Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '19

 
Kategori
İnançlar
 

Kur'an ile Hükmedilse

GELENEK DEĞİL DE, KUR’AN AYETLERİ ESAS ALINDIĞINDA, ALLAH'IN İNDİRDİĞİ İLE HÜKMEDİLEN BİR ÜLKEDE AŞAĞIDAKİ NOKTALAR ÖNE ÇIKAR
(İlgili ayetleri yazının sonunda görebilirisiniz):

X* İnsanlar inançlarında ve ibadetlerinde özgürdür. Resmi veya gayri resmi olarak İNANÇ-İBADET BEKÇİLİĞİ YASAKTIR. İnsanların hiç inanmama, inanıp da sadece dünyayı isteme veya hem dünyayı, hem de ahireti isteme hakkına sahip olduğu bilinir.

X* SALTANAT VEYA HALİFE YOKTUR. Seçilmiş, yönetimini danışma ile yürüten, kendisinden hesap sorulabilen yöneticiler vardır.

X* Toplum, çobanın güttüğü KOYUN SÜRÜSÜ gibi, kişiliksiz ve aptal halk yığınları olarak, asayı, gücü eline geçiren birinin veya bir grubun yönetimine, kayıtsız şartsız teslim olmaz.

X* Vergilerini son kuruşuna kadar verir, yöneticileri denetler, israfa tepki gösterir, ödedikleri VERGİLERİN hesabını sorarlar. Devlet olanaklarından kişisel çıkar sağlayan yöneticilere göz yummazlar.

X* Devletin olanaklarını ve kişisel maddi güçlerini olabildiğince paylaşırlar. ZENGİNLİĞİN PAYLAŞILMAMASININ ekonomik ve ahlaki çöküşe, sonunda çatışmalara neden olacağını bilirler.

X* ADALETE GÜVEN tamdır. Hiç kimse hakkının yenileceğinden, kendi hakkının torpil-rüşvet karşılığı başkasına verileceğinden, iftiraya uğrayacağından korkmaz. En yukarıdaki ile en aşağıdakinin adalet ve kanun karşısında eşitliği aynıdır.

X* Allah ile kul arasında herhangi bir aracı, kutsal din adamları sınıfını yoktur.
ALLAH’IN YERYÜZÜNDEKİ TEMSİLCİLERİNİN sadece kendilerine vahiy indirilen, "yaptıkları hatalar yine vahiyle düzeltilen" PEYGAMBERLER olduğu bilinir.

X* Hiç kimsenin dileklerini Allah’a ulaştırmak veya şefaat için aracı yapmadığı heykellere resimlere tepki gösterip, ŞEYHİN-EFENDİNİN KULU OLMAZ, ÖLÜDEN,TÜRBEDEN YATIRDAN YARDIM UMMAZ, ŞİRK İÇİNDE YÜZMEZLER.

X* Dinde FIRKALARA, HİZİPLERE, MEZHEPLERE, TARİKATLARA BÖLÜNMEZLER. Farklı inançlara, etnik gruplara, siyasi fikirlere veya herhangi bir konudaki kişisel seçimlere saygı duyar, farklılıkları çatışma ve düşmanlık haline getirmezler.

X* İNSANLARDA BİR YARATILIŞ ÖZELLİĞİ OLAN, MERAK DUYGUSU, SAÇ, SAKAL, KIYAFET, kimin ne giydiği, ne yediği, nerede kiminle gezdiği, şeyhlerin uydurma kerametlerine değil, yaratılışın mucizelerini ARAŞTIRMAYA VE ÖĞRENMEYE YÖNLENDİRİLİR.

X* EĞİTİM SEVİYESİ YÜKSEKTİR. BİLİM DESTEKLENİR. İnsanların bilgilerinin ve ilgi alanlarının sadece kendi toplumları ile sınırlı kalmaması, dünyanın diğer yerlerindeki toplumları da tanıması, AYNI ALLAH’IN YARATTIĞI, AYNI GEZEGENİN CANLILARI olarak bağ kurabilmeleri için çaba gösterilir.
Gerek okul eğitiminde, gerekse TV programları, belgeseller, popüler bilim dergileri vb. ile toplumun eğitim seviyesinin yükselmesi hedeflenir.

X* DİN ESAS OLARAK, KENDİ DİLİNDEN OKUNARAK, KUR’AN’DAN ÖĞRENİLİR. Her kişinin sadece anlayabildiği kadarından sorumlu olduğunu bilinir. Böylece insanlar saçma sapan hurafelerle, uydurma mucize ve kerametlerle, Allah ile kandırılıp BİRİLERİNİN OYUNCAĞI, HATTA KİRALIK KATİLİ VE TETİKÇİSİ HALİNE GELMESİ ÖNLENİR.

