Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '11

 
Kategori
Özel Günler
 

Kerbela Olayı nedir? İslam'da bölünme..

Kerbela Olayı nedir? İslam'da bölünme..
 

Kerbela'da olanlar bin yıl geçse de Alevi ve Şii kültürüne yansımız durumda.


-Bu yıl ilk kez Diyanet de andı. Kılıçdaroğlu “İçimizdeki Yezid’i öldürelim” dedi.

Kerbela Savaşı veya Kerbela Olayı, 10 Ekim 680 (10 Muharrem 61) tarihinde bugünkü 680 yılında Irak sınırları içindeki Kerbela şehrinde,.İslam Peygamberi Muhammed'in torunu Hüseyin bin Ali'ye bağlı küçük bir birlik ile Emevi Halifesi Yezid'e bağlı ordu arasında cereyan etmiştir 

Bu savaş Şii ve Alevi inanışının bel kemiğini oluşturan en önemli olaylardan biridir. Peygamberin kızı Fatıma 'nın peygamberin kuzeni Ali'den olma oğlu olan Hüseyin'in ölümü, Şiilerce her sene Aşure Günü'nde anılır.

Kerbela olayının evveliyatı Peygamberimizin ölümüne kadar dayanır. Hz.Muhammed’in 632 yılında vefatından sonra bir vasiyeti olmadığından Müslüman toplumunun başına kimin geçeceği sıkıntısı baş gösterdi. İslamda mezhep çatışması burada başladı. , Hz.Muhammed’in kendisinden sonrası için amcasının oğlu, onun elinde büyüyen ilk çocuk, damadı ve ev halkından (Ehli Beyt) Ali Bin Ebu Talib’i halef tayin ettiğini söylerler. Hz.Ali İslama daveti kabul eden ilk, Sünnilere göre Hatice’nin ardından ikinci kişidir 

Bununla beraber, Ebubekir, Ömer,Osman ve daha sonra Ali’nin halifelikleri hakim çevrelerce uygun görülmüş. Halife Hz.Osman’ın öldürülmesinden sonra Hz.Ali Halife oluyor fakat Osman’ı sevenler katili bulununcaya kadar Ali’nin halifeliğini tanımayacaklarını bildiriyorlar.Devlet Ali ve Muaviye taraftarlığında ikiye bölünüyor. İlk kez iç savaş yaşanıyor. Ali, İslam Dünya'sının hemen her yerinde, imanı, adaleti, ülke yönetimi, dürüstlüğü, savaşçılığı, cesareti ile tanınıyor.Hz Ali 661 yılında Kufe şehrinde bir mescitte ibadet ederken  Abdurrahman Mülcem tarafından sırtından bıçaklanarak öldürülüyor.(Aleviler bu yüzden bir daha camiye gitmezler) İktidar da düşmanı Muaviye’nin eline geçiyor. Muaviye, seçilmemiş ve kendisini zorla halife ilan etmiş biri olarak Sünnilerce de tanınmaz.

Muaviye daha hayatta iken yerine oğlu Yezid’i hazırlıyor.Taraftarlarına biat-bağlılık yemini ettiriyor. Yezid başa geçiyor.Hasım ise Ali’nin oğlu İmam Hüseyin’dir. Hüseyin’e de bağlılık yemini eden yöreler vardır fakat baskılarla karşılaşıyorlar. Kendisine destek bildiren Küfe’ye doğru 70 taraftarı ve ailesiyle yola çıkıyor. (Şii kaynaklarına göre Mekke’ye doğru Hac için yola çıkan Hüseyin, Küfe’lilerin çağrısı üzerine hakkı olan makamı almak için Küfe’ye doğru yolunu değiştirdi) Küfe’deki  sayısı  düşündüğü kadar fazla olmayan taraftarları Yezid tarafından etkisizleştiriliyor.

