Konser

Kendi kendime davetiye edindirdim konser sonrasında kısa süre Orhan Bursalı´yla sohbet fırsatını yakaladığım hıncahınç seyircisiyle buluşmuş olan İdil Biret´in CRR´deki konserine. 

Konser başlamak üzereyken görevli memure hanıma rice ettim ´mümkünse bir davetiye verebilirmisiniz´ diye.

Baktı masasının önüne ve ´şansınıza tek bir davetiye kaldı elimizde´ diyerek davetiye biletini uzattı verdi ve gerçekten de tıklım tıklım dolu olan salonda yerimi alarak muhteşem konseri izleme fırsatını buldum dün akşam.

Biret´i ilk 20 yıl önce Antalya Kültür Merkezinde izlemiş ve tanımıştım.

Türk müziği tarihinde en büyük yeteneklerden biri olan piyanist İdil Biret kendini dünyaya kabül ettirmiş sanatçımızdır.

Ülkede sanata ve sanatçıya değer vermeyenler kadar değer verenlerin bulunduğunu ve sanat ve sanatçıların varlığı bir ülkenin gelişmesinde ne kadar önem arz ettiğini o konser salonunda hissettim.

İmamoğlu seçildikten sonra Ekim Kasım Aralık bröşürlerine baktığımızda İstanbul Devlet Senfoni Orkestrasına, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziğine ve Caz Müziğine ne kadar önem verildiğini görebiliyoruz. Umarız aynı düzeyde devamlılığını sürdürür.

Geçmiş dönemlerde daha çok Türki cumhuriyetlerden gelen misafir sanatçılara yer verildiğini görüyorduk. Tamam uluslararası kültür alışverişleri yaz aylarında açıkhava festivallerinde yapılıyor yapılsın da. Her müzik çeşitliliği ayrı bir renk ayrı bir kültürdür lakin tek yönlü çeşitlilik olduğunda siyasal bağlama katkı sağlanmış olur ki bu da sanat anlamında sıkıntılara yol açar.

İdil Biret´ler, Fazıl Say´lar ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasında katkı sağlayacaktır.

Önce sanat, sonra da sanat..