Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '11

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Keyifli, lezzetli Bir gün ve Can Yücel

Keyifli, lezzetli Bir gün ve Can Yücel
 

Web: Baba ve oğullar


Hepimiz keyifsiz de olsak her gün “yapılacaklar işler” arasında bir o yana bir bu yana koşuşturuyoruz. Arkadaşlarımdan biri ile enfes bir kahvaltı yaptım bu sabah, koşuşturarak okul yemeğine oğlunu hazırlarken onların yanından ayrıldım. Şu anda başka bir arkadaşımın iş yerindeyim. Müşteriler sıra sıra o ise keyifsiz, çünkü masasının üzerindeki cam bölme kırılmış bu sabah. Marangozunun sağlam yapmadığı iş bir koca gününü keyifsiz geçirmesine neden oluyor. Belki de o da bu keyifsizlik ile başka bir tatsız durum daha yaşayacak/yaşatacak. Mutluluk gibi mutsuzluk da bulaşıcı... hatta bazı insanlarda kronik, mutsuzluktan yaşayamıyorlar hayatlarını. 


Yapılacak işler bitmez, elbette pek çok şeye yetişmek zorunda olunca bir yerlerden eksikler de kalıyor. Paranın, kariyerin, güzel anılarla inşa edilebilmesi için aşağıdaki satırları sık sık okunması gerek, mümkünse her keyifsiz gün için keskin bir ilaç gibi...

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin.
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..
Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin...
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin...
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin.
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart,
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine,
Bak güzelim kahvaltının keyfine.
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,
Önce sana güzel gelsin aynadaki silüetin..
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile.
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden,
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,
Ohhh şöyle bir hafifle,
Bir güzel kahve ısmarla kendine,
seni mutlu eden sesi duymak çin "alo "de
Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa...
Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak
Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa ,
çocuk görürsen yanağından makas al.
Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı,
sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı,
hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak,
yüzünde güller açtıracak.
Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..
Yemeğin ne olursa olsun, masanda illa ki kumaş örtü olsun..
Saklama tabakları, bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil,
vazife yapar gibi hiç değil,
Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi,
eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..
Gece evinde, dostların olsun
Sohbetin yemeğin, kahkahan olsun..
Arkadaşım,
hayat bu daha ne olsun?
Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!
Can Yücel

Evet, illa ki sağlık olsun... Bir süredir seçim nedeniyle solgunlaşan çerçeveyi tatil manzaraları kaplasın, gülsün yüzünüz.
Sevgiyle kalınız. 

 
Toplam blog
: 149
: 652
Kayıt tarihi
: 07.04.10
 
 

Sazsız söze ezgiler diziyoruz, birer birer. "Kim" olduğumuzun belli olmadığı bu dünyada K..