Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '11

 
Kategori
Magazin
 

Kim Kardashian ve cennet hurileri

Kim Kardashian ve cennet hurileri
 

Dünyadaki hurilerden...


 Magazin haberlerinin günümüz popüler ismi bir çok yerde boy göstererek basına yaptığı açıklamalarıyla, Playboy dergisine verdiği çıplak pozlarla ve güzelliğiyle (gerçekten çok güzel, kabul etmek gerekir) isminden söz ettiren Amerikalı manken. Soyadından da anlaşılacağı üzere Ermeni asıllı Osmanlı devletinden göç eden Ermenilerin torunlarından. Ermeni soykırımı yapıldığına inanan, Türklerden nefret eden ve bunu her fırsatta söyleyen bir kişi. Ama nasıl olmuşsa Türkiye’de bir dans programına katılmış. Benim asıl garibime giden şey, içimizden hatta MB bloglarında bazılarının onun popülerlik gücüne dayanarak prim yapmaya çalışması. Şimdi bana da diyebilirsiniz sen de şimdi aynısını yapıyorsun. Evet! Merak ettim, acaba böyle bir yazı yazarsam ne kadar tıklanma alacağım. MB’de çok revaçta olduğu için Kim Kardashian’ı seçtim. Ama aynı zamanda bir işe yarasın diye düşündüm.

Merak ediyorum,  törelere uyulmayan, töre cinayetlerinin olmadığı, kadınların  görücü usulle evlendirilmediği, satılmadığı, dinin baskı altına almadığı toplumlarda, ülkelerde, acaba böyle güzel kadınların sırf güzellikleri nedeniyle bütün erkekler ve birçok da kadın tarafından (biraz hayranlık, biraz da başka nedenlerle) kutsandığı görülmüş müdür? Cinsellik zaten var, farkındayım ama neden bu toplumlarda hep ön plana çıkıyor? İnsanlar neden düşünürken bile, düşünmeye apış arasında başlıyor?

Hey Joe, elindeki silahla ne yapacaksın?

Kadınımı vurmaya gidiyorum. Çünkü onu başka bir adamla gördüm.

Amerikalıların bizden aşağı kalır yanları yok. Ayrıca bilirler ki Kim Kardaşyan tipler tüm dünyada büyük bir gelir kapısıdır.

Kadının yüceltilmesi ve şiddete maruz kalması, sahiplenmenin ve kadını mal gibi görmenin iki ayrı göstergesidir. Bazı kadınlar da mal olmaktan çok mutlu oluyor, çünkü satışı var. Alan memnun, satan memnun bana ne mi? Öyle değil. Bir kere, kadınlar büyük çoğunlukla mağdur oluyor. En beğendiğim fıkralardan biridir:  Kadın erkeğinin ayaklarını yıkıyor. Ev işleri onu bekliyor. Adam, sıkıldıysan eve kuma getireyim, sana yardım etsin diyor. Bu birçok insan için yaşanan hayatın gerçeğidir. Öyle olmazsa dayak ve ölümler var. Ensest ilişkilerde mağdur olup bir de töre belasına kurban gidenler var. Tecavüz edilip üstüne haksız çıkanlar var. 36 kişinin kullandığı çocuk yaşta kadınlar var. Bunlar hep sahiplenmek ve sahiplenilmekten kaynaklanıyor.

Madalyonun diğer yüzünde bu alışveriş ilişkisi içine girmemiş çok erkek ve kadın var. İnsanların en doğal hakkı cinsel ilişki pazarlanıyor, alınıp satılıyor, yasaklanıyor, kayıt altına alınıyor, bazı kurallar yerine getirilmedikçe günah sayılıyor. Ama parayı bastırınca kural mural kalmıyor, en dindar görünen ülkelerde bile sabah evlenip akşam boşanmak yoluyla cinsel ilişki kitabına uydurulabiliyor. Burada parayı bastıran erkek olduğuna göre parası olmayan milyonlarca erkek de mağdur oluyor. Onlar bu işi yapabilmek için çalışmak zorundalar. Başlık parası kolay kazanılmıyor.

