Kürdistan'a Bedel Ödenemez (4)

Suudi Arabistan ve İsrail, kendilerini koruması karşılığında Amerika’ya büyük miktarda haraç ödemektedirler. Bu haracın kapsamı da, Ortadoğu’nun petrolü ile Yahudi bankerlerin imkânları(nın kullanılması)dır. Bunlara karşılık Kürtlerin, Amerika’ya “Suriye, Irak, İran ve Türkiye’den kopartılacak topraklar” üzerinde kurdurtacağı (olası bir) “Kürdistan” için ödeyecekleri bedel ne olacaktır? Kürtler'de bunun karşılığını ödeyecek bir imkan yoktur ve bu nedenle de “Kürdistan” bir hayaldir.

Üstelik de ödenmesi gerekecek ağır bedel, sadece kuruluşta (paralı askerlikle yapılan) ödeme ile de sınırlı kalmamaktadır.

Toprakla uğraşanlar bilirler:  Bir tohumu, fidanı ekmek / dikmek işin en kolay tarafıdır. Zor olan onları yaşatmaktır. Tarihte sayısız devlet kurulmuştur, ancak iz bırakanlar ve kalıcı olanlar çok fazla değildir. Toprağa tutunarak kendi köklerinden beslenmeyen (birilerinin koruması altında yaşamaya çalışan) hiçbir devlet yaşayamaz, kalıcı olmaz.

...

Osmanlı İmparatorluğu’ndan ilk olarak, “Milliyetçilik” adı altında "Balkan Toplulukları"nı ayırdılar. Arkasından da bölgemizdeki Arapları...

Balkan Toplulukları, 18.asırdan 20.asra kadar rahat bir nefes alabilmiş midir? 2.Dünya Savaşı'ndan sonra Rusların, balkan halklarına neler yaşattıkları, konuyla ilgilenenlerce çok iyi bilinmektedir.

İngilizlerin / Fransızların, petrol zengini Araplara kurdukları devletçikler, bugün ABD / İngiliz sömürgesi, uydusu değil midir? Kanaatimizce buna İsrail de dahildir.

Hıristiyan Batı’da çok iyi bilinen bir oyun vardır : “Böl, parçala ve yönet”.  

- 2009 yılında İran’ı bölmek için seçimlerin ve ekonomik nedenlerin bahane edilerek, üniversite gençliğinin sokaklara dökülerek kaos ortamı yaratılması,

- 2016 yılı 15 Temmuz tarihinde, üstelik de açık bir şekilde batılı devletler tarafından desteklenen ve içimizdeki hainlerin de katıldığı askeri darbe, bu oyunlara yakın tarihten canlı örnekler değil midir ?

İran ve Türkiye, mezhep ayrılıklarının siyasi kaygılarla körüklenmesine izin vermedikleri sürece, Emperyalist - Sömürgeci Batılı Devletler, bundan böyle ne bölgemizde rahatça bir at koşturabilecekler, ne de hayal ettikleri bir Kürdistan’ı kurdurabileceklerdir.

Kürt ve Arap kardeşlerimiz ayrıca şunu da çok iyi bilmelidir ki ne Araplar ne de Kürtler, Hristiyan Batı’nın umurundadır. Onların bölgedeki tek hedefleri, İngiltere (eski) başbakanı Churchill’in de ifade etmiş olduğu gibi :

“Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir” . Yani, sadece petroldür.

Emperyalistler (Amerika / Avrupalı Devletler) Kürtlerin, Arapların ve Yahudilerin ne beklentilerine bağlıdırlar, ne de hedeflerine.

Onların tek politikaları, günün şartlarına göre gelişen ve değişen çıkarlarıdır.

Şartlar değiştiğinde, onlar da değişeceklerdir.

Amerika - İngiltere - Fransa; Türkiye ve İran'a rağmen (ikisi birlikte oldukları sürece) bir Kürdistan kuramazlar. Eğer bu oyunda İran, yanlış bir hesap içerisinde olursa, öncelikle kendisi parçalanacaktır. İranlılar da bunu yapmayacak kadar tarihi bilirler.

...

Bugün geldiğimiz noktada, "Amerika ile İngiltere" ve "Çin ile Rusya", çıkar ortakları ile birlikte iki ayrı grup oluşturmaktadırlar.

Bölgemizde Çin’in başını çektiği grup, gelecekte daha şanslı gözükmektedir. Bu da batılı sömürgecilerin bu bölgeyi (er ya da geç) terk edecekleri anlamına gelmektedir. Netice olarak Kürt kardeşlerimiz hesaplarını doğru yapmalı ve "Midyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmamalı"dırlar.

...

Sonsöz :

"El atına binen, tez iner."

www.canmehmet.com