Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '08

 
Kategori
Blog
 

Kampanyalar sorgulanmaya açık olmalı

Bir kampanyanın sorgulanıyor olması kampanyanın sahibinin güvenilirliğine ve kampanyanın ciddiyetine gölge düşürmez. Sorgulanan bir kampanyayı yürüten kişi sorgulayana verdiği cevaplar ve tavrı ile büyüyüp küçülür. Bir vatandaş olarak yardım yapacağım kapmanyanın şeffaflığı benim için gerçekten de önemli. Çünkü bu tarz yardımlar için küçük bir bütçe ayırıyoum ve bu paranın ihtiyacı olan birisine gidebilecekken o kadar da iyi değerlendirilmediği, daha ileriki safhalarda "cukkaya atılma ihtimali olan" kişi ve kuruluşlabra gidiyor olması benim için üzücü olur. Verdiğim üç kuruş araklandığı için değil, gerçekten faydalanacak kişi bundan muaf kaldığı için.

Müşterisi olduğum bankanın internet sitesinde yardım ve bağışlar seçeneği var. Oraya tıkladığımda karşıma çıkan bağış yapılacak yerlerin bazıları şunlar;

10 milyar meşe palamutu
Akut'a destek
Bir şey değişir, her şey değişir
Boğaz içi üniversitesi vakfı
Çekül
Darüşafaka
Ege orman vakfı
Doğal hayatı koruma derneği
Lösev
Kızılar
Unicef
Yaşanabilir ortam yaratma vakfı

Çok daha fazlası var ama ben bu kadarını aldım. Maaşlı ve vergi ödeyen bir vatandaş olarak benim yardım gücüm sınırlı ve yaptığım küçük bağışın son kuruşuna kadar faydalı olmasını istiyorum. Dolayısıyla bağış yaparken bu kurumların yardımları nasıl değerlendirdiği konusunda bilgi talep etmek gibi bir hakkım var.

Akut deneyimim

Örneğin bundan 4-5 yıl önce Uludağ'da kar motorsikleti ile gezen Akut'çular gördüm. Akut'a yakın bir arkadışım o motorların arama kurtarma çalışmaları için hibe olduğunu, Akut'çuların da motorları denediğini söylemişti. Samimi fikrimi söyleyeyim ben bunu kalabalık alanda yapılan artistik bir gösteri olarak algıladım ve rahatsız oldum. Bu olaydan bir kaç ay sonra sonra doğa yürüyüşü için Abant'a gittim. Yürüyüş lideri arkadaş aynı zamanda Akut görevlisiydi. Yaptığımız sohbetlerde yardım ve bağışların olumsuz değerlendirildiğine dair bir izlenim edinmedim. Fakat bu arkadaş İzmet'de yaşıyordu ve İstanbul'a dönüş yolunda kendisini İzmit girişinde bir benzicide otobüsten indirdik. Bir AKUT kamyoneti bekliyordu onu. AKUT İzmit bölgesine tahsis edilmiş bir 4x4 kamyonet, hususi fayda için kullanılıyordu. Kamyonete bindikten sonra sirenleri öttüre yanımızdan geçip gitti.

Benim şahit olduğum bu küçük olaydan sonra AKUT'a bağış yapmam söz konusu olamaz. Büyük İzmit depreminden sonra da Kızılay, hiç bir güvenirliliği olmayan bir kurum benim gözümde. Güvenilirliğinden tamamen emin olduğum bir kurum olması da zor. Eski bir denetin uzmanı olarak bu vakıf ve derneklerin para giriş çıkışlarını denetleyecek halim yok. Fakat haberleri ve gündemi takip edip, biraz da gözümü kapatıp inanarak yapmalıyım bu bağışı.

Sorgulanan kurumun tepkisi de gerçekten çok önemli. Ülkemizde milliyetçilik, dincilik, Atatürkçülük gibi damardan savunma mekanizmaları malesef mevcut. Tahkim kurulu sorgulandığında "biz burada vatanını milletini severek çalışan yedi kişiyiz" şeklinde bir cevap alıyoruz mesela. Vatanını ve milletini seviyor olmak sorgulanmaya engel bir kalkan oluyor. "Beni sorgulayan vatan hainidir" demeye kadar gidiyor iş malesef. Benzer bir şekilde kapınıza gelip "mahalleye cami yaptırmak bağış toplayan birisine "gerçekten de camiye ihtiyaç olup olmadığını" bir sorun bakalım. Sıkıyorsa sorun.

Son olarak fikrim şudur ki, kampanya oluşturmakta, tanıtımını yapmakta ve bu kampanyalara katılmakta hepimiz özgürüz. Tıpkı uygun uslupta bu kampanyaları sorgulamakta özgür olduğumuz gibi.

K.
 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..