X* Kendi yönetimlerinin diğer toplumlara DİN GÖTÜRME, DEMOKRASİ GÖTÜRME, ULUSAL ÇIKAR vb. bahanelerle savaş açıp insan öldürmesine, diğer ülkelerdeki iç barışı, ekonomiyi bozucu müdahalelerine, sonuçta yediklerine masumların kanının, gözyaşının karışmasına izin vermezler. HİÇ BİR DİNİN ZENGİN VE GÜÇLÜNÜN, ZAYIF OLANIN ELİNDEKİNİ SİLAHLA, ZORLA VEYA KANDIRARAK ALMASINA, ÇALMASINA İZİN VERMEDİĞİNİ BİLİRLER.

X* Diğer ülkelerin de kendi ülkelerini sömürmesine, farklılıkları düşmanlıklara dönüştürmesine izin vermezler. Barışseverlik tepki göstermeden olan biteni izlemek değildir. KENDILERINE YAPILAN SALDIRILARA KARŞI AKTIF SAVUNMA YAPARLAR: Silahlı kaldırıya karşı silahlı savunma, propagandaya karşı aydınlatma ve uyarma!

X* İster din, ister özgürlük bahanesine saklanılmış olsun, gerçekte uyuşturucu ve silah tacirlerinin, emperyalistlerin hizmetinde olan TERÖR ÖRGÜTLERINE SEMPATI DUYMAZ, DESTEK VERMEZ, BÖYLECE ONLARIN SUÇ ORTAĞI OLMAZLAR. İnsan öldürmenin - o da eğer öldürülenin ailesi affetmezse- sadece katile verilecek bir ceza olduğunu, o ülkenin tüm insanlarının ödedikleri vergilerle oluşturulan kamu mallarına zarar vermenin hiç bir haklı gerekçesi olamayacağını bilirler.

X* ALLAH’IN YARATTIĞININ DEĞİŞTİRİLMESİNE, bir çekirdekten bir ağacın çıkmasını sağlayan, bereket için yaratılmış TOHUMUN kısırlaştırılmasına,GDO’ya, katkılı gıdaların üretilmesine ve tüketilmesine izin vermezler.

X* İnsanlar kadar, evcil veya yabani hayvanların, diğer CANLILARIN DA KENDİ YARATILIŞLARINA UYGUN beslenme, üreme, yaşama hakkına saygı duyarlar.
Sadece kedi ve köpekleri sevmek ve korumakla yetinmezler. Ahırlarda ve kümeslerde yığınlar halinde hapsedilmiş;”KULAKLARI YARILIP” NUMARALANMIŞ SANAYİ ÜRÜNÜ HALİNE getirilmiş, zorla doğurtulan, yumurtlatılan, ilaç-hormonlarla şişirilen ve artık neredeyse leş haline gelmiş hayvanların besin diye insanlara satılmasını kabul etmezler.
Evcil hayvan türlerinin en çok et veren-süt veren-yumurtlayan vs. diye ayrılanların beslenip diğer evcil hayvan türlerinin ve atadan kalma tohum türlerinin yok olmasına seyirci kalmazlar.

X* TOHUM, TOPRAK, HAVA-SU ALLAH’IN YARATTIĞI GİBİ TERTEMİZDİR. İnançlı insanlar , bildiğimiz bir başka gezegende bulunmayan özellikleriyle, “İNSANLAR ŞÜKREDEBİLSİN DİYE YARATILMIŞ” sayısız bitkileri ve canlıları ile yaşadıkları Dünyaya sahip çıkar, çöplük haline getirmez, evleri kadar temiz tutarlar.
Dünyanın sadece insanların değil, sadece şimdi yaşayanların değil, gelecekte yaşayacak insanların ve tüm canlıların yaşama alanı olduğunu, kaynakları sınırlı küçük bir gezegen olduğunu ve taşınabileceğimiz bir başka gezegen olmadığının bilincindedirler.

X* Kendisine akıl verilmiş her kişi, şeytan tarafından bile kandırılmanın, pisliğin çokluğunun mazeret olamayacağını, ALLAH KARŞISINDA DOĞDUĞU GÜN GİBİ SADECE KENDİ YAPTIKLARIYLA BAŞ BAŞA KALACAĞINI BİLİR. Hiç kimse görmese ve duymasa da Allah'ın bildiğini bilerek düşüncelerini, tavır ve davranışlarını, yaptıklarını ona göre belirler.

