Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Komplo Teorileri

Komplo Teorileri
 

Bu Vatan Böyle kurtuldu Gelibolu 1915, Komplo Teorileri kitaplarının yazarı, akademisyen, strateji uzmanı, televizyon programcısı Erol Mütercimler ile Komplo Teorileri üzerine yaptığım bir röportajı sizlerle paylaşıyorum.

* Bir ülkenin geleceği için stratejik planlama ne ifade eder?

Erol M: Stratejik planlar o ülkenin devamlılığını ifade eder. Bir ülkenin gelecek planlamasının adına yüksek strateji denir. Bu stratejik planlar 5 yıllık yapılır. Amerika Birleşik devletleri gibi ülkeler bu planlamayı 50 yıllık olarak yaparlar. Ancak Türkiye’de bu planlamalar gerçekleşmiyor. Bizde bunlar günübirlik yapılır ve bunlar stratejik plandan çok şark kurnazlığı olarak ifade edebileceğim taktik planlar şeklinde ortaya çıkar. Bizde daha çok konjonktürel değerlendirmeler söz konusudur.

* 21.yy da, tek kutuplu bir dünyada, durmadan değişen dünya konjonktüründe ülkelerin uzun vadeli stratejik plan yapmalarına olanak var mı? Dünyayı yöneten Bilderberg, Kuru kafa ve kemikler, trilateral gibi grupların varlığından bahsediyorsunuz, eğer bunlar varsa bir ülkenin strateji belirleme ve bunu uygulama imkanı var mı?

Erol M: 21.yy dünyada yeni bir yapılanma var. Bu yapıda da devletlerden daha çok çokuluslu şirketler ve sivil toplum örgütleri dünyada en önemli belirleyici unsurlardır. Bu sivil toplum örgütlerinin çoğunun sponsoru da bu çok uluslu şirketlerdir. Ancak bu şirketlerin ulus devletlerin yerini alacağı tezini doğru bulmuyorum. Bu yönde tezler varsa da bunlar sadece senaryo düzeyindedir.

* Mustafa Kemal gerçek bir stratejistti, geleceği görebilme ve şekillendirebilme öngörüsü olan bir liderdi. Günümüz Türkiye’sinde 1920’li yıllardan daha fazla donanıma sahip olmamıza rağmen neden bu kapasitede bir lider yetişmiyor?

Erol M:Bir lider yetişmiyorsa suç bizdedir. O zaman bizim millet olarak ciddi bir problemimiz var demektir. Bu çok açık. Biz söylendiği kadar yurtsever, milliyetçi insanlar değiliz. Biz bir İsrailli kadar bir Alman kadar, bir Fransız, Amerikalı, İngiliz kadar yurtsever, milliyetçi olursak problemi çözeriz.

* Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi için yabancı şirketlere ihale açılmak istenmesi stratejik bir hata mı? Bu iş için İsrail’in ihaleye girmek istemesini bazı çevreler İsrail’in vaat edilen topraklara ulaşma isteği, dahası bayraklarında sembolize edilen iki nehre ulaşma arzusu olarak değerlendiriyor, bu bir komplo teorisi midir?

Erol M:O bölgenin çok zengin olduğu bir gerçek ancak ihalenin İsrail’e verilmesi bir teknolojik zorunluluk. Ama bu komplo teorisi olamaz bunlar ancak fesat olur. Komplo teorisi üretmek ciddi bir iştir. İsrail bayrağına bakıp bu teori üretiliyorsa o zaman bizde Türk bayrağına bakıp ay ve yıldızdan dolayı dünyaya egemen olmak istediğimizi anlatabiliriz. Bu hiçte fena olmaz çok da isteriz uzaya egemen olmayı. Ama İsrail’in kutsal kitabına bakınca bunun haksız olmadığın düşünsek de bunların kutsal kitapta olması gerçekleştirileceği anlamını taşımaz. Siz ciddi bir devlet olun bu çabaları boşa çıkartın. Türkiye İsrail’den daha güçlü ciddi bir devlettir ve oturup ahlayıp vahlamak yerine bütün bunları boşa çıkartsın.

*11 Eylül sonrası yükselen Müslüman düşmanlığı ve ABD’nin Afganistan ve Irak müdahaleleri ardında ABD’nin petrol ve su stratejisi mi var?

