Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '08

 
Kategori
Anılar
 

Kapıyı huvluya sarılmış kadın açtı

Kapıyı huvluya sarılmış kadın açtı
 

BALIKLIOVA DA VAK VAK


Merhaba,

Sevgili arkadaşlarım ilk önce yazdıklarımı okumanızdan dolayı çok teşekkür ederim bir okuyan olmadıktan sonra yazmanın hiçbir anlamı olmaz bu yüzden çok mutluyum ayrıca neredeyim diye merak eden arkadaşlarıma kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum.

Bu arada havalar çok fazla ısındı dün bir ara kendimi turbo fırın da hissettim umarım normal dengesine döner sıcağı severim ama bu kadar sıcağı da değil tabi. Buraya yazmak için oturmadan önce aklımda binlerce kelime vardı sözlüye kalkmış çocuk gibi oldum bir anda baksanıza havadan sudan bahsediyorum.

Birkaç sene önce bir bayan öğretmen arkadaşımla beraber turla Mısır’a gittik, çok heyecanlıydım ama biraz da korkuyordum genelde Arap ülkelerinden çekiniyorum da ama gerçekten görmeye değer gitmeyenler için diyorum ki bol kolonyalı mendil yanınıza alın bu geziyle ilgili çok fazla anım var.

Biz 10 günlük bir tur paketi almıştık. 4 gün Kahire de sarayda kaldık, yani eskiden saray olan şimdi lüks bir otel olmuş harika bir yerdi Ömrüm de ilk defa ayaklarımın altına kırmızı halılar serildi.ve de davul zurna ile karşılandık. Kendimi acayip özel hissettim.

Gerçekten fakir bir ülke Mısır ve de bir dolar için her şeyi yapan insanlar bahşiş için eteğinize yapışıyorlar, dört gün kahirde kaldıktan sonra otel ayarında teknelerle Nil nehrinde gezi başlıyordu. Sabah erken kalkıyorduk tur otobüslerinle günlük gezilere gidiyor ve de akşam yatmak için teknelere dönüyorduk.

Her geri gelişimizde bizi bir sürpriz bekliyordu, kamarotlar bizler gidince odalara giriyor bize sürpriz yapıp bahşiş almak için odada ki bize ait eşyalarla timsahlar yapıyorlar ya da farklı hayvanlara ait şekiller yapıyorlar, bizde geri gelince korkuyoruz gelip alkışlıyorlar neşeli bir ortam oluşuyor sizde bahşiş veriyorsunuz.

Bir sabah gene erkenden otobüslere doluştuk, son anda fotoğraf makinemi almadığımı fark ettim biraz bekleyin alıp geleyim dedim tamam dediler. Bu arada bütün tekneler yan yana diziliyor orda bizim gelmemizi bekliyorlar. Ben hemen atladım tekneye bir baktım tur rehberi orda Hülya hemen gel dedi bana, tamam deyip yukarı koştum 3. katta 312 numaralı odaydı anahtarı soktum ama kapı açılmıyordu. Bir anda aklıma geldi çıkar çıkmaz girmiş Kamarotlar hay Allah ya deyip kapıyı yumruklamaya başladım. Hiç bekleyecek ve de sürpriz görecek zamanım yok tu. Aşağıda bir otobüs insan beni bekliyordu. Kapıyı daha hızlı yumruklamaya başladım açın şu kapıyı diye de bağırıyordum.

Bir an da kapı yavaşça açıldı arkasında ürkek havluya sarılmış bir Japon bayan vardı hemen arkasın da havluya sarılmış bir adam; Bir kadına baktım bir anahtara bir oda numarasına bu ne biçim şakaydı böyle oda ayni oda ama içeride bulunan insanlar da kimdi kadın bana bilmediğim dilde bir şey anlatmaya çalışıyordu oda korkmuştu. Bildiğim her dilde özür dileyerek oradan kaçtım.

Durum sonra dan aydınlandı meğerse ben yan yana dizili gemileri karıştırıp yanlış bir tekneye binmiştim. Hayatım boyunca korkudan titri yen Japon kadının yüzünü unutamam.

Bitti sanıyorsanız yanılırsınız da ha ilerde size mutluluk çubuğu taktırmış ve de geziye gelmiş Ahmet amcayı anlatmak istiyorum.

 
Toplam blog
: 45
: 930
Kayıt tarihi
: 03.02.08
 
 

Merhaba en modern en yeşil ve de yaşamaktan zevk aldığım İzmir' de yaşıyorum. Bornova Suphikoyuncu l..