Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '13

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kırklı yaşlar/Kadınların altın çağı

Kırklı yaşlar/Kadınların altın çağı
 

Canlılarda olgunlaşma tamamlanmadan gerçek güzellik ortaya çıkmaz. Yaşadığımız hayatta kadınların güzelliği ön planda tutulduğu için güzellik kavramını onlar üzerinde örnekleyeceğiz.

Önce güzelliğin daha doğrusu kadın güzelliğinin ne olduğunu (ne olması gerektiğini), bir kadın nasıl olursa güzel sayılabileceğini anlamak lazım.

“güzellik önemli değil yeter ki insan olsun” anlayışına özellikle kadınlar hususunda katılmıyorum. Artı bazı kadınların güzel olamayabileceği, hatta çirkin olabileceği fikrine de katılmıyorum. Kadın da güzellik çok önemlidir (hatta verilen kıymetin ölçüsüdür) derken, bir yandan da çirkin kadın yoktur, güzelliğini ortaya çıkaramayan kadın vardır,  diyorum.

Kadın güzelliği nedir? Bir kadına güzel denebilmesi için nasıl olması gerekir? Bir şey size hoş görünüyorsa güzeldir. O şeyin nasıl olduğu önemli değildir ama size hoş gelen şeylerin de bakıldığında hoşlanmanıza neden olan bir ayrıcalığa sahip olduğu görülür. Bu arada bakanın zevkleri de güzelliğin tespitinde belirleyici olabilir.

Bir kadının daha yaratıldığı şekle hiçbir ilave olmadan yani çıplak haliyle güzel olması gerekir. Yani kadın güzelliğini buradan başlatmak durumundayız. Şişmanlamayan, vücudunda sivilceler benler, kıl vs olmayan, vücudu (şekle müdahale edemesek de, bir ya da birkaç uzvu çirkin/büyük/küçük olsa da) düzgün, teni berrak ve canlı, gülüşü samimi, mimikleri hoş kadın güzeldir değil mi? Yani daha elbise giymedi, saçlarını taramadı, aksesuar/takı takmadı, kuğu gibi süzülerek yürümedi. Ve kadın daha bu haliyle bile güzel olabiliyorsa…

Güzel kadını tarif ederken kullandığımız argümanlara bakar mısınız? Hangisi Allah vergisi, hangisi bizim elimizde değil/değiştiremeyiz? Şişmansan ve bu durum güzelliğini bozuyorsa spor yap, yeme ne yaparsan yap zayıfla( bu arada zayıfsan ve bu durum güzelliğini bozuyorsa kilo al) Sivilce ve benler mi seni çirkinleştiriyor? Estetik tıp/dermatoloji ilmi o kadar ilerledi ki ben, sivilce tarihe karıştı (bu arada benin kadın cildinde çirkinliğe yol açmadığı, aşırı olmadığı zaman çok tatlı bir görüntü verdiği de biliniyor)

Vücut bölümlerinin şekilleri doğuştan düzgün olmasa bile vücutta güzel olan noktaları öne çıkarırsanız fazla dikkat çekmez ve sorun olmaz(kambur kötürüm özürlü bir kadının taranmış ipek saçları ve ay gibi yüzü nedeniyle dakikalarca gözlerimi alamamıştım) Kadın güzel olmak zorundadır. Böyle bir endişesi olmayan kadının alıcısı olmaz. Bende neden bu yok şu yok demeyecek var olanları güzelleştireceksiniz. Sizde var olanların değerini/önemini siz bilemezsiniz. Erkekler kadının fotoğrafını çekmezler, profil incelemesi yaparlar. Sanıldığının aksine güzel mi çirkin mi demez, neresi güzel diyerek define arar gibi kadını süzerler.

Mükemmel kadıncılar mükemmel salaktırlar. Hep Grace Kelly ararlar, bulduklarında da memnun olmazlar; çünkü onlar bir şeklin peşindedirler. Bu söylediğimiz, kadında vücut güzelliği önemli değildir şeklinde anlaşılmasın; bir kadın için en önemli şey vücut güzelliğidir. Ama siz Tanrının verdiklerinden/elinizdeki malzemeden harika menüler yaratabilirsiniz.

Bir kadın elbiseyle, takıyla vs güzel oluyorsa o kadın güzel değildir; kadın çıplakken güzel olmalıdır. Çünkü elbise/takı zarafeti o kadar uçmuş ki ayıya bile giydirsen o da güzel olabilir. Kadınlar bu keskin sivri söylemlerimiz ve acımasız sorgulamalarımız nedeniyle bize kızacaklar ama canları sağ olsun. Bizim yazımız 40 bin kere tıklanan atmasyon/klişe güzellik masalları yazıları gibi ( MB’de böyle bir yazı gerçekten 40 bin kez okunmuştu) fazla okunmayacak; çünkü insanlara yalan söylemiyoruz. İşte yalanın prim yapmada gerçeği ve doğruyu bu denli geçmesi insanlığın mutsuzluğunun baş nedenidir. Oysa güzellik hayal değildir, masal değildir; gerçektir, gözle görülür, elle tutulur.