Hüseyin’in kafilesi Kerbela’da kamp halindeyken kuşatılıyor. Muharrem ayının 7’sinde kampın suyu kesiliyor.Günlerce aç ve susuz bırakılıyorlar. Onlar ise savaşarak ölmeyi tercih ediyorlar. Kahramanca dövüşerek  hasımlarına büyük kayıp verdiriyorlar fakat hayatlarını kaybediyorlar. Yezid'in komutanı Ömer bin Sad. Hüseyin’in küçük oğlu kucağında iken okla vuruluyor.Hüseyin ibadet izni istiyor, veriyorlar, namaz sırasında kafasını kılıçla kesiyorlar.Cesedi atlara çiğnetiliyor.

Kadınlar ve çocuklar ise Şam’a eziyet edilerek götürülüyorlar.Bir yıl tutuklu kalıyorlar. Yerel halkın tepkisi üzerine serbest kalıp Medine’ye gidiyorlar. Fakat her fırsatta Kerbela’daki zulmü anlatıyorlar. Kulaktan kulağa yayılıyor. Kerbela olayı da günümüze kadar Aşure günü olarak anılıyor.( Aşure, orijinali "Aşura", Arapça’da 10 manasına gelen "aşara" kelimesinden türemiştir)

Aslında Kerbela dolayısıyla anılan, Hüseyin’in hak alma mücadelesi, baskı ve zulme her koşulda boyun eğmemesi, sonuna kadar direnmesidir.

SONUÇ:

Hz.Ali’ye ve daha sonra Kerbela’da oğlu Hüseyin’e yapılanlar İslam’da mezhepleşmeye yol açan en büyük etken olmuştur. Aynı zamanda egemenliğe zoru ve kirliliği getirdiği söylenebilir.

Kerbela'da yaşananlar her yıl Şii, Alevi ve bir kısım Sünni Müslümanlar tarafından anılır. Yas tutma savaşın gerçekleştiği Muharrem ayının 10'unda (Aşure Günü) doruğa çıkar. Bu günde konuşmalar yapılır, yapılanlar tiyatro şeklinde canlandırılır ve ağıtlar yakılır.

Genel olarak Muharrem ayının 9,10 ve 11.günleri oruç tutulur. Böylece Kerbela’daki açlık paylaşılır. Alevilerin bu ayda 12 gün oruç tutup 13.gün aşure dağıtıldığı da biliniyor. Cami yerine Cem evinde ibadet ediyorlar.

Şiiler ise 10.Muharrem’de kendilerini zincire vurup temsili işkence ile anmaktalar. Ehli Beyte yeterince sadık olamamayı cezalandırır gibi.

Kerbela’dan, günümüzde “Kerbela gibi” tabiriyle susuzluğun simgesi deyim olarak kullanılmaktadır.Kerbela orucu oradaki açlık ve susuzlukla paylaşımı, aşure dağıtımı ise düşmanını bile aç bırakmamayı sembolize ediyor.

Türkiye Sünnileri de genel olarak Kerbela zulmü için üzüntü duyuyor, haksızlıkları kabul ediyor ancak günümüze taşınmasını uygun bulmuyorlar. Aleviler ise yaşam biçimlerine, felsefelerine yansıtmışlar.Zıtlıkların azaltılması adına uyum çalışmaları önemli.

Bu yıl ilk kez Diyanet de Kerbela olayını andı. Hutbeler okundu. Acılara ortak olunmaya çalışıldı.Kerbela’da katledilenleri herkes şehit sayıyor. Aşure zaten tüm toplumda dağıtılıyordu. Kılıçdaroğlu, “İçimizdeki Yezid’i öldürelim” derken, herhalde kötü tarihsel anısına ilaveten, bu ismin “sahtekar, nefret edilen” anlamını kastediyordu 

Kerbela’nın sahibi yok ki biri çıkıp özür dilesin.Önemli olan, zihniyeti sürmesin.

NOT: Kerbela Olayı sanalda çok fazla anlatılıyor fakat ayrıntılara boğulmuş buldum. Çeşitli kaynaklardan okuduklarımı, izlenim olarak kendi anlatımımla sunmaya çalıştım. Sürçü lisan ettimse affola.

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 61
: 25799
Kayıt tarihi
: 09.07.08
 
 

Ankara'da yaşayan Afyon doğumlu, Gazetecilik Halkla İlişkiler Radyo-TV bölümü mezunuyum.. Kamuda ..