Koskoca Bir Semte Adını Veren Adam: "Şaşkınbakkal"

Bu günkü Şaşkınbakkalın olduğu Bağdat Caddesi

Tezatlar ülkesiyiz. Her şeyin başında: ‘’Mistizm’’ Buradan kaynaklanıyor her şey. Bir kere her şeyimiz var evvellallah! Yağı, unu, şekeri, ateşin alası, her şey var. Ortada helva yok!

Her şeyin bir ilk çizgisi, başlangıcı olduğu muhakkak. Mısır Çarşısında mısır bulamazsın. Demircide kuş kafesi bulamadığın gibi. Sahaflarda, halı satılır mı? Satıyorlar. Üzerine yazmışlar, turist görsün diye İngilizce:”’Uçan halı’’ diye. Bitişiktekinde de ‘’Uçmayanı’’ var. N’olmuş yani?! Niye turistlere? Bizim başımız kel mi?.

Fakat yere dökülen su kayboluyor . Ama bir yerden ırmağa karışmış olarak ortaya çıkıyor. Bir yerde yazı yazıyorsunuz. Birileri bulup, onu işliyor. Zira, gören gözleri var.

İstanbul TRT!sinden savaş muhabiri Elif Akkuş telefon etti. Benden, “Şaşkınbakkal”ların adresini istedi. Hikayesini de, Milliyet Blog’dan almış. Verdim telefonları. Bana da İzmir TRT’sınden kameraman İsmail Dostoğlu geldi ve evde çekimler yaptı. İki taraf birleşerek bir “Şaşkın Bakkal” Belgeseli yaptılar. Ben, benimle olan kısmın hikayesini anlattım. Çekim sırasında Şaşkın Bakkal Ahmet Koşar’ın oğlu İhsan Koşarr’ın çok sevdiği bir parçayı, piyano resitali ile ayrıca dile getirdim.

Ve efsane ‘’Şaşkınbakkal ‘’semti. Sahibi kim buranın? Yani bu semte ismini veren şahıs, kim? Kimdir bu imparator? Bu efsane imparatorluk nasıl doğdu? Hemen söyleyelim. Tatlı bir hikayesi var. İnsanlığa ders verecek nitelikte. Ailenin bireyleri bu gün sağ. Onlar, bir ‘’Efsane’’ imparatorluğun sülalesinden geliyorlar. Hem de ta kendileri: Bir semte adını veren Şaşkınbakkal Ahmet Koşar’ın hikayesi bu anlatılanlar. Ve ‘Bloglardaki ilktir bu!

Torun VolkanKoşar, anneleri Birim Koşar ve kız kardeşler Feryal ve Meral hayattalar. Şaşkınbakkal Ahmet Koşar’ın karısı Emine hanım, iki yıl önce aramızda idi.

Bağdat Caddesinde bir zamanlar bir bakkal vardı. Çayırların tepesine kondurduğu bakkal-manav dükkanı ile müşteri beklerdi. Etraftan ona, ’Şaşkın Bakkal’ demişlerdi.. İn yok, cin yok. Bu dükkan niye açılır ki çayırların ortasına?!

Bu gün bu semtte ev almak, Newyork’tan çok pahalı. Adam, tarlaya bakkal dükkanı kondurmuş. Ev yok bir şey yok etrafında. Uzaklarda inşaat işçileri çalışırlar, onlarmış müşteriler. Şaşkın bakkalın torunu, Volkan Koşar ile ‘Tele-Röportaj’’ yapmıştık önceden:

‘’ Rahmetli babam İhsan Koşar, Dedem Ahmet Koşar için “Dünyanın en akıllı adamı” derdi. Kimse yokken ortalıkta çayırlara manav-bakkaliye dükkanı kurmuş. Bir ayağı kısa olduğu için az topallarmış, ’Topal Ahmet’ denirmiş kendisine. Sonra sonra Şaşkın Bakkal adıyle anılmış. İki kardeşmişler. İşlerine yoğun olarak sarılmışlar. Çok tasarruflu gitmişler. Kasa anahtarını kimseye vermemişler.

Ahmet Koşar, yanında 16 işçi çalıştırmağa başlar. İstanbul’un ilk telefonlu bakkalıdır artık. Kadıköy’den Bostancı’ya kadar hiç kimsede “ telefon yoktur daha. Tek başlarına, köşklere, büyük okullara hizmet verilmeğe başlanır. Kardeşler küfelerle satış yaparlar. Para biriktirirler. Tutumludurlar.

Sonra da, Şaşkınbakkal dükkanı yıkılır. Yerine Atlantik Sineması yapılır. O zamanki devirde sinema, bir nimet. Ve Ahmet Bey, yurt dışına gemi almağa gider

Gittiği yerlerin belediye başkanları büyük işadamını hararetle karşılarlar. Gemiler birken iki, üç beş olur. Bir tanesi Adalara su taşır Koşar isimli gemidir bu. Eski Adalıklar hatırlar bunu.

Kuru yük gemileri işleyedursun, sırada tır filosu kurmak vardır. Adı da Koşaroğlu Nakliye Tır’dır. Şimdi torunu Volkan Koşar, halen Koşaroğlu firmasında çalışmaktadır.

‘’Dedem, yeniliklerin hep öncüsü oldu. Çalışma temposu içinde kalbi dayanamadı. 52 yaşında öldü. İşleri babam İhsan Koşar ve Amcam Tuncer ele aldı. Sinema 1986 da satıldı. Babam İhsan Koşar, Marmaris’te oteller işletti. Kışın İstanbul’a gelirdi. Ve Marmaris’te vefat etti. Annemin kolları arasında.’’ Böyle diyor torun Volkan Koşar.

Bağdat Caddesi üstünde koskoca semte adını veren şaşkın Bakkal, bu güne kadar pek anlatılmadı. O koskoca semt, halen onun adıyla anılıyor şimdi. Ama, Şaşkınbakkal’ın kendisi bir efsane olarak belleklerde kaldı

Oğul İhsan Koşar, eşi Birim Hanımla Nil’de balayına çıktılar. Dürüst bir babanın oğlu olmanın faziletiyle büyüttü çocuklarını oğul İhsan Koşar Şaşkın Bakkal Ahmet Koşar için, Barış Manço’nun sözlerini yazdığı popüler bir şarkı var: Bunu, Şaşkın Bakkal Ahmet Koşar için bestelemiş. Günümüzün yozlaşmış insanlığına hitabeden ve ders veren ve de çok dersler çıkarılabilecek bir şarkı bu : ‘’Ahmet Beyin ceketi’’

Bir ceketin hikayesi değil bu. Bir faninin faziletidir elle tutulan, örnek alınacak olan.

“Bir gün, bir yoksul öldü, üzüldü mahalleli / Ama bir kefen parası bulamadı mahalleli / Kul Ahmet dedi yalan dünya, çıkardı ceketini, / Örttü garibin üstüne kaldırdı cenazeyi.”

Allah rahmet etsin.

N O T : TRT'nin evimde çektiği film, eklidir. Tıklayın.

https://www.youtube.com/watch?v=wtfY8dtM42w&feature=youtu.be