Yaşayanlar bilirler temiz, pak, bakımlı kadın teni kendiliğinden hoştur, tatlıdır, bal sürmeniz gerekmez. Sorun kadınların kendilerini güzel hissetmeme takıntılarındadır. Tabii ki bu takıntı durup dururken olmuyor. Öncelikle cahil insanların kişileri “çirkin-güzel” diye ayrımları var. Gerçekten kültürlü aydın bir kişi insanları çirkin güzel diye tanımlamaz; şurası şöyle güzel, burası bu kadar iyi der. Zekâ özürlü cahil kadın/ya da adam oğluna/kızına talip bakarken o çirkin bu güzel diyerek insanları ayırır. Bu aşağılamadır.

Ve cahillerin bu tavırları hayatın her alanında devam eder. Aslında her kadın kendinde güzel bir (ya da birkaç) yanın olduğunu bilir ama toplumun acımasız yargılamaları (bunun şeyi büyük, şurası çirkin, burası şeye benziyor gibi) yüzünden Angelina Jolie değillerse bir türlü kendilerinden emin olamazlar. Kadın dünyasında güzelliğinden emin olmamaya bağlı daha güzel, en güzel yarışması/takıntısı/saplantısı vardır.

Kadının görünen güzellikleri kendisini, görünmeyen güzellikleri ise beraber olacağı erkeği mutlu eder. Bu nedenle kadının güzel olmaya değil güzel görünmeye odaklandığı görülür. Bu tavrından dolayı ona hak vermek lazım; çünkü sokağa çıktığı anda gözler üzerinde oluyor. Ancak bu durum kadını erkeği için hazırlayacağı (gereklilik ya da kendi isteği doğrultusunda/kendi mutluluğunu da düşünerek) gizli güzellikler konusunda tembel yapıyor. Ve biz dış görünüşü nedeniyle hayran hayran peşine düştüğümüz Afton’larla baş başa kaldığımızda hayal kırıklığına uğruyoruz; çünkü bizim için hazırlanmış bir güzellik bulamıyoruz. Ayakkabılarının bağcıkları yakıyormuş kaldırımdaki simitçi Hasan sevinsin, bana ne.

Kadın vücudunun gerçek güzelliğine ulaşabilmesi için olgunlaşmasını tamamlaması gerekir. Bu da aşağı yukarı kırklı yaşlara tekabül eder. Kırk yaşında güzel olmayan bir kadın hiçbir zaman güzel değildir. Güzel kız güzel kadın anlamına gelmez. Güzel kız sevilecek yavuklu, koklanacak çiçektir ama onda henüz kadın güzelliği yoktur. Kızlara âşık olunur ama pek cinsellik düşünülmez. Bu nedenle kızların “neyim eksik” diye düşünmemeleri, olgunlaşmayı beklemeleri gerekir. Meyve olmadan dalından koparıyor muyuz?

Gerçek güzelliğe ulaşmak için kırklı yaşların beklenmesinin mantıklı nedenleri vardır. Kadın vücudu birden gelişmez. Artı güzellik katan davranışları kadın zamanla öğrenir. 18 yaşındaki bir kızın gülüşü tatlıdır ama anlamılı değildir; büyüleyici güzelliğine kırk yaşında ulaşır.

Güzellik için vücudun dolması, şeklin tamamlanması, kemiklerin yerini alması gerekir. Bu da tam olarak kırklı yaşlarda olur. Kırklı yaşlarda vücut güzelliklerini bırak tamamlamayı, bir de üstelik kaybetmiş kadınların kendileri artı hayat mecburiyetlerinden kaynaklanan nedenleri vardır. 20 yılda 10 çocuk doğurursan bırak güzel olmayı hayatta olduğuna şükretmelisin. Ayrıca ağır beden işleri kadın güzelliğinin düşmanıdır. Eğilip bükülerek zorluklar içinde çalışan kadın daha kırkına gelmeden iki büklüm olur. Hamarat kadınları göklere çıkaranlar yataktaki kemik yığınından şikâyet etmeyecekler. Acıların ise tuhaftır kadınlarda hüzünlü melankolik bir güzellik sağladığı görülür. Acaba gözyaşı vücudu ve kalbi yıkıyor mu?

Normal şartlarda kırk yaşında bir kadın hala güzel değilse Tanrı’nın kastından söz edilebilir ama Tanrının da adil olduğu söyleniyor. Kadın güzelliğinde vücut önceliklidir ve işte kaş göz vs de vücuda dâhildir. Nedense bunlar kadın vücudundan ayrı düşünülüyor sanki. Yani kadının burnu, kulağı takma mı? Vücut deyince niye malum alan akla geliyor. Sanırım bu dervişin fikri konusuna giriyor.

Biz kadının olmayan (hayal, fantezi) güzelliğini değil, olmasını istediğimiz güzelliğini de değil, olan, olması gereken güzelliğini konuşuyoruz. Bu nedenle yazımız 40 bin kere tıklananlar kadar popüler olmayacaktır. Zararı yok, biz hayalin şairi değil gerçeğin mühendisiyiz. O yazıların yeri ayrı, bunların yeri ayrı.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..