- Kategori
- Deneme
Kurt adamlık ve vampirlik sektörü 1
Ayın on beşinde iş üzerine görülen bir vampir kurt adam kırması
KURUMSAL VE BİREYSEL VAMPİRLİK-KURTADAMLIK SEKTÖRÜ
Bu yazı dizisinde korku dolu bir hikayenin iç yüzünü aktarmaya çalışacağım. İnsanların çoğu (buna siz de dahilsiniz) kurtadam ve vampirlerin birer uydurmadan ibaret olduğunu sanırlar. Oysa bu yanılgıları belki de onların ısırılarak vahşi birer vampire ya da kurtadama dönüşmelerine mal olmaktadır. Daha fazla insan hayatı kurtarmak için kendimi bu yazıyı yazmak zorunda hissettim.
Bireysel vampirlik ve kurtadamlık
Çoğu insan vampirlerin ve kurtadamların efsane ve mitolojik canlılar olduğuna inanır. Oysa ben kendi gözlerimle onlarca vampir ve kurtadam gördüm. Ancak bilinen kurtadam ve vampir hikayelerinde bazı eksik kalmış kısımlar ve yanlış bilgiler var. Bunları düzeltmeliyim.
Bu mitolojik olduğuna inanılan canlılarla ilgili bilinen en büyük yanlış bunların ilk kez Transilvanya'da ortaya çıktıklarıdır. Bu külliyen yanlıştır. Vampirler de kurtadamlar da halis mulis Türk'türler. Kökenleri Anadolu'ya dayanmaktadır.
Bu canlılarla ilgili bilinen bir diğer hatalı bilgi ise bunların kanla beslendikleri, birilerini ısırdıklarında onları da vampire ya da kurtadama dönüştürdükleri bilgisidir. Bu da yanlıştır. Benim gözlerimle gördüğüm vampirler insanların en savunmasız oldukları anda onları cüzdanlarından ısırıp paralarını son kuruşuna kadar emerek asalak şekilde beslenmektedirler. Onlar, kimi yerde bir esnaf, kimi yerde tüccar, kimi yerde ev sahibi olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
Kurtadamlık ise başka bir mevzudur. Kurtadamların çoğunluğu ev sahibi olarak bilinirler (Kimi kaynaklarda vampir ev sahipleri olduğu da rivayet edilmektedir). Efsanelerde onların dolunayı gördüklerinde kurtadama dönüşerek insanlara saldırdıkları söylenmektedir. Oysa gerçekler başka türlüdür. Kurtadamlar ayın on beşini beklemektedirler ve o gün geldiğinde insanlıklarından çıkarak kiracılarını ısırma istekleriyle dolmaktadırlar.
Kurtadamlar aynı zamanda devletten vergi kaçırmayı de çok sevmektedirler. Yani sadece insanları ısırmak onları tatmin etmemektedir, onlar devletin kanını emmeyi de çok sevmektedirler. Çoğu kurtadam kiracısına kontrat imzalatmamakta, maliye müfettişleri sorduğunda kiracılarından düşük kiraya oturduklarını söylemelerini istemektedirler.
Resmi evraklara da mümkünse kirada oturmadıklarını, bir yakınlarının yanında oturduklarını söylemelerini istemektedirler. Elektrik su gibi faturaları da kendi üzerlerine alan bu kurtadamlar, böylece devletin göremediği kiracıları sayesinde huzur içerisinde kan emmektedirler. Bu şekilde devletten yıllık olarak iki-üç bin TL arası bir vergi kaçırmaktan büyük zevk almaktadırlar.
Ancak kurtadamlar son derece doyumsuz canlılardır. Yüksek kiraya oturan kiracılarını sürekli taciz ederek yine de kira artışı istemekten çekinmemektedirler. Bu onların utanma, insanlık ve Allah korkularının bir kazada yıllar önce yitirilmiş olmasından ya da doğuştan ev sahibi olmalarından kaynaklanmaktadır. Hayatları boyunca yalnızca kira topladıklarından, çalışıp emek verip geçinmeye çalışmanın ne demek olduğuyla ilgili en ufak bir fikirleri dahi yoktur.
Bireysel vampirlik ve kurtadamların artışında gelir seviyesinin artmasının etkili olduğu söylense de bilinen gerçekler bize aksini söylüyor. Bu kurtadamlar ve vampirler tarafından ısırıldıktan sonra ev sahibi olan mazlum kiracılar da vampir ve kurtadama dönüşerek aynı imansızlıkları yeni kiracılarına yapmaktan ve kan emmekten büyük zevk duyar hale gelmektedirler.
Peki bunca yıl insanların arasında gizlenmeyi nasıl başardılar? Bunu da herşeyden önce insana benzemelerine borçlular. İnsan gibi bir dış görünüşleri olsa da kan emme zamanlarında ortaya çıkan kirli yüzlerini gizlemek için çoğunlukla yaşadıkları muhitte "hacı" gibi ünvanlarla biliniyor olmaları, kapılarına dua asmaları gibi hareketler onların toplum içerisinde gizlenmelerine yardımcı olmaktadır. Ayrıca kimi kurtadamlar kendileri hizbe ve kötü evlerde otururken sahip oldukları daha eli yüzü düzgün olan evi daha çok kan emebilmek için kiraya verdiklerinden halk arasında çok göze batmamaktadırlar. Ancak ellerine düşürdükleri avlarının kanlarını son damlasına kadar emmeden rahat bir uyku uyuyamıyor olmaları onların kirli yüzlerinin kiracıları tarafından görülmesini sağlamaktadır.
