KÜÇÜK NEYLER, BÜYÜK ŞEYLER

Küçük olaylarda tesadüf olabilir ancak çok büyük olaylarda tesadüfe ben pek inanmam. Dağda insanın ayak basmasının mümkün olmadığı sarp yamaçlarda Napolyon kirazının ne işi var? Ya ne olur? Cevap basit yaban eriği olur, yaban kiraz ham kiraz, ham vişne olur en fazla.

Yetiştirmek; hele de faydalı bir şeyler yapmak zordur emek ister, emek verdikten sonra kapıp koyuvermek olmaz. Sonrasında da bakmak özenle korumak gerekir. Bu eğer bir meyve fidanıysa ayrı ilgilenmek, bir inek ya da sağmal bir inek yavrusu, buzağıysa farklı ilgilenmek gerek. Diyelim ki köyde ham meyve ağaçlarını aşılamak istediniz, numune filizleri de buldunuz ki eğer doğru dürüst bir iş yapacaksanız bahçesindeki ağacından faydalandığınız bahçenin sahibinden izin almak gerekir. Aksi olmaz, harama girer. Bahçe sahibinden izin aldınız kestiğiniz filizlerin cıvık toprak içinde hızlı bir şekilde nakil yerine getirmeniz arkasından hızlı bir şekilde aşılamak istediğiniz ham meyvenin uygun şekilde kesilmesi, getirdiğiniz filizlerin oraya özenle yerleştirilmesi sonrasında sarılması gerekecek. Bitti mi hayır, sonrasında o filizlere kuş konar, inek sırtını kaşımak ister korunmak ister en azından aşı tutana kadar. Ne kadar zordur bir filizden ağaç yapmak, gölgesinde serinlerken, meyvesinden yemek bir bilseniz!

Kötüyse acıysa tadı o zaman olmayacak yerde bitiverir, ham meyveler. Tadı buruktur, acıdır, şeker katsan tadı düzelir de o da bir yere kadar. Bizim yapmacık dünyamızda dikkatle bakarsanız eğer bunlardan ne kadar da çoklar.