Korku İmparatorluğu (2)

CHP'de 2000 yılı itibariyle derin metotlarla oluşturulmuş olan 'profesyonel delege sistemi' sakattır! Sosyal demokrat partilerde olması gerektiği gibi mahalle delegelerinden başlanarak aşağıdan yukarıya doğru seçilerek gelmedikleri ve günümüze kadar ağırlıklı olarak genel sekreterin önderliğinde belirlendiği için sakattır! 

Bu sistem Baykal'ı da yıkmıştır, Önder Sav'ı da tasfiye etmiştir! Önder Sav tasfiye edilirken delegeler ona neden sahip çıkmamıştır? Karikatürlere bile konu olan kendi belirlediği delegeler, seçimli kurultay ve çarşaf liste için neden yarıdan bir fazla imza toplamamıştır? 

Çünkü delegeler profesyoneldir! Seçilmemiş, belirlenmiş ve kotarılmışlardır! Bütün delegeler, parti içi demokrasiden uzak olarak, kolay bir şekilde bir iki MYK üyesi ve özellikle genel sekreter tarafından belirlenmeye alıştırılmışlardır!

Eski alışkanlıklarını şimdiki yönetimle de sürdürmek istemektedirler! Yeni yönetimden de beklenti içindedirler. Acaba, önümüzdeki seçimlerde yeni MYK'den; milletvekilliği, belediye başkanlığı, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği sırası alabilir miyim düşüncesiyle ketenpereye yatmışlardır! 

Kemal Kılıçdaroğlu ve yeni MYK için de bu delege yapısı tehlikelidir! Demokratik olarak seçilmediği için tehlikelidir! Küçük illerde bu konuda herhangi bir sorun yoktur, çünkü parti üyeleri birbirini tanımaktadır.

Sorun büyükşehir belediyelerinin olduğu 16 ildedir! İlçelere kayıtlı mahallelerdeki üyeler birbirlerini tanımadıkları, "dar grupçu" siyaset böyle işletildiği, derin örgütlenmede iç işleyişte ihbarcılığın prim yaptığı, parti hukukuna aykırı bir şekilde 5 yıl önce mahalle delege seçimleri fiilen kaldırıldığı için tehlikelidir! 

Eğer 'ön seçimler' yapılacaksa, delege seçimleri şarttır! Örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı bir program dahilinde bu işi iki ay içersinde bitirebilir!

MYK tarafından 16 büyükşehir metropol ilçelerde yeni görevlendirilecek ilçe yönetimlerinin organizasyonunda, mahallelerde partiye kayıtlı üyelerle toplantılar yapılarak, üyeler birbirleriyle tanışarak, (üyelerin birçoğu birbirini tanımıyor) Almanya SPD ve İspanya Sosyalist Parti çalışmaları örnek alınarak en çok katılımla mahalle delegeleri (ilçe kongre delegeleri) yenilenmelidir.

İl ve İlçe kongrelerine gerek yoktur. Seçimlere altı ay var diye parti içi demokratik seçimler ertelenemez! 

Eğer 'ön seçimler' yapılmayacaksa, o zaman Kemal Kılıçdaroğlu-Gürsel Tekin ikilisi, MYK üyeleri ile müşaverede bulunarak milletvekili listelerini kendileri yapacaklardır! Yapmış oldukları listeler tüzük (58/c) gereği parti meclisinde oylanacağına göre: 81 parti meclisi üye çoğunluğunu seçilecek sıralara yazmaları ile listeler kesinleşir!

Baykal-Sav dönemlerinde yapılan; 4 genel yerel ve 4 genel milletvekili seçimleri olmak üzere, biri hariç 7 seçimde de, Hakim nezaretinde adayların önseçimle belirlenmesi yönteminden çark edildiği için, şimdi de kimse ağzını açamaz! 

İstedikleri kişileri listelere yazarlar. Baykal-Sav ve yakın çevrelerinden hiç kimseyi listelere yazmayabilirler! Parti yenilenmiş olur! Onlar; daha önce Genel Başkanlık yapmış olan Erdal İNÖNÜ, Murat KARAYALÇIN, Altan ÖYMEN, Hikmet ÇETİN ile SHP ve CHP'de Genel Sekreterlik yapmış birçok ismi (2002-2007) milletvekili seçimlerinde listelere yazmamışlardı! 

ANAP'tan kötü bir özentiyle partimize bulaşan, aynı şahısların sürekli milletvekili olmaları sosyal demokrasiye aykırıdır! AKP'nin tüzüğünde bile üç dönem arka arkaya milletvekili olunamıyor! Eski bakan, eski milletvekili, eski belediye başkanı, ortalık eskiden geçilmiyor!

Üç-dört dönem milletvekilliği, iki-üç dönem belediye başkanlığı yapanlar var! Başka partilere gitmişler-gelmişler hala bir daha gelmek istiyorlar! Devlet kurmuş koskoca partide koltuklar kimsenin babasının malı değildir! Anlatabiliyor muyum? "Keser döner sap döner-gün gelir hesap döner".