Türkiye'nin bazı bölgelerinde yaşayan ve daha kan emici olan bir tür ev sahibi var ki onlar hem kurtadam hem de vampirlerin özelliklerini aynı anda gösterebiliyorlar. Onlar bir zamanlar kurtadam ve vampirlerin çiftleşmesi sonucu dünyaya gelmiş son derece tehlikeli canlılar...
Bu ırka mensup olan melez ev sahipleri ev satacaklarında evlerinin değerlerini olduğundan 100 bin TL fazlaya satmaya çalışmakta ve en ufak bir Allah korkusu belirtisi göstermemektedirler. Evlerinde oturan kiracıların kanlarını emmek içinse çok acımasız yöntemler kullanmaktadırlar.
Ağlarına düşürdükleri kiracılar evlerini kiralayacaklarında önce komşularla irtibata geçmekte, tüm komşularının en az 600 TL kira verdiğini söyleyerek kiracılarını yüksek kiralara inandırarak kanlarını emmektedirler. Gerçek ortaya çıkıp komşuların 450-500 TL civarında kira ödediklerinin anlaşılması halinde ise en ufak bir utanma belirtisi göstermemektedirler.
Hristiyanlık inancından beslenen Hollwood sineması vampirleri hep haçlardan korkan canlılar olarak gösterdiler. Kurtadamlar ise gümüşten olumsuz etkileniyorlardı onlara göre... Gerçekler ise böyle değil. Kurtadam ve vampirler ne haçtan ne Allah'tan ne de yeryüzündeki herhangi bir dini inançtan zerre kadar etkilenmemektedirler.
Efsanelerde gümüşten etkilendikleri söylenen bu canlılar, gümüşten değil daha çok altından etkilenmektedirler. Her yıl devletten kaçırdıkları ve kiracılarından emdiklerini yastıkaltı birikime dönüştürerek kayıt dışı ekonomiyi de desteklemektedirler.
Peki bu canlılar gerçekten ölümsüz müdür? Aslında büyük ölçüde ölümsüz denilebilirler. Çünkü bilindiğinin aksine bir kalpleri olmaığı için kalplerine kazık saplanması da mümkün değildir. Dini imanları olmadığından papazdan ya da haçtan da korkmamaktadırlar ancak bu vampir ve kurtadamları imana getirebilen tek ırkın maliye müfettişleri olduğu söylenmektedir.
Efsanelere göre kimi maliyede görevli müfettişler ve vergi memurları tespit edebildikleri bu vampir ve kurtadamları en zayıf oldukları yerden; kaçırdıkları vergilerden vurarak bir daha insan ısıramayacak hale getirmektedir.
Ancak bu halk kahramanlarının sayısının az ve yetersiz oluşu, kurtadam ve vampirlerin aramızda insana benziyor olmaları dolayısıyla bu avcılar tarafından avlanmalarını güçleştirmektedir. Bu da malesef her gün yeni kiracıların ısırılması, kanlarının emilmesini beraberinde getirmektedir.
Ancak artık sizler biliyorsunuz, kurtadamlar ve vampirler yaşıyorlar. Onlara karşı insan ırkının verdiği onurlu mücadelenizde vakur duruşunuzdan vazgeçmeyin. Siz insanlığınız yüzünden vahşice ısırılırken onlar o kirli yüzleriyle ve şişkin banka hesaplarıyla gurur duyuyor olabilirler. Olsun. Önemli olan bir gün insan ırkının kesin zaferini ilan etmesidir. İnşallah o günleri de göreceğiz.
Son olarak bir bilgiyi de ekleyeyim. Rivayetlere göre 189 numaralı "alo vampir tarafından ısırıldım" hattına ihbarda bulunduğunuzda maliye müfettişleri özel donanımlı bir ekip göndererek bu vahşi canlıların kiracılarından emdikleri kanı burunlarından getirmektelermiş. Hele ki bu canlıların bir de devletin kanını emdikleri belirlenirse o zaman onları kafalarına altın kazık çakarak Transilvanya'dan doğduklarına (biz hala onların yalnızca Anadolu'da yaşadığına inanıyoruz) pişman ediyorlarmış. Yine de denemek lazım. Ev sahibiniz tarafından tehdit ediliyorsanız da korkmayın. Bir insan deyişine göre namuslular namussuzlar kadar cesur olmadıkça, bizden cacık olmaz.
Yazı dizimizin ikincisinde görüşmek üzere... İkinci bölümde bireysel sektörün çok kanlı bir üyesiyle tanışacaksınız. KOBİLER... Bu yazıyı okumak için BURAYA TIKLAYIN