Kaza

Tek yol var kaza olmasın, olduysa geçmiş olsun.

Ama oluyor işte. Oluyorsa sonrasında ne şikâyet edeceksin, ne hak talep edeceksin, hatta ne de kızıp bağıracaksın.

Yok işte kanunmuş falan hepsi hikaye, ölen ölür giden gider. E kazanın sorumlusu… Ya boş verin ya!

Kaza öyle bir şey ki kazayla Türkiye’yi yok etseniz ceza almayabilirsiniz. Kaza yapana mazeret çocuk oyuncağı çünkü kazanın kendisi mazeret.

Kazaya neden olanların cezalandırılması dostlar alışverişte görsün tarzından; 50 kişinin bile ölümüne neden olsa beş yıldan fazla ceza alacağına inanmıyorum.

Otobüs yakınım iki genci ezdi şoför 3 gün nezarette kaldı; üstelik bir de bana haksızlık yapıldı diye dava açmış. Gerçekten ayıp; ben böyle bir kazaya neden olayım suçum olmasa bile ölenlerin yakınlarının acısı azalsın diye 3-5 yıl hapis isterim.

Kaza olduğunu duysam doğru mezarlığa mezar kazmaya giderim çünkü yapılacak başka bir şey yok.

Kazanın o kadar çok nedeni var ki hepsi de haklı neden; mesela ben yolun on metre dışından giderim yine de kazaya neden olmuş olabilirim. Hani yakışıklıyım ya direksiyondaki hatun… Kanun olsam bunu bile kabul ederim.

Kazanın davasına imamlar bakmalı. Giden gitti ne kaldıysa şükredeceksin. Kazanın aslında davası bile olmaz. Aslan gibi oğlum gitti şoföre iki yıl verdin. Niye verdin? Benim acımı azaltır mı, yok. Adalet yerini bulur mu, yok. Olan olmuş de evine yolla.

Yok kanunmuş yok davaymış cezaymış bunlarla uğraşacağıma bütün gücümü ve imkanımı kaza olmaması için harcarım.

Ceza yerine ölümlü olmayan kazalarda sorumlu mağdura verdiği zarar oranında para ödesin. Ölümlü kazalarda ise mezarda parayı ne yapacak ruhuna dua etsin.

Bir yazıyla bitecek gibi değil. Bu yüzden üzgünüm ama kafanızı şişirmeye devam edeceğim.