Kılıçdaroğlu Şunun İçin Yürüyüş İstedi

Henüz 2001 ekonomik krizin çöküş günlerini yaşamadığımız 2000 yılının ortalarına doğru Antalya'da esnaf iken Öğretmenler tarafından düzenlenmiş olduğu 'ücret artışı' yürüyüşüne geçmişte aynı kurumda görev yapmış biri olarak Öğretmenlere destek vermek adına ben de katılmış ve yürüyüş esnasında beni tanıyan bir öğretmenle karşılaşınca bana şöyle söylemişti;'esnaf'ın yürüyüşe katıldığını ilk defa görüyorum.(esprili dil ile) esnaf yürür mü ya?' 

O tanıdık öğretmene şu cevabı vermiştim bir tarafta beraber yürüyüşe devam ederek; 'Hocam ben hem sizler için yürüyorum hem de kendim için yürüyorum. Sizin ücretiniz artarsa sizlere gömlek satma şansım doğacak'..

Bugün eğer bir yürüyüş yapılacaksa, esnaf ve sanatkarlar birliği sivil örgüt kuruluşları öncülüğünde küçük esnafların yürüyüş yapması gerekir diye düşünüyorum.

Son yılların en ekonomik çıkmazın içinde bulunan esnaf olası yürüyüşünü piyasayı harekete geçirmek ve reel sektörün canlandırılmasına yönelik olmalı. Esnaf kendisi için yürüyüşünü gerçekleştirirken aynı zamanda kendi devleti için de yürüyüşünü gerçekleştirmiş olacaktır çünkü esnafın satış yapması demek devletin kasasına para akışını sağlaması demektir.

Velhasıl, enflasyonun yüzde yirmibeş düzeylerine çıkmış ve herşeyin yüzde kırk zamlandığı ortamda özellikle dar gelirli vatandaş nasıl sesini çıkarmaz şaşırıyorum.

Kılıçdaroğlu 'işçi meydanlara çıkmalıdır' derken, İnsan hakları bildirgesinde yer alan anayasal hak olan özlük haklarımızı vurgulamak adına söylediğini düşünüyorum.

Asgari üvret 1,603, açlık sınırı 1,943 ise, burada bir çarpıklık var demektir. Dolayisiyle işçi hakkını aramalıdır. Hak verilmiyor nedense, ancak hakkını ararsan verilmektedir. Tarihte de hep böyle olmuştur.

Kırmadan, dökmeden sivil toplum kuruluşları öncülüğünde.yürüyüşlerin yapılması demokrasinin süsüdür aynı zamanda..

Yürüyüş istiyor diye Kılıçdaroğlu'nu dolaylı şekilde terör örgütü mensuplarıyla kolkola olduğunu söylemek abesle iştigaldir.

Terörle mücadele gizlilikle yürütülmesi gereken konu olduğundan 'terör' söylemini söylemek bile terör'ün reklamı olacağından dolayı kullanılmaması gerektiğine inanan biri olarak, sevsek de sevmesek de hepimizin cumhurbaşkanı olan (benim de cumhurbaşkanım aynı zamanda) Erdoğan tarafından sık sık Kılıçdaroğlu'na 'teröristlerle kolkola' söylemesinden şahsen ben çok utanıyorum.

İktidara geldiklerinde Esnaf bakanlığı kuracağını söyleyen Kılıçdaroğlu için 'teröristlerle kolkola' söylemi nasıl yakıştırılıyor anlamış değilim.

Cumhurbaşkanı ile anamuhalefet partisi lideri arasında iyi ve güzel diyalogların olmasını istiyorum. İki lider arasında güzel şeyler geliştikçe toplumda da güzel dıyaloglar güzel şeyler gelişecektir diye düşünüyorum.

Ötekileştirme kimseye yarar sağlamaz. Aksine zarar getirir.