Kıbrıs Barış Harekatı'nın 35. yılında

Abdülkadir Güler

Yavru vatan Kıbrıs konusu bir kanayan yara gibi hâlâ bir türlü çözülemedi, gitti. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın üzerinden koca 35 yıl geçti. Bu yıl yine 20 Temmuz’da gerek ana vatanda ve gerekse yavru vatan Kıbrıs’ta bu zaferin 35.yıl dönümünü birlikte kutluyoruz. Böylesi tarihi günlerde şehitlerimizi gazilerimizi anmak, milli bir görevdir. Bu konuda çok şeyler yazıldı, çizildi, kitaplar, gazeteler ve medyada fazlasıyla yer aldı. Ancak hâlâ da Kıbrıs problemi devam ediyor. İstikrarlı bir çözüme ulaşamadı. Güney Kıbrıs olsun, Kuzey Kıbrıs olsun istikrarlı bir çözüm bekliyorlar.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 35.yıldönümü nedeniyle bir bildiri yayımlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, adadaki Türk ve Rum tarafları arasında varılacak bir çözümde Türkiye’nin garantör olacağını vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, “Adada Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin, varılacak çözümde sağlanacak barış ve istikrarın vazgeçilmez unsuru olacağını “ ifade etti. Bu arada 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı olarak kutlanan harekâtın yıldönümünde KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da yapılan törenlerde KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ‘da şunları söyledi: “Biz, 20 Temmuz’u çözümsüzlüğün simgesi olarak değil, çözüm yolunda bir açılım olarak görmeliğiz ”dedi. TBMM Dışişleri Komisyonu sözcüsü Suat Kınıkoğlu ise yaptığı açıklamada:”AB süreciyle Kıbrıs’ta çözüm arasında paralellik kurulmasına Türkiye’nin AB’ye tam üyelik isteğini Kıbrıs’ta bizlerden taviz almaya dönüştüreceğini sananlar varsa bunda yanıldıklarını bir kez daha anlayacaklardır” diyerek Kıbrıs konusunda ki tepkisini gösterdi. Ben bu bildirileri ( 21 Temmuz 2009 tarihli bizim basından alıntı yaparak sizlere sunmaya çalıştım).

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 35, yılında benim de o günlere ait bir anım vardır. 1974 yazında Kırşehir’de idim. Boztepe-Malya Devlet Üretme Çiftliğinde. Malya Devlet Üretme Çiftliği’nde bulunan kayın pederlerimde idim. (Kayınpederim Abdullah Can, bu güzel insanı da rahmetle analım)

O geçen yazda, millet olarak heyecan dolu günler yaşadık. Kırşehir ve Anadolu’nun her kentinde askerlik şubelerinin önünde yüzlerce vatandaşımız bu zafere katılmak için gönüllü olarak yazılıyordu. Erbakan ve rahmetli Bülent Ecevit’in birlikte kurdukları bir hükümet vardı. Bir söz vardır: “Yiğidi vur, ama hakkını yeme” diye. Bülent Ecevit ve Erbakan’ la birlikte yerinde bir karar aldılar. Zamanın Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar’dı. Cesaretli bir generaldi. Nihayet Kıbrıs Barış harekâtı başarıyla gerçekleştirildi. Bugün eğer orada bizim soydaşlarımız KKTC gibi bir yerde bağımsız yaşıyorlarsa rahmetli Ecevit’in, Necmettin Erbakan’ın çabalarıyla birlikte zafere ulaşıldı. Tabi Sayın Prof. Dr. Rauf Denktaş’ı da unutmamak gerekir. Sayın Ecevit ve Sayın Semih Sancar bu gün yok aramızda Onları rahmetle, saygıyla anıyor, Sayın Prof. Dr. Rauf Denktaş’a da sağlıklı ömürler diliyorum. O Tarihlerde Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında şehit düşen kahraman askerlerimize, değerli komutanlarımıza Allah’tan rahmet ve yaşayan gazilerimize de sağlıklı günler diliyorum.

İşte o günlerin heyecanlı anlarında, ben de halk şiiri tarzında destanî bir şiir yazmıştım. Bu şiirim Anadolu basınında ve dergilerde yer aldı Şiirim Genel Kurmayın da dikkati çekmiş olacak ki, dönemin Genel Kurmay Başkanımız Sayın Semih Sancar’dan bir mektup aldım.Tarihi önemi bağlamında ve o günlerin heyecan dolu anısına bu mektubu sizlere aynen sunmak istiyorum:

Ankara 2 Ağustos 1974

Sayın Abdülkadir Güler,

Kıbrıs’ta silahlı kuvvetlerimizin giriştiği barış harekâtını kutlayan mektubunuz ve milli hislerimizi dile getiren şiiriniz için teşekkür eder, en iyi dileklerimi sunarım.

( İmza )

Semih SANCAR

Genel Kurmay Başkanı.

KIBRIS DESTANI

Dalga dalga tufan gibi

Topyekûn asker geliyor

Bir Patlayan volkan gibi

Kıbrıs’a erler geliyor

Köyden kente el eleğiz

Toroslar’ da bel beleğiz

Kelle koltukta efeyiz

Girne’ye jetler geliyor

Çalsın, vursun, davul zurna

Muştularla döner turna

Kaytan bıyık burma burma

Şanlı bir mehter geliyor.

Beni tanı Palikarya

Dumlupınar’ım, Sakarya

İnönü Savaşı varya

Böyle bir zafer geliyor.

Mehmetçiğin süngüsü var

Balkanlarda korkusu var

Destan destan Türküsü var

Dağları deler geliyor

Allah Allah diyerekten

Hepsi gönüllü yürekten

Atamın emri başkent’ten

Ön safta önder geliyor

Ay Yıldızlı bayrak benim

Kıbrıs’taki toprak benim

Şanlı tarih yaprak benim

Böyle bir haber geliyor

Yedisinden yetmişe dek
Yaman savaşır gözü pek

Palikarya ayağın çek

Ölmeye Türkler geliyor.

Ey şehitoğlu şehitler, ( 1 )

Kutlu olsun bu fetihler

Cesurlarla İbrahimler

Sizi Peygamber bekliyor.

Tüm ozanlar çalsın sazı

Yunandaki kara yazı

Okusunlar bazı bazı

Yazmaya GÜLER, geliyor. ( 2 )

Kaynak:

1) Refik Cesur ve İbrahim Karaoğlanoğlu 22 Temmuz 1974 tarihinde
Kıbrıs Barış harekâtı sırasında şehit olmuşlardı.

2) Şiir şairin “ Harran’da Atatürk Çiçeği “ adlı kitabından alınmıştır. İzmir 1986.s. 50-51.

3) Çanakkale Geçilmez ( Kıbrıs Şiirleri )- Haz. Fahri Ersavaş- İstanbul- 2000.