Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak...

TBMM Eski Başkanı, AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç katıldığı bir toplantıda: resmi törenler, resmi bayramlar ve milli maçlar dışında özel toplantılar ve törenlerde "saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının 'gereksiz' olduğunu" söyledi. Arınç, "Ama biz bunu yapmak zorunda hissediyoruz. Birileri acaba ne der diye korkuyoruz, endişe ediyoruz. Sivil bir toplantıda bunu yapmak 12 Eylül'lerden kaldı. Her kürsüye çıkan bununla başlamak ihtiyacını duydu. Bu bir rehin, bu bir korku. Hala 'acaba birileri ne der?' diye. Ya medyadan korkuyoruz, ya içimizdeki birilerinden korkuyoruz, ya başkalarından korkuyoruz. Çünkü o kadar hadiseler yaşamışız ki, acaba birisi 'ne der' endişesi içindeyiz. Oysa böyle bir kural yok. O zaman biz çok rahat biçimde 'Merhaba arkadaşlar' deyip, toplantımıza başlayabiliriz..." diyor.

Sayın Bülent Arınç'ın bu sözlerinin İstiklal Marşı'nın kabulünün 88. yıldönümüne rastlaması da oldukça manidar.

Sayın Arınç neden korkuyor ki? Eğer kendisi, İstiklal Marşı'nı okumak istemiyorsa ve her toplantıda saygı duruşuna durmaktan sıkıldıysa o zaman "Merhaba arkadaşlar" deyip konuşmasına başlasın. Ona kimse birşey demez ki... Resmi toplantılarda mecburen okuduğu İstiklal Marşı'nı ve mecburen durduğu saygı duruşunu, resmi olmayan ve kendisinin katıldığı toplantılarda uygulamasın. Eğer özel toplantılarına, saygı duruşuna durmadan ve İstiklal Marşı'nı okumadan başlamayı kendisine yakıştırıyorsa varsın okumasın.

Bundan yıllar yıllar önce de, her sabah okullarda okunan Andımız'dan sıkılan ve "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım..." sözlerinin halk arasında ayrımcılık yarattığını söyleyen zihniyetin, ne denli ürkütücü bir zihniyet olduğunun farkındayız.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın resmi olmayan toplantılarda okunmasının gereksiz olduğunu ve bu uygulamaya birilerinden korkulduğu için devam edildiğini söyleyen Arınç'ın sözleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir milletvekiline yakışmıyor.

Mecbur olmadığı halde Atatürk'ü ve bugün o özel toplantıları yapmamızı sağlayan şehitlerimizi saygı duruşuyla selamlamanın ve mecbur olmadığı halde bağımsızlığımızın simgesi olan ay-yıldızlı al bayrağımıza ithafen yazılmış olan İstiklal Marşı'mızı okumanın hiç kimseye en ufak bir zararı olmaz. Aksine ülkemizi bölmek isteyenlere, bu ülkenin devleti ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu her fırsatta hatırlatılmış olur.

Nasıl ki bazıları birilerini alkışlamak zorunda olmadığı halde takdir ve teşekkür amaçlı onları alkışlıyorsa, birileri de Ata'mızı saygı duruşuyla, bayrağımızı da İstiklal Marşı'yla selamlayabilir.

İki dakika ayakta durmaktan kimse yorulmaz. Çok yorulanlar olursa onlar da toplantı boyunca alkış tutmazlar ve böylece dinlenmiş olurlar.