Erol M: ABD’nin planında enerji kaynaklarının olduğu toprağa hakimiyet, enerji geçiş noktalarını kontrol ve dünyaya egemen olma var. Genişletilmiş Ortadoğu projesinin hayata geçirilmesi tüm bu hareketlerin amacı. Bugün dünya hala petropolitiğe göre yönetiliyor ve amerikan stratejik merkezlerine göre yaklaşık olarak 2060 yılına kadar dünyada petrol en önemli politika belirleme unsuru olacak. Bugün dünyaya silah, ilaç ve enerji sektörü egemen.2060 sonrası için petrolün yerine başka bir enerji bulunmazsa su, doğalgaz, bor gibi enerjiler çok önemli olacak.

*Komplo teorileri sebebiyle, dünyada yaşanan gelişmelerin hangisi gerçek hangisi kurmaca bilemiyoruz. Komplo teorileri toplum üzerinde bir paranoyaya, bir güvenlik sorununa sebep olmuyor mu sizce?

Erol M: Komplo teorileri Türkiye’de yanlış öğretiliyor. Eğer komplo olmazsa komplo teorisi yazılamaz. Komplo teorisi yazmak için önce bir komplonun varlığını ispat etmek gerekir. Komplo teorisi yazmak ciddi donanım gerektirir ve gerekli donanımı olmayan insanlar komplo teorisi yazarlarsa yalnızca kendi paranoyalarını topluma yansıtmış olurlar. Bunlar hastalıklı, hasta ruhlu insanlardır. Komplonun varlığını kanıtlayamazsanız sadece fesat üretmiş olursunuz. Mesela Kennedy cinayetine bakarsak bu cinayet bir gerçektir, biz Kennedy’nin nasıl öldürüldüğü konusundaki verileri alt alta koyup bunu kamuoyuna anlattığımızda; mermilerin yeri, ateş açılan yer, filmlerdeki veriler sonucunda, Kennedy cinayeti CİA ve oradaki silah baronlarının işbirliğiyle işlenmiştir diyebiliriz çünkü Kennedy Vietnam savaşına karşıydı, barıştan yanaydı bunun için öldürülmüştür deriz. Bu bir komplo teorisidir. Gördüğünüz gibi bunu verilerden yola çıkarak söylüyoruz. Durup dururken ortaya atmıyoruz. Bizde maalesef hasta ruhlu onlarca insan başıboş dolaşıyor ve abuk sabuk kitaplar yazıp, televizyonlarda konuşuyor. Bizde bunun adına komplo teorisi diyoruz. Öyle metal fırtına gibi şeyler saçmalıktır.

*Hem bir stratejist hem komplo teorileri üzerine çalışan bir uzman olarak AB nin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Gelecekte bir Avrupa Birleşik Devletleri kurulabilir mi? Yoksa Avrupa’da yükselen milliyetçilikle birlikte AB de bir çözülme yaşanabilir mi?

Erol M: Halkların kültürel talepleri var olduğu sürece ulus devletler daima tehlike altında olacaktır. Ulus devleti oluşturan halklar ulus devletlerin çözülmesindeki önemli unsurlar olacaktır. Kimseye kimliklerinizi yok sayın diyemezsiniz. Ulus devletler tarih içinde kaçınılmaz olarak ortaya çıktı. Önümüzdeki 50 yıl için ulus devletlerin yıkılması mümkün değil. Bugün Fransa çok güçlü bir ulus devlet, ABD çok güçlü bir ulus devlet ve bunlar için parçalanacak diyebilir miyiz? ABD daha çok güçleniyor çekirdekleşiyorlar. Birkaç zaman sonra anakarasına çelik bir çekirdek olarak geri çekilecek. Avrupa’nın parçalanmasını düşünmek kendi kendimize komplo teorisi kurmaktır.

* Sizce Türkiye’nin gelecek 50 yılı için bir strateji planı var mı?

Türkiye’nin bir yıllık planı bile yok. Bu bir gerçek ve çok kötü bir durum.

