Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '10

 
Kategori
Deneme
 

Kim bilebilir belki!

Kim bilebilir belki!
 

kadını anlatmanın en güzel yolu çizmektir. çünkü o sanatların en güzelidir.


Korkulardır seni benden uzaklaştıran. Alıştığım, alışmaya çalıştığım, beynimi oyaladığım, kazandığım, kaybettiğim ve belki de devamlı kaybedeceğim bir oyunun içindeyim. Neyim, nerdeyim... Bırakmak gerek bazen hem acıları hem huzur dolu bir yaşamı. Zamanın belirli bir kısmını boş yaşamak gerek. Hiçbir şey düşünmeden yaşamayı bilmeli insan. Sadece ben olmayı öğrenmeliyiz. Boşluktan, bencillikten değildir aslında bu; sadece kendi bulmaktır “Tanrı’da”… Korkmadan yaşabilmektir. İnancını hiç düşünmeden savunabilmektir.

Özgürlüktür… Dün saatin belirli olmayan bir vaktinde dalmış olduğum bir hayal âleminde; kaldırım kenarında oturan bir bayana rastladım. Aklı çok karışmış bir şekilde bana bakıyordu. Gözlerinden korku saçıyordu etrafa. Bir yandan da fark edilmek istiyordu. Belki de öfkesinin sebebi buydu. Kim bilebilirdi ki !!! Tam karşı tarafında duran banka oturup onu izlemeye koyuldum. Dikkat çekmemek içinde çantamdan çıkardığım kitabımı okumaya koyuldum. “TESADÜFLER” diye bir kitaptı. Yazarının kim olduğuna bile bakmamıştım. Aslında o sırada çantamdan çıkardığım o kitabın kime ait olduğunu bile bilmiyordum. Nerden geldiğini, kime ait olduğunu, isminde yatan gizliliğin ne olduğunu, yani kısacası kitap hakkında hiçbir fikre sahip değildim.

Bir kadın vardı. Acımasızdı. Gözlerinden nefret yağıyordu. Hayata küsmüştü. Anlamsızdı, anlamdan çok uzaklardaydı. Korku ve endişeleri vardı. Yani oda diğer insanlardan farksız, bir karanlıkta yaşamaktaydı. Tek farkı benim karanlığımın içinde kalmış bir karanlığa mahkûm olmuştu. Benden yardım bekliyordu. Sanki kurtarıcısı bendim. Bana sarılmayı, benimle doyasıya sevişmeyi bekliyordu. Ürkek dudaklarından anlatamadığı kelimelerde gizlediği bir anlamın anlamsızlığında yok olmuşken… Saklanan her sözcük, kelime ve her cümle bir bir dökülüyordu. Adeta sonbahar gibiydi. Yaprakların dökülüşüne benziyordu. Gittikçe yüzü soluyordu. Ölümü yavaş yavaş içine çekiyordu. Sanki korkularından uzaklaşıyordu. Bir kadın vardı mum ışığının gölgesinde saklanıyordu. Ve onun korkuları vardı…
 
Toplam blog
: 59
: 588
Kayıt tarihi
: 08.05.09
 
 

Hayata dair çok fazla beklentim var aslında, fakat bu beklentileri karşılayabilcek zamanı yaratma..