Kertenkelenin kuyruğu ve ruhumuz

Yazımın başlığını okuyunca, mizah yazısı olduğunu düşünebilirsiniz, ama değil. Peki, kertenkelenin kuyruğu ile ruhumuzun ne ilgisi olabilir, anlatacağım. Daha doğrusu anlatmaya çalışacağım...

Önce şunu sorayım; hayvanları, böcekleri, ağaçları, çiçekleri inceler misiniz? Eğer incelemiyorsanız, çok şey kaçırdığınızı söyleyebilirim.

Kertenkeleler ne zaman zorda kalsalar - yakalanma, örselenme, kovalanma vb gibi durumlarda- kuyruklarını bırakır, kaçarlar.

Doğa, onlara cazip bir kuyruk armağan etmiştir ve bu armağanı, mucize gibi bir yenileme yetisiyle taçlandırmıştır.

Avcı yaklaşıp, o cazip kuyruğa yöneldiğinde, kertenkele hemen kuyruğunu bırakır ve kaçar. Bıraktığı kuyruğun yerine yeni bir kuyruk geliştirir kertenkele. Mucize gibi değil mi?

İşte bu noktada, kertenkelenin kuyruğu ile ruhumuz arasında bağ kuruyorum. Daha doğrusu, kendi kurduğum bağı anlatmak istiyorum.

Kolay incinir bir ruha sahipseniz ve ruhunuzu yenileyecek gücünüz yoksa, yaşamınız yük gibi biner omuzlarınıza.

Doğa; tıpkı kertenkeleye kuyruğunu yenileme yetisi verdiği gibi, bize de ruhumuzu yenileme yetisi vermiştir. Önemli olan, farkındalıktır. İçinizdeki, o muazzam yenileme gücünün farkında olmalısınız öncelikle.

Peki, bunu nasıl başaracaksınız? Yani, içinizdeki o gücün fitilini nasıl ateşleyeceksiniz? Elbette doğayı gözlemleyerek.

Tıpkı kertenkelenin, zorda kaldığı, yaşamının tehlikeye girdiğini anladığı anda, içgüdüsel olarak kuyruğunu bıraktığı gibi; ruhunuzun örseleneceğini anladığınız anda savunma mekanizmanızı harekete geçireceksiniz.

Kendinize ' Ben güçlüyüm, bunu da atlatırım, bu sıkıntının da üstesinden gelirim ' diyeceksiniz. Sıkıntı kapınızı terketmeye başladığı anda, ruhunuz yeniden kendini onarmaya başlayacaktır.

Canınızı yakacak bir durum yaşadığınızda, ruhunuzu oracıkta bırakıp kaçın. Kendinizi kertenkele gibi hissedin. Doğanın verdiği yenileme yetisini kullanın. Ruhunuzu onaracak güç size verilmiş en büyük armağan olarak, yine ruhunuzun kuytularında sizin kendisini keşfetmenizi bekliyordur.