Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Türkiyeyi Etkileyen iç ve dış politika sorunları

http://blog.milliyet.com.tr/sakin02

10 Mayıs '12

 
Kategori
Siyaset
 

Karmaşa

Karmaşa
 

İç politikada son derece tuhaf şeyler oluyor ve, bana göre, hiç bir şey göründüğü gibi değil. Durum o boyutta kontrolden çıkmak üzere ki, Başbakan Erdoğan'ın hergün başka yerde ve çoğunlukla sonu gelmez dış gezilerinde gündemi değiştirmek en azından günü kurtarmak için gösterdiği çabalara artık sokaktaki sıradan insanlar bile fazla aldırmıyor. Değiştirilmeye çalışılan gündemi o gün için tartışan sadece yazılı ve görsel basın. Onlarda o gün hangi pozisyondalarsa, ki bu genelde Hükümeti koşulsuz destekleme  konumunda oluyor, yapmaları gerekeni hakkıyla yapıyorlar. Bu arada bir başka günah keçisi asker. Tutuklama dalgaları basın için çok iyi malzeme oluyor. Açıklamaları alt alta koyup beraber okuduğunuzda, Başbakan ayrı, Hükümet sözcüsü ayrı, Bakanlar ayrı şeyleri ayni konu için anlatabiliyorlar.

CHP her zamanki gibi iç çekişmelerini sürdürüyor ve halen Kılıçdaroğlu gitsede Baykal gelse ne olur tartışmaları hiç durmuyor.Partiler arası siyaset son derece sert ve üslup yerlere düşmüş durumda. Parti liderler hiç bir açıklamalarında birbirlerine hakaret etmeden, her nedense, yapamıyorlar.

Toplum ise ayrı bir alem. Herkes kendi koyduğu kurallarla yaşıyor, ayrışan saflar, hergün daha da keskinleşiyor. Sokakta, kavga gürültü darp sıradan olaylardan.İnsanların birbirine en ufak bir saygısı olmadığı gibi, konuşabildiklerinize durumu hatırlattığınızda sanki ilk defa duymuş gibi dinliyorlar.  Bir köşe başında bir kadın öldürülüyor ve bazı mahkemeler katil kocayı, aşırı tahrik var gerekçesiyle serbest bırakabiliyorlar. Her nedense ortada ölümlü bir olay varken bile suç unsuru oluşmuyor.

Zannetmeyinki bu yazıyı böyle sürdürüp içinizi daha da karartacağım. Amacım artık magazin haberi haline dönüşen günlük olayları ve siyasi söylemleri yazmayı sürdürmek değil. Tam tersine ortadaki karmaşanın arka planına göz atmak.

Hiç bir partinin yeknesak ve blok halinde bir oy tabanı yok. Örneğin AKP nin 12 Haziran 2011 seçimlerinden sonra, Pollmark ve Anar adlı kuruluşlara yaptırttığı araştırmalara göre, aldığı % 47 oyda ,% 27  Muhafazakarlar, %24 Türk Milliyetçileri, %17 Atatürkçü Kemalist, %7 Sosyal Demokrat, %6 Liberal Demokrat,%3 Ulusalcı, %2 Kürt Milliyetçisi, payı var. Başka bir deyişle,Parlementoda, milletvekili sayısıyla karşı konulamaz çoğunluğu sağlayan bu parti, her partinin tabanından  oy almış. Tarih ve siyaset anlaşılamayan nedenle kendini tekrarladığından, AKP nin oy tabanı ANAP ın silinmeye başladığı son seçimleri hatırlatıyor.

Bürokraside durum fazla farklı değil. Bir zamanlar, adına devlet memuru denenlere artık rastlanmıyor. Bürokrasinin işleyişini artık değişmez temel prensipler değil, parti ilişkileri ve tarikat ilişkileri belirliyor. Devlet kapısında bir işiniz varsa, partiden veya işinizi yapmakla görevli kişiyle ayni tarikattan iseniz bütün kapılar açılıyor. Değilseniz ve işiniz aceleyse yandınız. Önce karşınıza klasik büroratik engeller çıkarılıyor sonrada dosyanız sonu gelmeyen beklemeye alınıyor ve her nedense size sıra asla gelmiyor.

Asker tamamen ilginçi bir suskunluk içerisinde. Mevcut ve yürürlükteki yasaları uyguluyor ve susuyor. Basının bir bölümü oh nihayet askeri susturduk diye her gün köşe yazıları döşenirken, çok  kişi bu büyük üstelik silahlı gurubun sessizliğinin sindirilmekten kaynaklandığı kanısında değil.

Poliste, tam bir karmaşa hakim. Bir kısmı, anlamsız ve eksik eğitimle gönderildiği yerlerde, askerle müştereken girdikleri operasyonlarda, verilen görevlerini yapmaya çalışırken, kahramanca şehit düşüyorlar,  bazıları ise, artık ayyuka çıkan tarikat bağlantıları nedeniyle dalga dalga operasyon düzenliyorlar ve Başbakan Erdoğan bile bu duruma tepki göstererek çileden çıkıyor.

Bakanların, parti ve hükümet söcülerinin açıklamaları ise ayrı bir alem. Çoğu zaman birbirleriyle ters düşme bahasına farklı açıklamalar yapıyorlar. Herkes kendi bağlantısı neyi gerektiriyorsa onu açıklıyor.

İşte Türkiyenin görünmeyen ancak bilinen yüzü bu.Peki beğendinizmi ?...

 
Toplam blog
: 89
: 321
Kayıt tarihi
: 27.07.09
 
 

ODTÜ 1970 Kimya Bölümü mezunuyum. Çalışma hayatımın bir bölümü kamuda bir bölümü ise özel sektörd..