Kent yaşamına uyumluluk...!

Merhaba Dostlarım...

İstanbul'da yaşanılanlar artık rahatsızlık boyutuna geldi.
Kentin nüfusu arttıkça toplu taşımacılık da yoğunlaşıyor, Trafik allak bullak ve saatlerce süregelen yolculuk. Hele Boğaz köprüsünden geçiş ayrı bir sıkıntı. Kimse tarafından ödenmeyen boşa geçen saatler, kaybedilen zaman.

Düşünün Anadolu yakasında Bostancı, Maltepe, kartal, Pendik’te oturan bir vatandaşın Avrupa yakasında bir iş yerinde çalıştığını, sabah işe gitmesi için erken kalkması yola koyulması gerek. Yani bir noktadan diğer bir noktaya gidişindeki kaybedilen zaman, saatler…

Günde 2-4 saat yollarda geçiyor. Peki bu saatleri işyeri çalışana ödüyormu? Belki ödeyen firmalar vardır ama pekde zannetmiyorum ki ödesinler. İş bulupta çalışmak zorunda olduğu için günde 10-12 saat işyerinde çalışıp birde sabah akşam gidiş gelişlerde 2-4 saat ve neredeyse boğaz tokluğuna çalışıp zor geçinecek maaşlar karşılığında.

Burada esas olan çalışanların boşa geçen saatleri, bir de düşünün ki işe gidiş gelişlerde trafik tıkanmalarında arabaların sürekli benzin tükettikleri, dur kalklarla araçların arıza yapmaları... hep zarar, hep zarar. Milli gelirden, kamu mallarından kaybedilenler, israflar…

Kamu malları deyince aklıma birde Toplu taşımacılık ve yaşananlar geldi, birazda ondan bahsedeyim;…

Bir gün işe giderken Kalabalık bir belediye otobüsünde yolculuk yapıyorum, havasız bu ortamda tam ensemden kulağımın dibinde ağzı açık olarak nefes alıp veren biri, artık o an ki durumu siz düşünün….! Hemen ilk durakta inmek zorunda kalmıştım…

Toplu taşıtlara bindiğinizde muhakkak hepimizin gündelik yaşamında karşılaştığı olaylardır.
Özellikle bazı belediye otobüslerindeki ve Minibüslerdeki kapalı camlar içinde havasız kokan bir ortamda yolculuk yapmak. Hele bazı insanların bakımsızlıkları, ter kokusundan, ağız kokusuna kadar durumları da ayrı bir gösterge. Vatandaşın mecburiyet'te olsa yaşadıkları, sabahları işe gitmek bir dert, mesai bitiminde akşam eve dönmek ayrı bir dert, tam bir kaos. Kalabalığın topluca tıkış tıkış bindikleri araçlar ve rahatsızlık veren durumları ve yaklaşımları, saygısızca davranışları, özellikle de Yaşlılara gösterilmeyen saygı. İşte beni kahreden de bu ya saygısızlık...

Umarım ileride Toplu taşımacılık Belediye otobüslerinin, minibüslerin, dolmuşların yerine Elektrikli Tramvaylar alır. Biz belki göremeyiz ama bir gün bütün bu yollarda elektrikli tramvaylar olacağına inanıyorum…inşallah…!!!

sevgiler...

Hikmet GUNER