Krizin teğet bilançosu!

İnşallahla, maşallahla, Allah'ın izniyle, teğet geçecek olan kriz devirip devam ediyor.

Sorumlu devlet anlayışına sahip olmayan bir hükümet ve insiyatif kullanamayan bürokrat ve teknokrat takımına, tecrübesiz şişirilmiş kadrolar eklendiğinde işimiz tam anlamıyla Allah'a kalmış durumda.

Krizi tetikleyenler arasında bankaların payı çok büyük. Verdikleri kredileri vadesinden önce geri istediler. Önceden ipotek karşılığı aldığınız krediler için, yeniden bir değerlendirme oluşturup aradaki farkı talep ettiler. Kredi kartlarında ki patlamanın en büyük nedenlerinden biri; önceden alınan toplam borç miktarının %10 ‘u %20 ye çıkartıldı. 3000 tl borcu olam 300 öderken bu 600.-oluverdi. Faiz oranlarında indirim yapılmadı. Taksitlendirilmeye gidilmedi. Nasıl olsa sözleşmede var veririm mahkemeye haciz korum mantığıyla bu günlere geldik. Haciz için 2 ay sıra bekle, alacağın karşılığında el koyduğun mallar depolarda dursun. Şimdi siz verdiğiniz krediyi yada kredi kartı borcunu tahsil mi etmiş oluyorsunuz?

Bir başka husus; Kredi ile uzun vadeli ev ve araba alanlar 3 sene düzenli ödemişler, şu an sıkıntı içerisindeler ödeyemiyorlar. Satılamaz şerh’i var satamazlar. Kriz var alıcı bulamazlar. Banka için çözüm tek evi geri almak yada arabayı veya beyaz eşyayı. Ödenilen paralar çöpe, evsiz kalacak insanlarda sokağa. Siz değil miydiniz para satabilmek için önüne gelene kredi kartı dağıtıp, talep edilmediği halde limit yükselten? Sanayiciye kredi verirken 100 milyar için 130 milyarlık çek isterken iyiydi de şimdi kriz var , insanlar sıkıntıda diye kredi musluklarını kapatmak bankacılık mı olmuş oluyor? Amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? Yıllardır bu insanların kanını emdiler yüksek faiz oranları ile. Bilançoları bu gün yüksekse, yatırımdan çok faiz girdilerinden kaynaklanıyor. Çek karnelerine, provüzyon masraflarına, defter işlemeye kadar aldıkları ücretlere, internet bankacılığına uyguladıkları masraflara, postaya verdikleri extrelerden bile aldıkları paralara, çekin arkasını yazmak için aldıkları astronomik rakamlara ve düne kadar aldıkları yıllık üyelik aidatlarına baktığımızda; bankaların bankacılık dışında her işi yaptığını ve kolay para kazanma yolları sayesinde nasıl ayakta kaldıklarını görebiliriz. Devletin dur demesi lâzım. Hani nerde faiz haram fetvalarınız?

Ağustos 2008/ Ocak 2009 kriz bilânçosuna bakalım.

- Tariş Pamuk Birliği Başkanı kriz nedeniyle 200’ün üzerinde Tekstil fabrikasının kapandığını açıkladı.

- İnşaat, tekstil, metal, çimento ve seramik olmak üzere birçok sektörün çöktü. Sadece İstanbul’da 100 bine yakın, Gaziantep’te 30 bin, Bursa’da 55 bin, Kayseri’de 10 bin işçi işten çıkartıldı. Organize sanayi Siteleri bütün illerde kepenk kapatmış durumda. Otomotiv sanayinde ihracat yüzde 35 düştü.

- Kayserinin uluslararası ödüllü tekstil firması Katartaş kapandı ve 1000 kişiyi işten attı. Gaziantep’in büyük Tekstil markası Elegant 5 fabrikayı kapatmak ve 1800 işçiyi çıkarmak zorunda kaldı.

- Türkiye’nin sayılı tekstil firmalarından Sönmez Flament ve Nergis Holding üretimlerini durdurdu.

- Aydın’da Fransızlara verilen ve mahkeme kararıyla kamuya iade edilmesi gereken Söke Çimento Fabrikası, Manisa’da Granitser ve Seramiksan Fabrikaları üretimlerimi durdurdular ve çalışan 1000’er kişiyi çıkardılar.

- Paşabahçe’deki 100 fabrika’nın 50’si kapanmak üzere. Nakliye sektörünün büyük firmalarından Mert Taşımacılık’ın bünyesindeki 1000 tır 3 aydır yatıyor.

- Gebze’de Türk Philips, 40 milyon Euro altında cirosu olan fabrikaları kapatma kararı aldı.

- Kayseri’de çok sayıda fabrika kapatıldı, 30'a yakın firma kayyumla idare ediliyor, 22 firma icralık oldu ve 10 bin işçi işten çıkarıldı..

