenerbahçe’yi çok zorlu bir doksan dakika girdabı içerisinde görebiliriz.

Öyle sanıyorum ki Sow ileri ucun solunda oyuna başlayacak ve Kuyt sağ koridorda her zaman ki gibi görev alacak. Böyle bir tercihin başarılı sonuçlar vermediği, hatta çok da verimsiz olduklarını geride bıraktığımız maçlarda gördük. Aykut Kocaman’ın tercihlerindeki ısrarı bildiğimizden, yeniden aynı şeyleri izleyeceğimiz malum.