"Ben size ZARAR VERME GÜCÜNE DE, IŞIK VE AYDINLIK VERME GÜCÜNE DE SAHİP DEĞİLİM! De ki: ‘Allah’tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O’nun dışında bir sığınak da asla bulamam.’ ‘ Ancak Allah’tan bir tebliğ ve O’nun mesajlarından bir şeyler sunabilirim” (Cin, 18, 20-23)

“Ahiret ekini isteyenin o ekini artırırız.; Dünya ekini isteyene de ondan veririz. .”(Şuara, 20)
“HER KİM İĞRETİ HAYATI VE ONUN SÜSÜNÜ İSTERSE BÖYLELERİNİN YAPIP ETTİKLERİNİN KARŞILIĞINI KENDİLERİNE BU HAYATTA TAM OLARAK VERİRİZ. ONLAR DÜNYADA HİÇ BİR EKSİLTMEYE UĞRATILMAZLAR. Öyleleridir ki bunlar, ahirette kendileri için ateşten başka hiç bir şey yoktur. Sanayi olarak ürettikleri, orada işe yaramaz olmuştur. Yapıp ettikleri de batıl hale gelmiştir.”(Hud,15-16)

“Onlar yalana/yalan söze kulak vermezler. BOŞ LAKIRDIYA RASTLADIKLARINDA soylu bir tavırla geçip giderler”(Furkan,72)

“İşleri/YÖNETİMLERİ, aralarında bir şura/SEÇEN VE SEÇİLENLERİN KARŞILIKLI DENETİMİYLE YÜRÜTMEDİR/ KARŞILIKLI TARTIŞIP GÖRÜŞEREK KARAR ALMADIR.“(Şura, 38-39)

“Allah size EMANETLERİ, ONLARA EHİL OLANLARA VERMENİZİ ve insanlar arasında hükmettiğinizde ADALETLE HÜKMETMENİZİ EMREDİYOR.”(Nisa,58-59)

“Ey iman edenler! ‘Raina!’ demeyin, ‘Unzurna’ deyin/ ‘BİZİ DAVAR GİBİ GÜT!’ DİYE KONUŞMAYIN, ‘Bize bak’ diye konuşun ve dinleyin” (Bakara, 104)

“Ey iman edenler! ÖZ BENLİĞİNİZ, ANNE-BABANIZ, YAKINLARINIZ ALEYHİNE DE OLSA, zengin veya fakir de olsalar, ADALETİ DİMDİK AYAKTA tutarak Allah için tanıklık edenler olun! Allah, ikisine de sizden daha yakındır. O halde, nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker, yahut çekimser kalırsanız, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.”(Nisa, 135)

“BİR TOPLULUĞUN ÇİRKİNLİK VE KÖTÜLÜĞÜ SİZİ ADALETSİZ DAVRANMAYA ASLA İTMESİN.”(Maide, 8)

"PİSİN ÇOKLUĞU seni hayrete düşürse de pisle temiz bir olmaz.“ (Maide, 100)

“Yiyin, için fakat İSRAF ETMEYİN. ALLAH İSRAF EDENLERİ SEVMEZ,” (A’raf, 31)
“FAZLA VERİLENLER, RIZKLARINI ELLERİNİN ALTINDAKİLERE AKTARIP DA HEPSİ ONDA EŞİT HALE GELMİYOR. Allah’ın nimetini mi inkar ediyor bunlar?”(Nahl, 71)

“Onlara, ‘Allah’ın size lütfettiği rızklardan dağıtın’ dendiğinde, nankörlüğe sapanlar, iman edenlere şöyle derler:”ALLAH’IN DİLEDİĞİ TAKDİRDE YEDİRİP DOYURACAĞI KİŞİYİ BİZ Mİ DOYURACAĞIZ?”(Yasin, 47-49)
“HELAL KAZANCINIZIN SİZE VE BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUKLARINIZA YETERLİ OLANINDAN ARTANINI VERİN.” (Bakara, 219)

“Gerçek şu ki Allah, BİR TOPLUMUN MARUZ KALDIĞI ŞEYLERİ, ONLAR BİREY OLARAK İÇLERİNDEKİNİ/birey olarak kendilerine ilişkin olanı DEĞİŞTİRMEDİKÇE, DEĞİŞTİRMEZ.”(Ra’d,11)

“Halkı iyilik ve barış sevenler olsaydı, Rabbin o kentleri/ medeniyetleri zulümle helak edecek değildi ya!”(Hud, 117)