- Adıyaman’da Sanko, iki fabrikasını kapattı, 300 işçi işten çıkardı.

- Uşak’ta GÖLTAŞ Göller Bölgesi Çimento Sanayi’nde üretim durdu.

- Denizli Çimento Sanayi Aş, üretimi durdurdu.

- TARİŞ’e bağlı Türkiye’nin en büyük iplik fabrikası olan Çiğli İplik Fabrikası kapandı.

- Petrol Ofisi’ne ait Aliağa Yağ Fabrikası kapatıldı.

- Bilecik Eczacıbaşı Yapı Gereçleri San. Tic. A.Ş 220 kişi çıkarıldı.

- Bilecik Toprak Seramik San ve Tic. A.Ş Bozüyük Karo Fabrikası kapatıldı. 569 kişi çıkarıldı. 200 kişinin çıkışı hazırlanıyor.

Bilecik Toprak Seramik Gıda San. A.Ş Sağlık Gereçleri Fabrikası kapatıldı 179 kişi çıkarıldı.

- Lalapaşa Çimento Fabrikasında üretim durduruldu.

- Adana’da Mensa Tekstil Fabrikası 4 aydır çalışanlara maaş ödeyemiyor. 294 işçi süresiz ücretsiz izne ayrıldı.

- Otomotiv Sanayinin devleri olan Toyota, Oyak-Renault, Tofaş üretimlerine ara verdiler, vardiya sayısını düşürdüler.

- Pektim ana fabrika, deniz ticaretinin bitmesi nedeniyle sipariş alamamaktan üretimi durdurdu. İzmir’de Metro’yu yapan firmalar inşaatı durdurdular.

- Temmuz ayından bu yana 5 kez üretime ara veren Ford Otosan’da 23 Aralık-12 Ocak tarihleri arasında üretime yeniden ara verilerek işçiler zorunlu izne çıkarıldı. Ülkenin en önemli yedek parça üreticilerinden Federal Mogul, Kasım ayında 850 işçinin 200’ünü işten çıkardı. Kalan 650 işçiyi ise 5 Aralık-5 Ocak tarihleri arasında izne çıkardı.

- Karabük'te Demir - çelik sektöründe faaliyet gösteren 22 üretim tesisinin 11 i üretimine ara verdi, 1500 kişi, işten çıkarıldı. Geri kalan firmalardan 9'u da, 3 vardiya üretimi tek vardiyaya düşürdüler.

- Aydın’ın büyük firmalarından Jantaş 600 işçiyi işten çıkardı.

- Manisa’da Vestel bu yıl içinde 1200 kişi işten attı. Bunların 600’ü beyaz yakalılardan oluşuyor. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde işten çıkarılan işçi sayısı 2000’i buldu.

- Burdur’da Kasım sonu itibariyle 2382 kişi işten atıldı

- Kütahya’da seramik sektöründe 5000 işçi işten atıldı.

- Adnan Polat’a ait Ege Seramik 250 işçi çıkardı.

- Koç Holding’e bağlı Grundig fabrikası toplam 1700 toplam çalışandan 600’ünü işten attı. Fabrikanın boyahane bölümünden de 250 taşeron işçisi işten atıldı.

- Medyada yılbaşından bu yana, dört bine yakın basın çalışanı işten çıkarıldı. Sadece Akşam grubunda 350'den fazla çalışan işten çıkarıldı

- Tersanelerde gemi siparişleri iptal ediliyor. Yeni gemi siparişleri alınamıyor. Tersane İşverenleri örgütü olan GİSBİR Ocak ayında 12 bin kişinin daha işten atılacağını açıkladı.

Ekonomide ki çöküş yeni başlamadı. Aç gözlü iktidarların yanlış politikaları sonucu bu hale geldik. Yüksek maliyetler ve formaliteler yüzünden fabrikasını sırtlayıp yurt dışına gitmeye başlayan sanayici ile başlayan süreç, Çin mallarının iç piyasayı vurmaya başlamasıyla ivme kazandı, Global krizle de tırmandı. Birileri Çin’de ‘fahri hemşeri’ ünvanını alırken en basit şekli ile ortada ne bisiklet fabrikası kaldı ne eldiven.

Yıllardır, yolsuzluklarda giden paralar devlet hazinesinde kalsaydı , yöneticiler ihtirasla değil, görev bilinciyle ve şahsi çıkar gütmeden bu ülkeyi idare etmiş olsaydı işte o zaman kriz teğet geçerdi. Türk insanı böyle yönetilmeyi hiç hak etmiyor demeye tereddüt ediyorum. Lâyik olduğu gibi yönetiliyor’a da isyan ediyorum. Yaşın yanında kuru da yanıyor çünkü…