Yeryüzünde cinsel ilişkide bulunamayacağı belli olan erkeklere de bir çözüm var: Cennetteki huriler… Herhangi bir şekilde cennete gitmeye hak kazananlara ‘meme başları yeni tomurcuklanmış huriler’  (Kuran’da böyle yazar) vaat ediliyor. Şehit olanlar, ağasının malını çalmayanlar, eşek gibi karın tokluğuna çalışanlar, başkasının karısına, kızına göz dikmeyenler (Hüseyin Süzmez gibiler muaftır) biraz süsleme ile iyi bir insan olanlar öldükleri zaman cennete gidebilirler ve hurilere kavuşabilirler. Ama bunun için de sayısız şart vardır ve nedense bu şartlar hep insana baş eğdirme, itaat ettirme üzerinedir. Cennette hurilerden başka bir de gılmanlar vardır. Ne olduğunu bilmeyenler biraz araştırsınlar. Her şeye bir kulp bulan sayın MB yazarları bunlara da bir kulp bulsun, yorum göndersin, söz veriyorum, yayınlayacağım.

Baskılar insanın gerçek yapısına aykırıdır ve ne kadar çoksa sonradan çıkacak isyan o kadar büyük olur. Cinsel baskı da aynı şekildedir. Bu nedenle cinsel olarak baskı altına alınmış ülkelerde kişiler hiç olmadık bir yerden patlayıverir. Bu kadar baskıya rağmen her türlü melanetin bu ülkelerde daha çok olması bu nedenledir.

Eskiden Hasan Kaçan Gırgır’da Cork diye bir bant çizgi çizerdi. Konuşmalar çarpıtılmış olarak yazılırdı, siz çözerdiniz. Bir tanesi şöyleydi. “Ecde Pekken evlüpeye lidelken lötünü elçti. Le eyip.” Çözün. Haberi veriyor, yanında çıplak bir kadın resmi koyuyor ve kadını ayıplıyor. Magazin haberleri de aynen bunu yaparlar. Her türlü kötü ilişkiyi yazıp sonra ayıplarlar. Bu arada gazeteler, dergiler satılır. İnsanlar ceplerini doldururlar. Değişen bir şey olmaz. Çoğu kimse mala şartlanmış olarak işin özünü düşünmez. Gelecek, ve ilgisini çekecek başka aynı tür haberlere bakar. Kim Kardashian, soyadı açıldığında Taşçıoğlu çıkıyor. Kardaş taşçı demekmiş. Türk düşmanı bir kişi, herhalde bayağı bayrak yakma törenine katılmıştır, ve bizim saftirikler ondan ve onun güzelliğinden medet umuyor. Her gün bir güzeli haber yapıp tıklama rekoru kırmak toplamak mümkün. Ama sonuna “Le eyip” demeyi unutmayacağız.

Bazı MB yazıları görüyorum (Kimberly Kardaşyan’ın varlığını da o yazılardan öğrendim). Güzel bir kadın resimleri, kimi sarışın, kimi esmer, bebek gibi ve altında Kuran’dan ayetler. ‘Allah güzeli sever’miş. Nerede kaldı adalet? Çelişki üzerine çelişki, işin aslını söyleyeyim. Bazıları istediği kadar değişim yok, evrim yok diye yırtınsın, hiçbir şey olduğu yerde çakılı gibi durmaz. Hayat, ilişkiler sürekli değişir ve ilerler. Bu hareketler değişimin kaçınılmaz işaretleridir. Onlar da bu değişimin dışında kalamıyorlar.

 
Toplam blog
: 125
: 6625
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

İstanbul 1980 doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. İstanbul'da oturuyorum. Dünya ve çevre hakkında düşü..