“YÜZ ÇEVİRİRLERSE, BİZ SENİ ONLAR ÜZERİNE BEKÇİ GÖNDERMEMİŞİZ. Sana düşen, tebliğden başka şey değildir.”(Şura,48)

“DİNDE BASKI-ZORLAMA-TİKSİNDİRME YOKTUR.”(Bakara, 256)

“Her kim iğreti hayatı ve onun süsünü isterse böylelerinin YAPIP ETTİKLERİNİN KARŞILIĞINI KENDİLERİNE BU HAYATTA TAM OLARAK VERİRİZ. ONLAR DÜNYADA HİÇ BİR EKSİLTMEYE UĞRATILMAZLAr.”(Hud,15-16)

“Yüzünü ekşitti ve öteye döndü; yanına kör adam geldi diye. NEREDEN BİLİRSİN(...),Sen ona aldırmazlık ediyorsun.” (Abese,1-10)
“Ey Peygamber! (...)NEDEN HARAMLAŞTIRIYORSUN?” (Tahrim,1)
“ALLAH SENİ AFFETSİN”(Tevbe,43)
“Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde, ve İNSANLARI KİTLELER HALİNDE ALLAH’IN DİNİNE GİRERKEN GÖRDÜĞÜNDE, TESPİH ET RABBİNİ O’NA HAMT İLE! VE O’NDAN AF DİLE! Çünkü O Tevvab’dır, günahları affeder sınırsız bir şekilde.” (Nasr, 1-3)

“O’NUN BERİSİNDEN BİRTAKIM VELİLERİN ardına düşmeyin!” (A’raf,3)
"Din yalnız ve yalnız Allah’ındır! O’ndan başkasını veliler edinerek, ‘BİZ ONLARA, BİZİ ALLAH’A YAKLAŞTIRMALARI DIŞINDA BİR ŞEY İÇİN KULLUK ETMİYORUZ.’ diyenlere gelince”(Zümer, 3)
“Bunlar BİZİM ALLAH KATINDAKİ ŞEFAATÇILARIMIZDIR.’ De onlara: ‘Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği şeyleri mi haber veriyorsunuz?” (Yunus,18)

“Şu bir gerçek ki, İMAN EDENLERDEN, YAHUDİLERDEN, HIRİSTİYANLARDAN, SABİİLERDEN Allah’a ve ahiret gününe inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar.”(Bakara,62)
“Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz hayırda erginlik/dürüstlük değildir. Hayırda erginlik/dürüstlük o kişinin hakkıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı/duayı yerine getirir, zekatı öder. Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. İşte bunlardır takva sahipleri.”(Bakara, 177)

“DİNLERİNİ PARÇA PARÇA EDİP FIRKALARA, HİZİPLERE BÖLÜNENLER var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur.” ( En’am,158-159)
“Fakat onlar işlerini aralarında PARÇALAYIP çeşitli zübürlere/KUTSALLAŞTIRILMIŞ HİZİP KİTAPLARINA AYIRDILAR. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir.”(Müminun,53)
“Sizin için, dinden, Nuh’a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim’e, Musa’ya ve Hz. İsa’ya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı:’DİNİ DOSDOĞRU TUTUN; ONDA BÖLÜNÜP FIRKALARA AYRILMAYIN!’ (...), SADECE ARALARINDAKİ KISKANÇLIK VE AZGINLIK YÜZÜNDEN FIRKALARA BÖLÜNDÜLER.” (Şura, 13-14)

“Allah o ŞEYTANA LANET ETMİŞTİR. (...) ONLARI SAPTIRACAĞIM (...)Onlara mutlaka emir vereceğim de DAVARLARIN KULAKLARINI YARACAKLAR; onlara muhakkak emredeceğim de ALLAH’IN YARATIŞINI/YARATTIKLARINI DEĞİŞTİRECEKLER.’ Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır. Şeytan onlara söz verir, ümit verip hayal kurdurur. Ama o onlara bir ALDANIŞTAN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY vaat etmez.”(Nisa, 119-120)
“O yaman aldatıcı,sakın sizi ALLAH İLE ALDATMASIN”(Lukman,33)
“NE KÖTÜDÜR ONLARIN sınaat/TEKNOLOJİ OLARAK ÜRETMEKTE OLDUKLARI.” (Maide, 63)
“Allah’ın size HELAL VE TEMİZ OLARAK VERDİĞİ RIZKLARDAN YİYİN! ” (Maide,88)

