Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kılıçdaroğlu CHP'yi prangalarından kurtaramak istiyor...

Kılıçdaroğlu CHP'yi prangalarından kurtaramak istiyor...
 

Görsel Worldpres


Malum kaset olayı ile Baykal’ın partisi olmaktan çıkarak halkın partisi olma yoluna evrilen CHP’de sular durulmuyor. Eski yapı iktidarını kaybetmemek için direniyor. Zaten demokratik olmayan siyasi partiler yasası ve onun yarattığı olanaklarla değişmez daimi lider pozisyonundaki Baykal ve kendi seçtikleri delegelerle belirleyici olan Sav’ın, “Atatürk ilkeleri ve devrimlerinin koruyuculuğu” kalkanının arkasına saklanarak yürüttükleri egemenlikleri, günümüz koşullarında ülke sorunlarına çözüm üretmiyor.

Onun içindir ki ilk fırsatta toplumda kaçınılmaz olan değişim isteği bir şekilde Kılıçdaroğlu’nu kitlelerin gözünde tartışmasız lider koltuğuna oturttu.

Dürüst, samimi fakat siyasetin ayak oyunlarına alışık olmayan Kılıçdaroğlu, yakaladığı ivmeyle CHP’yi iktidara taşıma yolunda mücadele ederken, dışardan gelen saldırılardan çok kendi partisi içerisindeki ayak oyunları ile uğraşmak, mücadele etmek zorunda kalıyor.

Aralık ayının 18’inde yenilenecek olan 80 kişilik parti meclisi genel seçimlerden önce Kılıçdaroğlu’nun kazanmak zorunda olduğu sınavların en önemlisi. Var olan delege yapısı ile yapılacak olan seçim bir bakıma Kılıçdaroğlu’nun eski yapıya meydan okuması olarak ta değerlendirilebilir. Baykal ve Sav’ın seçtiği/seçtirdiği delege yapısının aklına ve vicdanına güvenmekten başka seçeneği olmayan Kılıçdaroğlu’nun, parti meclisini oluşturmadaki başarısı aynı zamanda CHP’li delegenin iktidar isteyip istemediği ile de ilgili.

CHP delegelerinin Ecevit’in İnönü karşısındaki zaferini tekrarlayacak olanağı Kılıçdarolu’na sağlamaktan başkada seçeneği de yok açıkçası. Baykal ve Sav egemenliğine biat ederek CHP’nin iktidar alternatifi olamadığı ortada.

Delege ya asla iktidar olmak istemeyen narsist eski yapıyı ya da Kılıçdaroğlu’na destek vererek iktidar olma olanağını seçecek.

Tabi burada seçim yönteminin nasıl olacağı öne çıkıyor. Dün Sav ve Baykal’ın çarşaf liste diye ortaya çıkması, çarşaf listenin demokratik yöntem olacağı üzerine görüşler öne sürmeleri sürecin anahtarı durumunda.

18 Aralık’ta 124 delege çarşaf liste önerip 1242 delegenin yarıdan bir fazlası liderin gözünün içine bakarak “ben senin iradene karşıyım” diyebilirse, Baykal parti meclisine kendine yakın isimleri sokma olanağı yakalayabilir. Ancak oylama açık olacağı için böyle bir gelişme olanaklı görülmüyor ve zaten bunu bilen Baykal gizli oylama istiyor.

Kılıçdaroğlu, Baykal ve Sav’ın istediği çarşaf liste önerisine sıcak bakmıyor. Eski yönetimin getirdiği yöntemlerle gerçekleşecek kurultayda kendini kanıtlayarak liderliğini ve iktidar yürüyüşünü pekiştirmek istiyor.

Baykal ve avanesinin “blok liste çıkarsa parti bölünür” restinin ne Kılıçdaroğlu ne de iktidara yürümek isteyen CHP delegesi ve seçmeni üzerinde bir karşılığı yok.

18 Aralıkta CHP’de Baykal’ın şahsında egemen olan narsist anlayış tarihin sayfalarında yerini almaya mahkûm görünüyor.

Kılıçdaroğlu, partiyi prangalarından kurtaracak mı sorusunun net yanıtı kurultayda karşılığını bulacak.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..