- Kategori
- Kültür - Sanat
Kirkor Yeteroğlu'nun Şiiri
Kış Manzaraları
Arapgirli şair Kirkor Yeteroğlu da “kış” dan yakınmaktadır. Yakındığı “kış” karlı, yağmurlu kış değil, nasıl Ahmet Haşim “Merdiven” şiirinde sözünü ettiği” merdiven “yaşamın basamaklarıysa Kirkor Yeteroğlu da “Dokundukça Hep Kış” şiirinde yaşamın zorluklarından, sıkıntılarından, iki yüzlülükten, yapaylıktan… Söz etmektedir.”Kış,”simge”dir.
”Dokundukça Hep Kış”
Ömrüm ilk günden
Akşamüstü
Bin yüzlüyüz şimdi
Irmaklar suskun
İğreti gülücükler açmış
Yaşamın renginde
Saksılarda yapma çiçekler
Dokundukça hep kış
Boğuluyoruz sessizce
Çağ artığı kıyılarda
Saatler sanal zamana ayarlı
Sevginin kurma kolu kırık
Ütopya
Yenik bir düş kendi ülkesinde
(Kirkor Yeteroğlu,www.şiirakademisi com)
Kirkor, duygularını şiirleriyle dışa vuruyor. Yaşama, karamsar bir bakışı var. Dizelerinde, aydınlık bir dünya düşlediğini, ne var ki böyle bir dünyanın olmadığından yakınmaktadır. Çünkü artık evrenimizde her şey yapaydır. Artık insanlar ikiyüzlü değil, bin yüzlüdür. Gülücükler bile içtenlikli değildir. Böyle bir dünya, şairi bunaltmakta, karamsarlığın girdaplarına çekmektedir.
Yazar Nurullah Ataç “Çocukluğum olmadı” diyor. (Benim de olmadı).”Ömrüm ilk günden /Akşamüstü “dizelerinden de Kirkor’ un çocukluğu olmadığı ya da sıkıntılı bir çocukluk yaşadığı anlaşılıyor. Ömrünün sabahı, öğlesi olmadığı gibi baharı, yazı da olmamış.”Hep kış” derken de yaşamdan aradığını bulamamanın kırgınlığı var.”Irmaklar suskun” derken insandan doğaya aktarmadan yararlanılmış.”İğreti gülücükler açmış /Yaşamın renginde /Saatler sanal zamana ayarlı” dizelerinde “İkinci Yeni’nin ustaları gibi sözcüklere yeni anlamlar yüklemiş.”Sevginin kurma kolu kırık” dizesinde, soyut bir kavram olan “sevgi” somutlaştırılmış.
“Şiir iki ayak üzerinde yürür: Biri imgelem (Bir nesneyi, o nesne karşımızda olmaksızın tasarımlama yetisi), öteki içtenlik. Bu ikisi olmazsa ya da gereği kadar olmazsa o şiir yarınlara ulaşamaz, diyor Fazıl Hüsnü Dağlarca (Şirin M Ruhi, Dağlarca Şiirinde İki Çocuk Gövdesi)
Kirkor’ un şiiri imgelem yüklü ve içtenlikli. Geleceğe kalma olasılığı yüksek. Soyuttan somuta geçişler var. Başka bir deyişle somutlaştırma. Sözgelimi, Sevginin kurma kolu kırık dizesinde soyut bir kavram olan “sevgi” somutlaştırılmış.
Ütopya, gerçekleştirilmesi olanaksız tasarı ya da düşünce. Neden “Yenik bir düş kendi ülkesinde”? Dünyada ve ülkemizde barışın gerçekleşmemesinden mi? Düşünürlerin, yazarların,gazetecilerin … bilinçaltlarında yaşattıklarını dışa vuramamalarında mı? Bu dünyada ,özellikle de ülkemizde acıların dinmemesinde mi? Kirkor, söylemek istediklerini birtakım imgelerle gizlemiş. Gizemli duygularını, düşüncelerini algılamak, yorumlamak zor. Şiirinin güzelliği de bu zorluktan, derinlikten geliyor. Aslında, şiir yorumlanamaz; okunur, bir türkü ya da bir şarkı gibi dinlenir gerçek şiirse. Kirkor ‘un şiirinde ikinci yeni havası seziliyor. Özünde de İkinci Yeni şiirini anlamak zordur. İkinci Yeni şairleri bu görüşü doğrular özellikte şiirler yazmışlardır.