"haksız yere saldırmayın/çarpışmada zulme sapmayın.(...)Mescid-I Haram’da, onlar sizinle çarpışmaya girinceye kadar siz de onlarla çarpışmaya girmeyin. Eğer size saldırırlarsa siz de onları öldürün. ”(Bakara, 190-192)
“Eğer bir topluluktan hıyanet kuşkusu duyarsan, antlaşmaya bağlı kalmayacağını aynı şekilde sen de onlara bildir. Allah, hainlik edenleri sevmez (...) Onlara karşı gücünüz yettiğince kuvvet hazırlayın.( ...) Eğer barışa eğilim gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisidir.” (Enfal,58,60,61)

“O’DUR KALEMLE ÖĞRETEN. İnsana bilmediğini öğretti.” (Alak,4-5)
“Yemin olsun ki, biz, KUR’AN’I öğüt ve ibret için KOLAYLAŞTIRDIK. FAKAT DÜŞÜNEN Mİ VAR!?”(Kamer, 17)
„SİZİN ONU KUŞATAMAYACAĞINIZI BİLDİ de size tövbe nasip etti. O HALDE KUR’AN’DAN KOLAY GELENİ OKUYUN.“ (Müzzemmil, 20)
“Ve KUR’AN’I AĞIR AĞIR DÜŞÜNE DÜŞÜNE OKU!”(Müzzemmil, 4)
“Ancak siz kendinizi yaktınız, BEKLEYİP DURDUNUZ, ŞÜPHE ETTİNİZ, hayal ve kuruntular/HURAFELER/ANLAMINI BİLMEDEN OKUYUŞLAR sizi aldattı; nihayet Allah’ın emri geldi. O YAMAN ALDATICI, SİZİ ALLAH İLE ALDATTI.”(Hadid,14)

„Her kim HIYANET EDER, KAMU MALINDAN BIR ŞEY AŞIRIRSA, aşırdığını kıyamet günü yüklenip getirir.“ (Al-İ İmran, 161)
“ BU BÖYLE DÜZENLENMİŞTİR Kİ, o mal ve nimetler sizden YALNIZ ZENGİN OLANLAR ARASINDA DÖNÜP DURAN BİR KUDRET ARACI OLMASIN.”(Haşr, 7)
“Ve biz istiyoruz ki, yeryüzünde EZİLİP HORLANANLARA bağışta bulunalım, onları ÖNDERLER YAPALIM, onları mirasçılar haline getirelim.“(Kasas, 5)

“Biz GÖKLERİ, YERİ VE BUNLAR ARASINDAKİLERİ EĞLENMEK İÇİN YARATMADIK. İKİSİNİ DE SADECE GERÇEĞİ GÖSTERMEK ÜZERE YARATTIK. Ama onların çokları bilmiyorlar.” (Dühan, 38-39)
“GÖKLERDE VE YERDE NİCE MUCİZELER VAR Kİ, yanlarından geçip giderler de dönüp bakmazlar bile.”(Yusuf,105)
“De ki’ HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER EŞİT OLUR MU? Ancak gönül ve akıl sahipleri düşünüp ibret alır.”(Zümer,9)
“GÖKLERDE VE YERDE NELER VAR/NELER OLUYOR, BİR BAKIN!’ O ayetler ve uyarıcılar iman etmeyen toplumun hiçbir işine yaramaz.” (Yunus, 101)
“YERYÜZÜNDE DOLAŞIP DA KENDİLERİNDEN ÖNCEKİLERİN SONLARININ nasıl olduğunu görmediler mi?Onlar, kuvvet bakımından bunlardan daha zorluydular.”(Fatır,44)
“YERYÜZÜNDE AYETLER VARDIR görürcesine bilenler için. BENLİKLERİNİZİN İÇİNDE DE. Hala bakıp görmeyecek misiniz?”(Zariyat, 20-22)

„Allah hiçbir benliğe, yaratılış kapasitesinin üstünde bir yük yüklemez/teklifte bulunmaz. Her benliğin yaptığı iyilik kendi lehine, işlediği kötülük kendi aleyhinedir/kişinin hem kendisini hem başkaları için kazandığı onun lehine, yalnız kendi nefsi için kazandığı onun aleyhinedir/kişinin kendi emeği ile kazandığı lehine, başkalarının sırtından kazandığı aleyhinedir. " (Bakara, 286)
Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor. (Şura,30)

“İhsanın karşılığı sadece ihsan... Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan?” (Rahman, 60-61)

 

 
Toplam blog
: 174
: 4451
Kayıt tarihi
: 19.06.09
 
 

1958  doğumluyum. Arkeologum. Evliyim. Çocuğum yok. Çalışmıyorum. Yıllarca çalıştıktan sonra, zam..