Kazım Kanat'ın ardından

Sabahtan beri sesi kulağımda konuşuyor konuşuyor. Belli ki sözü bitmemiş henüz. Beşiktaş camiası bir evladını kaybetti. Kartalın kanadı yaralandı. Zaten Kartal yaralı bir kuş gibi alçaktan uçar dururdu. Alçaktan uçtukça da Sevgili Kazım Kanat kızar dururdu. Bu kızmalar hep sevgiden di. Hazmedemezdi programsızlığı, bazen yönetimin bazen futbolcuların davranışları onu üzerdi. Dili kalemi sertti fakat bir o kadar da sevecen kadife gibi bir yüreği vardı.

Uzun süredir mücadele ettiği hastalığa yenik düşmedi, küçük bir ihmal ve soğuk algınlığı onu aldı götürdü. Aslında önder olduğu kanser hastalarını hayal kırıklığına da uğratmadı sadece bizleri yanılttı. Belki okyanusu geçti fakat dereye takılıverdi. Takdiri ilahi böyleydi. Hayat dolu bir insan Kazım Kanat kanatlanıp uçuverdi aramızdan.

Hoşgörülü fakat zaman zaman tavizsiz yorumları, hayat felsefesinin de bir yansıması gibiydi. Yaptığı en sert yorumlarda bile geriye dönük kırdığını düşündüğü insanların gönlünü alırdı. Sevdi ve sevildi Beşiktaş'ın görsel ve yazılı medyadaki en popüler savunucusu ve yorumcusu idi. Galatasaraylı bir taraftar olmakla beraber yaptığı kritikleri ilgiyle izler, farklı bakış açılarına ve muhalefet üslubuna saygı duyardım.

Ameliyata girerken bile doktorlara moral verdiği anlatılmıştı bugün haberlerde, beni gülümseten bir sözü ise artık Fenerbahçeli olmak istiyorum. Hiç olmazsa öldüğümde bir fenerli eksilmiş olur diyerek yaşama o şartlarda bile nasıl espri ile yaklaştığını gösterdi.

Kazım Kanat karizmatik bir insandı aynı zamanda giyimi kuşamı, başındaki klasik fötr şapkası ile hayata bakışı ve duruşu ile hep gönüllerimizde yaşayacak güzel bir insandı. Son dönemdeki hastalığına olan sessiz isyanı ve meydan okuması hep kızgınlığındandı hastalığına fakat belli etmemeye çalıştı. Aynı hastalıktan muzdarip olan insanlara yaşama tutunma noktasında önderlik etti. Kendisine Allah’tan rahmet diliyor, kederli ailesine baş sağlığı diliyoruz. Kazım abi mekanın cennet olsun. Seni unutmayacağız.