* Çok kültürlülüğü “farklılığın yönetimi” olarak tanımlıyorsunuz. Bu tanımı yaparken çok kültürlülüğü bir devlet stratejisi olarak uygulanabilir buluyor musunuz?

Erol M: 21.yy yedi yükselen değerinden biri çok kültürlülüktür. Marksizmin Sovyetler Birliğindeki başarısız uygulamasından sonra, dünyada ideolojiler çağının sona erdiği iddia ediliyor ki bu doğru değildir ama başarısız olan Sovyet modelidir. Bu ideolojik boşluğu dolduracak insanlığın geleceğini garanti altına alacak yeni düşüncelerin gelişmesi kaçınılmazdır. Bu yeni düşüncelerden biri çok kültürlülüktür. Bu modeli en iyi uygulayan ve dünyaya anlatan Avustralya’dır. Onların farklılıktan anladıkları, dinsel inanç farklılığı, cinsiyet farklılığı, ırk farklılığı, cinsel tercih farklılığı, özürlü olmak farklılığı ve etnik farklılıktır. Bütün bu farklılığın yönetilmesinin adı da çok kültürlülüktür. Bütün bu farklılıklar, alt kimlikler kendilerini ifade edecek, bir arada yaşayacaklardır fakat bir şartla, bu alt kimlikler bir üst kimliğin varlığını reddetmemek şartıyla. Üst kimlik devlet ve vatandaşın ifadesidir. Tıpkı Ne mutlu Türküm diyene şeklinde Gazi Mustafa Kemal’in dediği gibidir. Gazi Mustafa Kemal’in bu sözü çok kültürlülüğün ifadesidir. Mustafa Kemal ne diyor? Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir. Bu açıdan çok kültürlülük bize hiç yabancı olmayan bir meseledir. Bizde alt kimliklerin ifade edilmemesi cehaletten kaynaklanıyor. Alt kimlikte üst kimlikte vardır. Korkulara yenildiğin sürece bir yere varmamız mümkün değildir. Bu korkuların aşılarak devletin yüksek stratejisi haline getirilmesi gerekir.

.

* Hrant Dink’in ölümünde Ogün Samast’ın gözaltında çekilen görüntüleri için araştırılmadan jandarmanın suçlu gösterilmesi ve genelkurmaydan sızdırılan bilgiler, andıç olayı ordunun yıpratılmak istenmesi olarak değerlendirsek komplo teorisi yazmış olur muyuz?

Erol M:Kesinlikle öyle ve ordunun yıpratılmasının arkasındaki ögenin yurtdışı olduğunu düşünüyorum. Buradan orduya bir mesaj verilmek isteniyor, Bu dış ögeler artık ordunun soğuk savaş dönemindeki gibi Türkiye’de siyasal ve sosyal hayatta etkin olmasını istemiyor. Eğer etkin ordu olursa, ordunun en ufak bir hareketinde elimizdeki her türlü belgeyi basına sızdırırız demek istiyorlar. Orduya bir gözdağı veriliyor. Dış güçler halkın orduya olan güvenini yıkmaya çalışıyorlar. Ama bunu yıkmak çok zor, imkansız değil ama zor. Çünkü bu yıkım ülkede ağır depresyonlara neden olur, yıkılır ama çok ağır depresyonlara yol açar.

* Gençlere geleceklerini inşa ederken nasıl bir strateji izlemelerini önerirsiniz?

Erol M:Stratejinin en yalın tanımı olanaklarla koşulları örtüştürme sanatıdır. Strateji bir bilim değildir, strateji bir sanattır. Yani Sun Tzunun 2500 yıl önce söylediği gibi savaş karargahta kazanılır. Eğer aritmetik aklı önde tutarsak, sayılar üzerinden kurgu yaparsak mağlubiyet kaçınılmazdır. Çünkü sayılar bizi yanıltır, eğer sayılar zaferin bir garantisi olsaydı Henry Kissinger ve McNamara’nın planlamış oldukları Vietnam harbi Amerika açısından bugünden farklı sonuçlanırdı. McNamara’nın lakabı aritmetik manyağıdır. Sayılar bir zaferin göstergesi olsaydı Yunanlılar Kurtuluş savaşında bizi yenmiş olmaları gerekirdi. Önemli olan akıldır. Gazi Mustafa Kemal’in bir sözü vardır en gerçek yol gösterici ilimdir fendir. Gençlerin temel düşünce yapısı seküler düşünce yapısında fikirler geliştirmek, yurtsever olmak vazgeçilmez bir unsur olmalı ve özgün politikalar üretip dünyayı doğru algılamalılardır. Bunlar yapılırsa geleceği yönetmek hiç zor olmaz. Bugün en önemli yönetim şekilleri kriz yönetimi ve risk yönetimidir. Türkiye dünyanın en güçlü ülkelerinden biridir. Balkanların, Kafkasya’nın, Ortadoğu’nun, Kuzey Afrika’nın en güçlü ülkesidir. Bu kadar önemli bir ülkenin genci olmak zaten geleceğe umutla bakmak için yeterlidir. Gençler bunun farkında olup, kendilerini geliştirmelilerdir.

