Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '12

 
Kategori
Psikoloji
 

Kendinize telkin 1

Kendinize telkin 1
 

Kendinize telkin verin


 Uzun zamandır izlediğim iki dizinin bende oluşturduğu yönelime dair, sonrasında edindiğim bilgileri paylaşmak istedim sizlerle, sevgili blog okurları.

 Telkin!

Telkin, kısaca, bir duyguyu ve ya düşünceyi aşılama yöntemidir. Türkçe kaynaklarda genelde size başkasına uygulanan telkinden bahsetmez. Adı üzerinde Türküz biz çünkü. Öğrenirsek adamı ayaküstü soyup soğana çeviririz. Bu nedenle sevgili büyüklerim kendine 'telkin'den bahsetmişler. Haklılar mı? Eh. 

 Özellikle Kuantum enerjisinden faydalanarak insanın özüne ait her iyi yönü ortaya çıkarmayı hedeflerler. Asıl hedefse bir iki aylık süreçte insana özgüven verebilmektir. Çünkü aslında her başarının arkasında özgüven yatar. 

Özgüven hayatın her evresinde, okulda, işte, ikili ilişkilerde gerekli tek unsurdur. Tabii, özgven derken gereksiz ukalalıktan bahsetmiyorum. Mütevazi yaklaşımlar sizi hem daha iyi bir insan, hem de daha erdemli bir insan kılar.

Sadece özgüven yetse keşke. Fakat bazı şeylerin işleyişi, bir protokolü mevcuttur. Adım adım ve olması gereken düzeyde, her olasılığı düşünerek hareket etmek gerekir. Karşınızdakinden bir şeyi istemek gibi. Eğer 'hayır' cevabı, 'evet' cevabını almanızdan daha fazlaysa isteme şeklinizi değitirmeniz gerekir.

Hangi insana nasıl bir karakter bürünmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Bunu iki yüzlülük ya da sahtekarlık olarak düşünmeyin. Bu karşısındakinin ihtiyacını verebilmektir. 

Tüm bu işleri bozan tek şey ise, daha önceden bu konularda tevrübesiz olup, çoktan bir kalıba yerleştirilmenizdir.

Sakinlik. Üçüncü adım. Belki de bazılarımız için en zor adımlardan biri. Derin nefes tekniklerinin gerçekten işe yaradığını söyleyebilirim. Tabii nefes alırken mutlu olduğunuz bir kaç anıyı düşünmenizin de yararı dokunur. 

Kısastan kaçınma... Bir şeye karşı benzer reaksiyonu göstermeye çalışmak hem kendinize olan inancınızı hem de karşınızdakilerin ve çevrenizde size inanan insanların güvenlerini kırar. Bazı şeylerden bir nedenden dolayı kendinizi kısıtladığınız halde o şeylerin aslında aynı saygıyı size sunmadığını anladığınızda kısıtlamalarınızı bozmanız bununla aynı anlama gelmez tabiiki de. Hem neden kendinizi kısıtlayacaksınız ki?!

İnanç. Bir şeye: Kendinize, bir başkasına, göremediğiniz ama var dediğiniz bir oluşuma... İstediğiniz bir şeyi kesinlikle elde edeceğiniz düşüncesine, yarın daha mutlu olacağınız umuduna... Yine de en çok kendinize. Yapılacak her şeyi yapacak tek kişi sizsiniz çünkü. Evet, tabii ki sizi ezmeye çalışan o insanların hepsi sizden daha aptal. Tabii ki siz daha başarılı, daha akıllı, daha mantıklı, daha duygusal ve dahalarsınız.  

Siz, sadece kendinize sadıksınız.

 
Toplam blog
: 58
: 402
Kayıt tarihi
: 06.04.10
 
 

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mezunuyum. ..