Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Kerem ile Aslı ya da Karagöz ile Hacivat...

Kerem ile Aslı ya da Karagöz ile Hacivat...
 

Gebze-Levent arasını iki saatte geçince, insanın bir mola veresi geliyor. Kanyon alışveriş merkezine gittim, manitayı bekliyordum. Bir "penguen" bir de "uykusuz" aldım. Oturup bir yerde okuyayım dedim. Oturacak bir yer beğenmedim. Ben de tuvalete gittim. Aklınızda bulunsun, Kanyon'un tuvaletleri bir harika. Bal dök yala. Kabinlerde çok temiz, oturakta çok rahat... Evimin tuvaletinde bulduğum rahatı bir de Kanyon'da buluyorum.

Tuvalette biraz fazla kaldım. Çünkü harcamam gereken vakit çoktu ve okuyacak dünya kadar yazı ve karikatür vardı. Derken sağ ayağıma bir şey çaptı. Söylememe gerek var mı bilmiyorum ama ben fareden çok korkarım.

Baktım fare değildi. Tuvalet hizmetlisi yerleri paspas ediyordu. Benim kapım uzun süredir kapalı olduğu için olacak, yan taraftan paspası uzatıp benim kabinin zeminini de silmek istemiş olmalı. Dedim ya evimin tuvaleti gibi diye... Evde annem bunu yapamaz tabi, fakat işte hani yer silinirken koltukta oturuyorsunuz diye ayakları yere paralel yapıp uzatırsınız ya, işte aynı öyle bir durumdu. Okumaya devam ettim. Sonra pat diye sol ayağıma da bir şey çarpıtı. Söylemeye gerek var mı bilmiyorum ama o da diğer kabinden uzatılan paspastı.

Hizmetli bana bir şeyler anlatmaya çalışıyor galiba diyerek keyifli okumama son verdim. Bisikletiyle 120 km yaptığını ve haftalık yazısının başına oturduğunu söyleyen Alpay Erdem'i herzamanki gibi çok kıskandım. Eşek herif, dedi içimden Alpay'a. Sonra kabinin kapısını açınca temizlik görevlisiyle karşı karşıya geldim. Ateş suyuna susamış kızılderili gibi kızgın bakışlar attı bana. Anladım ki o tuvaleti temizlemeden mesaisi bitmiyor ve ben çıkmadığım sürecede evine gidemiyor. Üzüldüm şahsen. Söylemeye gerek va mı bilmiyorum ama temizlenecek bir şey de yoktu, ben oraya sadece okumak ve kafamı dinlemek maksadıyla girmiştim....

Manitamın gelmesine hala bir süre vardı, cepten ona ve kardeşime mesaj attım. V.Ö. yazmış, Mevlana'nın sözünü ;

"susuzlar alemde su arar, ama su da susuzları arar"

Bilmiyordum ben bu sözü. Gerçekten çok beğendim.

Sonra manita geldi, öptüm tabiki. Sobete başladık;

-Mesajı beğendin mi?
-Beğenmedim...

-Nasıl beğenmezsin?
-Bana saçma geldi...

-Nasıl saçma geldi?
-"Ufff, anlamadım, su nasıl da birisini arar ki?" dedi.

Benim manitam bana kıyasla daha düz, daha matematiksel bir zattır. Fakat burada mevzu bahsi olan onun ötesinde bir şey. Ya çok yorgundu, ya da beni kızdırmak için beğenmediğiini söylüyordu...

-Mevlana'nın lafı o bir kere!
-Mevlana'nın her dediği doğru mu?

Sonrasında vecize hakkında tartıştık. Kulun Allah'a Allah'ın da kula ihtiyacı vardır, dedim. Engin İslami bilgimi (!)konuşturup nedense böyle bir şey çıktı aklımdan. "Ama suyun kimseye ihtiyacı yoktur" dedi. "Kimse kana kana içmeyecek olduktan sonra suyun varlığının en anlamı vardır" dedim. BTüm canlılar için su içmek, su içinde içilmek aynı şekilde önemlidir ve yaşama amacıdır, diyerek dema ettim. İkna olmuştu biliyorum, ama ikna olmamış gibi gözüküp üstüme geliyordu.

Ben Arnavut'um. O ise Rize'li. Oluşan inat patlamasını kelimelerle ifade edemem. Bazen o kadar çok inatlaşıyoruz ki, ağzımda tükürüğün bittiğini, saçlarımın ağardığını hissediyorum.

Belden aşağı vurmaya karar verdim;

-Biliyor musun, iyiki tanıştığım gün sana bu sözü söylememişim
-Nedenmiş, o zaman beni beğenmez miydin?

-Beğenirdim yine ama, birlikte olmak ister miydim?
-Neden istemeyecekmişsin?

-Çünkü biririmizden ne kadar farklı olduğumuzu çok güzel anlatıyor bu vecizeye yaklaşımımız...
-İkimizin de diğeriyle anlaşacak ortak noktası fazla değil...

-Bu iyi bir şey mi?
-Kötü bir şey mi?

-Filistin'liler ve İsrail'lilerin de fazla ortak noktası yok...
-Ama onlar birbirlerini sevmiyorlar...

-Biz seviyor muyuz?
-Seviyoruz...

-Karagöz ile Hacivat mıyız biz?
-Bir şekilde...

-Ama Kerem ile Aslı değiliz?
-Asla da olamayız, benim adım Aslı değil, Esra...

-Çok komiksin şekerim
-Sen de öyle bebişim...

K.

not; bu haftaki DV'ye sığmayan, taşan bir yazı...
 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..