Klitoris penisi dövüyorsa, kadınların başı neden ağrıyor?

Ergenlik çağımı geçtiğimden beri önce kız arkadaşlarıma sonra da eşime kadınların, “tatmin edici” bir cinsel ilişkide erkeklere göre daha fazla veya daha derin zevk aldığını iddia ederim. Pek çoğu buna katılmaz ve “öyle olsaydı sex için erkekler kadınların peşinden değil kadınlar erkeklerin peşinde koşardı” der. Ben de şaka ile karışık zaten siz kadınların en büyük başarısı bu değil mi ? diye takılırım.

Tabi ki birbirlerimizin bedenine geçip bunları deneyimle şanssımız yok ama biz erkekler de cinsel haz ağırlıklı penise odaklanmışken kadınlarda göğüsler, klitoris, vajina gibi bir çok haz noktasının olması hatta tüm kadın vücudunun erkeğe göre hassas olması deneyimlerine dayanarak delil gösteririm.

Geçenlerde Ayşe Arma’nın Anakara’lı bir klinik psikolog ile yaptığı ve “Klitoris penisi döver” başlığını attığı röportaj iddialarımın bilimsel dayanağı gibi oldu. Röportajda verilen bilgilere göre “düğme” büyüklüğündeki klitoriste 4000-6000 arası sinir ucu varken büyüklüğünün övünç konusu yapıldığı erkek penisinde bunun yarısı kadar sinir ucu varmış. Üstüne üstlük bu sinir uçları klitoristen v şeklinde vajina ve dış dudaklara doğru yayılıyormuş.

Aynı röportajda erkek için de boşalma ile orgazmın aynı şey olmadığını, daha iyi bir orgazm için “plato” evresine ulaşarak orada uzun süre kalmanın gerektiğini de söylüyor. Sertleşme, erken boşalma sorunları yetmezmiş gibi bir de platoya ulaşıp, urada uzun kalma sorunu çıktı biz erkeklere. Bu kadar da haksızlık olmaz dedim kendi kendime, erkekler olarak hem hazzın büyük kısmını sadece penisinden al ama kadınlar sadece “düğme”leri ile bile senden fazla haz alsın.Üstelik penis dediğin öyle çok güvenilir bir şey de değil. Büyüklüğü problemdir, bir gün seni erkenden yolda bırakır, bir gün hiç yanında olmaz sonra en münasebetsiz zamanda “uyanır”. Üstüne üstlük kadının klitorisi gibi saklı da olmadığından eminim sağa sola dokunmaktan var olan hassasiyetin de bir bölümünü kaybetmiştir çoktan.

Şakayı bırakayım, röportajda vurgulanan bir şey var ki özeti şu; Bu kadar fizyolojik avantaja rağmen kadınlarda tetikleyici faktör “psikolojik” yani “duygusal”. Bunun için de viagra ve benzeri ilaçlar kadınlarda çok fazla etkili olmuyor.

Doğanın nüfus planlaması için bir oyunu mu yoksa biz erkeklerin binlerce yıldır yarattığımız “bastırma” kültürünün bir sonucu bilinmez ama kadın için hala “ilgi, güven, özen vb” psikolojik faktörler hala fizyolojik uyaranlardan önde geliyor ve “bastırma” kültürünün etkileri kadınları “vajinismus” vb sorunlarla vuruyor. Dünya genelinde kadın cinselliğinin bastırılması yaygın bir durum ve ülkemiz ve erken egemen kültürümüzde bu alanda hiç fena sayılmaz. Bundan dolayı kadın ne kadar fizyolojik olarak avantajlı olsa da psikolojik olarak geriye düşüyor.

Tabi yine de çözemediğim bir şey var. Bir kadın ilk dönemlerinde cinsel olarak aktif ve doyuma ulaştığı bir ilişkide neden zaman içinde karşınındakine sevgi ve güven duymaya devam ettiği halde cinsellikten uzaklaşır? Bu da doğanın nüfus planlaması için bir oyunu mu yoksa aşkın büyüsü kaybolduktan sonra günlük faktörlerin kadın psikolojine yaptığı bir etki mi ? Bilemiyorum.

Gelelim ilk ve ana sorumuza, Orgazm ile sonuçlanan bir cinsel ilişkide kadın mı daha çok zevk alır erkek mi? Ya da klitoris penisi döver mi? Sanırım bir bilim kurgu filminde gördüğüm kadına erkeğin, erkeğe kadının aldığı zevki ileten kapsüller yapılmadığı sürece gerçek cevabı bilemeyeceğiz.