* Kürt devletinin kurulması Türkiye için ne ifade eder?

Bu Türkiye’yi çok rahatsız eder. Çünkü sadece Türkiye’deki kürt unsurlar değil, İran’daki kürt unsurları da hareketlendirir ve bu hareketlilik ulus devletlerin varlığı konusunda ciddi tartışmalara sebep olur ve bunun sonucunun nereye varacağı kestirilemez bu da bir kaos demektir. Bağımsız bir kürdistanın kurulması problem olmasa da bu devletin dünya devletler ailesine kabulü büyük problem yaratır. Bu devletin kurulması ne ABD’nin ne de bölge devletlerinin hayrına değildir. kürdistanın kurulması önemli bir tehdit unsuru ve ABD açısından bu tehdidin ayakta tutulması gerekiyor. ABD açısından bölgedeki enerji yataklarına ve enerji koridoruna hakim olmak açısından burada bir kürt devleti gerekli ama uzun vadede kalıcı bir devletin varlığı onların çıkarlarına uygun olmaz.

* Türk Silahlı Kuvvetleri’nden sızan son andıç olayında akreditasyonu askıya alınan gazeteciler arasında Habertürk’ten Ufuk Güldemir ile birlikte sizinde adınız geçiyor. Eski bir ordu mensubu olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu son derece sığ ve çok çocukça. Çok muhtemeldir ki ortaokul düzeyinde tahsili olan bir kafa yapısındaki kişinin kaleme aldığı bir kompozisyon ve çok gereksiz bir işgüzarlık. Bugün andıçı sanayi kuruluşları da siyasi partilerde hazırlıyor ama ben TSK’nın böyle bir andıç hazırlayacağını hiç düşünmüyorum. Bunu içerideki bazı cahil, bilgisiz unsurların işgüzarlığı olarak düşünüyorum. Bu görevi üzerine alan birisi dışarıdan birisinden yardım rica etmiş o dışarıdaki biride bunu kurgulayıp vermiş.

*Birçok komplo teorisi üretiyorsunuz, bazen birilerinin ayağına da basıyorsunuz. Hiç tehdit alıyor musunuz?

Tabi ki her basın mensubu gibi tehdit alıyorum ama asla korkmuyorum. İnsanlar hayata bir kere geliyor bir kere ölüyoruz iki kere değil. Korkarsanız bin kere ölürsünüz. İnançlarınızın arkasında duruyorsanız yaşar gidersiniz. İnançlarınızın arkasında durmuyorsanız, ruhunuz satılıksa eğer, korkmanız için çok şey vardır. Bana meslek yaşantımın öğrettiği bir şey var; hayattaki duruşunuz sabitse, karşınızda size en zıt fikirde olanlar bile saygı duyarlar, evet sizden nefret ederler, size küfür ederler, tehdit ederler ama size saygılarını her zaman için ifade ederler. Bence asıl olan budur.Çünkü ölüm kaçınılmazdır oturup bir ot gibi yüzyıl yaşamaktansa varlığımın birileri için bir şey ifade ederek 40 yıl yaşamayı yeğlerim.

 
Toplam blog
: 44
: 1522
Kayıt tarihi
: 22.08.06
 
 

Hayat akıp giden upuzun bir ırmak, bu ırmakta bazen bir akıntıya koyveriyoruz kendimizi, nereye çarp..