Koca göğsü ısırmak

Olay Adana’da geçiyor. Bildiren Adana DHA’dan Fatih KARAÇALI.

Selçuk hurdacılık yapmaktadır.

O sabah yine işe gidecektir.

Gitmeden önce canı öyle bir çay çeker ki.

Kahvaltıyı hazırlayan eşi Sibel’e seslenir: “Çay koysana, bir bardak içeyim de işe gideyim.”

Neden bilinmez Sibel acayip kızgındır.

“Sen ne getirdin ki kahvaltı istiyorsun?” diyerek karşılık verir.

Ekler, “Git kendine başka bir hamal bul. Burada senin babanın hizmetçisi yok”.

Aha! Bak bak bak…

Selçuk altta kalır mı?

“Çok konuşma, yanına gelirsem…”

Sonra elini yüzünü yıkamaya banyoya geçer. Ama Sibel ifrit olmuştur. İçinden “ben sana yapacağımı bilirim” cümlesini geçirmekle mutfaktan aldığı kaynar su dolu çaydanlığı Selçuk’un üzerine dökmesi arasına sadece bir an girer.

İş bununla biter mi? Ne gezer.

Nereden kaptıysa bir bıçakla kocasını sırtından bıçaklar.

Artık tamamdır.

Ne tamamı.

Sibel çıldır çıldır çıldırmıştır artık.

Kocasını kolundan ısırır.

Yeter artık.

Ardından nasıl başardıysa göğsünden.

Hadi be!

Artık siz Selçuk’taki göğsü düşünün.

Daha sonra da evden kaçar.

Kocası ise komşuların yardımıyla Adana Devlet Hastanesi'ne kaldırılır. Yara ve yanıklarının hafif olması nedeniyle ayakta yapılan tedavisinin akabinde Sarıçam Polis Merkezi'ne giderek eşinden şikâyetçi olur.

Selçuk’un ifadesine bir bakalım:

“Karımla daha çocuk yaştayken severek evlenmiştik. İlk zamanlar çok mutluyduk. Ama eşimin annesi, 3 yıl önce bize gelip yerleşti. Ondan sonra huzurumuz kalmadı. Çocuğumun sahipsiz kalmaması için eşimin yaptıklarına katlanıyordum. Ama bu sabah bardak taştı. (taşan çay bardağı olmalı) Boşanıp, çocuklarımın velayetini almak istiyorum”.

Şimdi ne olacak?

Olayla ilgili hazırlanan dosya Cumhuriyet Savcılığı'nda incelendikten sonra, kocasının şikâyetiyle gözaltına alınan Sibel serbest bırakılacak.

Selçuk eğer şikâyetinde ısrar ederse, eşi hakkında dava açılacak.

Etmezse, haşlanacak, bıçaklanacak, ısırılacak, bir anlamda “pişirilecek, kesilecek, yenilecek.”