Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '14

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kişisel Gelişim: Geçmişi değiştirmek mi?

Kişisel Gelişim: Geçmişi değiştirmek mi?
 

stargazete.com


 Geçmişi değiştirmek mümkün müdür? Bazı arkadaşlarımız böyle bir şeyin mümkün olabileceğini söylüyorlar. Mümkün mü?

Keşke mümkün olsa da tarihi yeniden yazabilsek. Sözgelimi;

Kanuni’nin büyük oğlu Şehzade Mustafa keşke bir iftiraya kurban gitmeseydi de genç yaşta babası Kanuni Sultan Süleyman tarafından boğdurulmasaydı; işte o zaman görseydik, tarih nasıl değişiyor; nasıl yazılıyor? Mümkün mü?

I.Bayezid, Anadolu’da Timurlenk ordusuna karşı kaybetmeseydi, ne olurdu? Keşke bu gerçeği de değiştirebilseydik.

Keşke Atatürk 57 yaşında ölmeseydi; Türkiye’nin nasıl olacağını görebilseydik…

Geçmiş, bizim geçmişimiz ve bir ulusun geçmişi  “Tarihi bir gerçeklik” olarak vardır ve değiştirilmesine imkan yoktur. Olan olmuştur. Bunu açıkça bilmek gerekir.

Ne var ki, her trajik olayın kötü yönleri zamanla traşlanır ve unutulur. Bu gerçektir.
Geçmişte yaşanan trajik bir olayın acıları, hemen o olayın ertesinde çok derinken; unutulmaz sanılırken; sonra giderek unutulur gider. Ama tümden unutmak da mümkün değildir. Çünkü her olay tarihin o derin defterlerine yazılmıştır; bir köşesinde silinmeden kalacaktır.

Tabii, olayı bir de Psikolojik açıdan ele alırsak, derler ya hani, “Zaman her şeyin ilacıdır,” orada olduğu gibi, geçmişte yaşanmış bazı olaylar insan beynine derinliğine işleyebilir. Ve kişiden kişiye bunun ciddiyeti, kişiyi çarpış biçimi değişebilir. Birisini yıkan bir olay, diğerinin üzerinde pek de etki yaratmaz. Farklıdır insan kişilikleri. Bazıları her şeyi; her türlü acıyı çok çabuk unutmaya yatkındır; bazıları o acıların kalıntılarını mezara kadar götürürler.

Burada araya, psikologlar girer ve kendisine gelen kişiyi iyileştirmeye; kötü anıları silmeye , yeni bir hayatın; yaşamaya değer bir hayatın ipuçlarını göstermeye çalışırlar.

Burada belki de sihirli formül : “Zamanla her şey unutulur.” Aslında bu sözü “zamanla her kötü anıyı unutmalıyız” şeklinde anlamalıyız. Gerçi bilinç, üst bilinç bunun için elinden geleni yapar ama böyle acı anılar süratle bilinçaltına itildiği için orada farkında olmadan daha uzun bir süre yaşarlar. Ve olmayacak bir yerde karşımıza çıkabilirler…

Freud’çu Psikologlar genellikle kişiyi bugün rahatsız eden bir olayın, esasında geçmişte vukubulmuş ve bilinçaltına itilmiş güçlü bir şoktan ileri geldiğini düşünerek; olayın geçmişini ve yaratan, sebep olan asıl nedeni bulmak için çok çalışırlar. Onlara göre, bu asıl nedeni bulup, kişinin (hastanın) kendisine açıkça gösterebilirlerse, bundan dolayı vukubulan rahatsızlıklar azalacak ve sonuçta son bulacaktır.

Diğer yandan geçmişte yaşanan o önemli sadmenin etkisini taşayın kişinin bu olayı önemseme ve taşıma derecesi de önemlidir. Kişi olayı hiç unutamıyor ve durmadan o olayın kendi hayatını yönettiğini sanıyorsa, burada bir algılama sorunu vardır. Kişi geçmişte olan bir olaya takılmıştır ve hala onun etkisi altındadır. Normal olarak geçmişte ne olursa olsun, önemli bir şekilde unutulması gerekirdi. Ne derler, “insan aklı unutmakla maluldur.” İyi ki bazı şeyleri, olayları unutuyoruz. Unutmasaydık, sırtımızda koca bir yük gibi bizimle gelecekti.  Oysa, zaman geçtikçe her şey görece unutulur; unutulması gerekir.
Burada kişinin seçici algısının rol oynadığını düşünebiliriz. Kişi bilerek bazı olayların altını çiziyorsa. O olayların fazlaca etkisindedir veya, o olayları olduğundan farklı görmektedir. Bazı psikologların görevi de  bu algılamanın derecesini değiştirmektir. Kişinin olduğundan çok fazla büyüttüğü olayların o kadar da önemli olmadığını kişiye anlatabilmeleridir.

Tarihi  belli ki değiştiremeyiz. Geçmişte olmuş her şey vardır, olmuştur, oradadır. Ama zaman geçtikçe bazı olayların etkisi unutulacaktır. Bu olayları bugün olmuş gibi yaşamak saçmalıktır. Bazıları bunu yaparlar. Ve bu durum bazı insanları fena halde suçluluk karmaşasına götürür. Durmadan kendilerini suçlarlar. Bugünkü hayatlarını da geçmiş yüzünden mahvederler. İşte buna engel olmak gerekir.

Burada söylenecek bir şey var: Geçmişin sizi yönetmesine izin vermeyin. Eğer olağanüstü bir şekilde geçmişi gayet doygun ve üzücü bir şekilde yaşıyorsanız, bir psikologdan yardım alın.  Çünkü geçmiş önemlidir ama bugün çok daha önemlidir. Geçmişin sizi bastırmasına ve esir almasına izin vermeyin.

Geçmiş artık bitmiştir, onun için yapılacak hiçbir şey kalmamıştır. Gelecek ise bir hayaldir, gerçi bir dereceye kadar hazırlıklı olmak mümkündür ama her şeyi tahmin edebilmek mümkün değildir. Reel olan, gerçek olan bugündür. Ne yaparsanız, bugün de yapabileceksiniz. Bugüne hazırlıklı olun ; bunun için geçmişteki hatalarınızdan ders alın ve o hareketleri yapmamaya çalışın. Geçmişte yaşamak; geçmişin hatıralarıyla kendini mahvetmek pek normal değildir. Geçmiş bitmiştir. Onun hayatınızı mahvetmesine izin vermeyin.


 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..